Tarih 18 Mart 1915... Ve gün 15 Mart 2002.
AB'nin ve "küçük bir azınlık" kalan yerli yandaşlarının Türk Milleti'ne kendilerince "etnik azınlık" tanımlamasını dayattıkları bugünlerde, Çanakkale Mahşeri'ni bütün bir millet olarak yeniden hatırlamamız, herkes için çoook faydalı olur kanaatindeyim.
Kınalı Hasanlar
Mart 1915... Türk'ü Kürd'ü, Laz'ı Çerkez'i, Boşnak'ı Pomat'ıyla topyekün Büyük Türk Milleti'nin tek yürek halinde Haçlı ordularına karşı Çanakkale'de omuz omuza çarpışıp koyun koyuna şehit düştükleri günler...
Yüzbaşı Sırrı Bey, ikindi vakti yeni gelen eratı teftiş ediyor. İçlerinden bir tanesinin saçının bir tarafını kınalanmış görür.
Takılır; "Hiç erkek kınalanır mı evladım?" Mehmetçik,sebebini bilemediğini belirterek "Buraya gelmeden önce anam kınalamıştı komutanım" der. Komutanın isteği üzerine anasına haber salar ve saçındaki kınanın sebebini sorar.
İşte, yüce gönüllü anadan gelen cevabî mektup:
"Ey gözümün nuru Hasanım,
... Köyümüzde rahat rahat oturalım mı? Vatan sevgisi içimizde alev alev yanıyor. Ben senin anan isem; sen ecdadından, babandan aşağı kalamazsın. Beni ve seni Allah yarattı, vatan büyüttü. Allah bu vatan için seni besledi. Bu aziz vatanın ekmeği iliklerinde duruyor...
Sen, ailenin seçilmiş kurbanısın...
Hasan'ım, selamımı ileterek söyle zabit efendiye; bizim köyde seçkin kurbanlıklara kına çalınır. Ben de seni, evlatlarımın arasından vatana kurban adadım. Onun için saçını kınaladım.
El-hükmü billah/Sonsöz Allah'ındır.
Allah seni İsmail peygamberin yolundan ayırmasın.
Melekler, seni şimdiden rahmetle anacaktır.
Gözlerinden öperim... Anacığın Hatice"
Çanakkale sırtlarında 253 bin kınalı şehidimiz yatmaktadır bugün. Birkaç kere ziyaret ettim onları.
Bu aziz vatanın sahipleri, yerin altında ve üstündeki Kınalı Hasanlardır. Türk Milleti'nin tanımı da, kimliği de budur. 87 sene önce Türk Milleti ne idiyse, bügün de aynı millettir. AB'ciler yanılmasın; 70 milyonun tamamı kınalıdır.
Saçlarına AB kınası yakanlar utansın...
Cennete kanatlanmaya hazırlananlar
Dilerseniz, bu aziz milleti dağıtma planları uygulayan AB'ye ve "küçük bir azınlık" olarak kalan AB goygoycusu yandaşlarına, Türk Milleti'ni abideleştiren Kuvay-ı Milliye ruhunu Çanakkale'nin Conkbayırı'ndaki, Bomba Sırtı'ndaki Mustafa Kemal'in gözlemleriyle aktaralım... Mustafa Kemal'in Ruşen Eşref'e anlattıklarını hatırlayalım:
"Karşılıklı siperler arasındaki mesafe sekiz metre; yani ölüm muhakkak... Birinci siperlerdekilerin hiçbirisi kurtulmamacasına şehit düşüyor. İkinci siperdekiler onların yerini alıyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkül ile, biliyor musunuz? Bir adım önünde ölen kardeşini görüyor, üç dakikaya kadar kendisi de öleceğini biliyor ve en ufak bir çekinme bile göstermiyor. Sarsılmak yok. Okuma bilenler Kur'an-ı Kerim okuyor ve cennete gitmeye hazırlanıyor. Bilmeyenler, kelime-i şehadet çekerek yürüyorlar. İşte bu, Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren hayret ve tebrike değer çok ciddi bir örnektir. Emin olasınız ki, Çanakkale Muharebeleri'ni kazandıran bu yüksek ruhtur."
Bu ruh korunduğu müddetçe daha ne oyunlar bozulur, daha nice Haçlı orduları püskürtülür.
Kurşunun serserisiyle gelen rütbe
Hz. Enes anlatıyor. Bedir'de Ensar'ın ilk şehidi olan Hârise'nin annesi Rebi' (radıyallahu anhüma), Resûlüllah'a (aleyhissalâtu vesselâm) geldi ve: "Ey Allah'ın Resûlü! Bana Hârise'den haber ver!" dedi.
Hârise, Bedir günü isabet eden serseri bir ok sebebiyle ölmüştü. Kadıncağız, "Eğer cenneteyse sabredeceğim, değilse, şu dünya evinde olduğum müddetçe ağlamaya devam edeceğim" dedi. Peygamber Efendimiz "Ey Ümmü Hârise! Cennetin tek bir bahçesi olduğunu mu sanırsın? Cennette bahçeler var. Senin oğlun ise, Firdevs-i A'la'ya kondu. Onun tavanı Allah'ın arşıdır. Cennetteki nehirler buradan kaynar. Allah yolunda atılan bir adım, dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır. Sizden birinin yay veya okunun dünyada işgal ettiği yer kadar cennetteki bir yeri, dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır. Cennet ehli kadınlardan biri dünyada görünecek olsa, nuruyla yeryüzünü ve onda bulunan her şeyi aydınlatırdı. Kadının başörtüsü, dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır" buyurdular.
Bunun üzerine kadıncağız gülerek hamd ede ede evine döndü.
Bir başka mecliste Efendimiz, şehid olmak için kendisinden dua isteyen Harise için, "Ben cennete girdim; Harise'yi gördüm" buyurdular. (Buhâri, Cihad 14, Megâzi 9, Rikâk 51; Tirmizî, Tefsîr, Mü'minûn; İbn Deybe ez-Zebidî, Teysir'ul Vüsûl, c 1, fedail'ul ashab)
18 Mart 1915'ın 253 bin kınalı şehitlerinin şahsında tüm şehitlerimizi rahmetle yad ediyor, onlara layık ve şefaatlarına nail olmayı Yüce Allah'tan niyaz ediyorum.
AB'nin ve "küçük bir azınlık" kalan yerli yandaşlarının Türk Milleti'ne kendilerince "etnik azınlık" tanımlamasını dayattıkları bugünlerde, Çanakkale Mahşeri'ni bütün bir millet olarak yeniden hatırlamamız, herkes için çoook faydalı olur kanaatindeyim.
Kınalı Hasanlar
Mart 1915... Türk'ü Kürd'ü, Laz'ı Çerkez'i, Boşnak'ı Pomat'ıyla topyekün Büyük Türk Milleti'nin tek yürek halinde Haçlı ordularına karşı Çanakkale'de omuz omuza çarpışıp koyun koyuna şehit düştükleri günler...
Yüzbaşı Sırrı Bey, ikindi vakti yeni gelen eratı teftiş ediyor. İçlerinden bir tanesinin saçının bir tarafını kınalanmış görür.
Takılır; "Hiç erkek kınalanır mı evladım?" Mehmetçik,sebebini bilemediğini belirterek "Buraya gelmeden önce anam kınalamıştı komutanım" der. Komutanın isteği üzerine anasına haber salar ve saçındaki kınanın sebebini sorar.
İşte, yüce gönüllü anadan gelen cevabî mektup:
"Ey gözümün nuru Hasanım,
... Köyümüzde rahat rahat oturalım mı? Vatan sevgisi içimizde alev alev yanıyor. Ben senin anan isem; sen ecdadından, babandan aşağı kalamazsın. Beni ve seni Allah yarattı, vatan büyüttü. Allah bu vatan için seni besledi. Bu aziz vatanın ekmeği iliklerinde duruyor...
Sen, ailenin seçilmiş kurbanısın...
Hasan'ım, selamımı ileterek söyle zabit efendiye; bizim köyde seçkin kurbanlıklara kına çalınır. Ben de seni, evlatlarımın arasından vatana kurban adadım. Onun için saçını kınaladım.
El-hükmü billah/Sonsöz Allah'ındır.
Allah seni İsmail peygamberin yolundan ayırmasın.
Melekler, seni şimdiden rahmetle anacaktır.
Gözlerinden öperim... Anacığın Hatice"
Çanakkale sırtlarında 253 bin kınalı şehidimiz yatmaktadır bugün. Birkaç kere ziyaret ettim onları.
Bu aziz vatanın sahipleri, yerin altında ve üstündeki Kınalı Hasanlardır. Türk Milleti'nin tanımı da, kimliği de budur. 87 sene önce Türk Milleti ne idiyse, bügün de aynı millettir. AB'ciler yanılmasın; 70 milyonun tamamı kınalıdır.
Saçlarına AB kınası yakanlar utansın...
Cennete kanatlanmaya hazırlananlar
Dilerseniz, bu aziz milleti dağıtma planları uygulayan AB'ye ve "küçük bir azınlık" olarak kalan AB goygoycusu yandaşlarına, Türk Milleti'ni abideleştiren Kuvay-ı Milliye ruhunu Çanakkale'nin Conkbayırı'ndaki, Bomba Sırtı'ndaki Mustafa Kemal'in gözlemleriyle aktaralım... Mustafa Kemal'in Ruşen Eşref'e anlattıklarını hatırlayalım:
"Karşılıklı siperler arasındaki mesafe sekiz metre; yani ölüm muhakkak... Birinci siperlerdekilerin hiçbirisi kurtulmamacasına şehit düşüyor. İkinci siperdekiler onların yerini alıyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkül ile, biliyor musunuz? Bir adım önünde ölen kardeşini görüyor, üç dakikaya kadar kendisi de öleceğini biliyor ve en ufak bir çekinme bile göstermiyor. Sarsılmak yok. Okuma bilenler Kur'an-ı Kerim okuyor ve cennete gitmeye hazırlanıyor. Bilmeyenler, kelime-i şehadet çekerek yürüyorlar. İşte bu, Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren hayret ve tebrike değer çok ciddi bir örnektir. Emin olasınız ki, Çanakkale Muharebeleri'ni kazandıran bu yüksek ruhtur."
Bu ruh korunduğu müddetçe daha ne oyunlar bozulur, daha nice Haçlı orduları püskürtülür.
Kurşunun serserisiyle gelen rütbe
Hz. Enes anlatıyor. Bedir'de Ensar'ın ilk şehidi olan Hârise'nin annesi Rebi' (radıyallahu anhüma), Resûlüllah'a (aleyhissalâtu vesselâm) geldi ve: "Ey Allah'ın Resûlü! Bana Hârise'den haber ver!" dedi.
Hârise, Bedir günü isabet eden serseri bir ok sebebiyle ölmüştü. Kadıncağız, "Eğer cenneteyse sabredeceğim, değilse, şu dünya evinde olduğum müddetçe ağlamaya devam edeceğim" dedi. Peygamber Efendimiz "Ey Ümmü Hârise! Cennetin tek bir bahçesi olduğunu mu sanırsın? Cennette bahçeler var. Senin oğlun ise, Firdevs-i A'la'ya kondu. Onun tavanı Allah'ın arşıdır. Cennetteki nehirler buradan kaynar. Allah yolunda atılan bir adım, dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır. Sizden birinin yay veya okunun dünyada işgal ettiği yer kadar cennetteki bir yeri, dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır. Cennet ehli kadınlardan biri dünyada görünecek olsa, nuruyla yeryüzünü ve onda bulunan her şeyi aydınlatırdı. Kadının başörtüsü, dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır" buyurdular.
Bunun üzerine kadıncağız gülerek hamd ede ede evine döndü.
Bir başka mecliste Efendimiz, şehid olmak için kendisinden dua isteyen Harise için, "Ben cennete girdim; Harise'yi gördüm" buyurdular. (Buhâri, Cihad 14, Megâzi 9, Rikâk 51; Tirmizî, Tefsîr, Mü'minûn; İbn Deybe ez-Zebidî, Teysir'ul Vüsûl, c 1, fedail'ul ashab)
18 Mart 1915'ın 253 bin kınalı şehitlerinin şahsında tüm şehitlerimizi rahmetle yad ediyor, onlara layık ve şefaatlarına nail olmayı Yüce Allah'tan niyaz ediyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019