İsrail hakkında yazılacak her şey yazıldı, söylenecek her söz söylendi. Artık yazı bitmiş, dil susmuştur.
Ortada inancı gereği her türlü katliamı meşru sayan bir güruh ile inancını inkar eden koskoca bir İslam dünyası vardır.
Bugün son sahnesi gerçekleştirilen Ortadoğu'daki Müslüman katliamlarından İslam devletlerini yönetenler birinci derecede sorumludur. Bu kana, bu vahşete ortaktır.
Hemen celallenmeyin. NAS var NAS.
Yüce Allah (c.c) 'bütün izzet ve şeref bana aittir, 'müminleri bırakıp, kafirleri dost edinmeyin, onların yanında izzet ve şerefi aramayın' (Nisa 139) diye emretti. Hepsi gitti, kafirlerin yanında izzet ve şeref aradı.
Yüce Allah, 'onların dinlerine tabi olmadıkça ne Yahudiler ne de Hristiyanlar sizden asla razı olmazlar' diye açıkça uyardı. 'Asıl yol, Allah'ın yoludur' dedi. Saparsanız Allah'tan dostluk göremeyeceğiniz gibi yardımda göremezsiniz' diye açıkça beyan etti. (Bakara 120)
Alayı gitti Yahudi ve Hristiyanlarla dost oldu, iş birliği yaptı, ekonomik, askeri ve stratejik ortaklıklar kurdu.
Yüce Allah (c.c) 'onlar, size dost olmaz. Onlar (Yahudi ve Hıristiyanlar) birbirlerinin dostudurlar' dedi.
'Sizden kim, onları dost edinirse o da, onlardandır' diye açıkça hükmünü koydu ve onları (Yahudi ve Hristiyanlarla dost olanları) zalim olarak tanımlayıp, 'Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.' (Maide 51) diyerek, hidayet kapılarını kapattı.
Alayı gitti ABD ile Avrupa ülkeleri ile dost oldu, onların rızasını kazanmak için bir dediklerini iki etmedi.
Yıllardır İslam dünyasının bağrında Müslüman kanı akıyor. 6 milyondan fazla Müslüman katledildi.
Ama İslam devletlerini yönetenler canlarının, nesillerinin, mallarının, makamlarını, ticaretlerinin devamı için bu katliamlara sessiz kaldılar.
Ama Allah'ın hükmü açıktı: "De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım-akrabanız, kazandığınız mallar, durgunluğa uğramasından endişe ettiğiniz ticaretiniz ve hoşlandığınız meskenler size, Allah'tan, peygamberinden ve O'nun yolunda cihattan daha sevimli ise, artık Allah buyruğunu (kıyameti) gerçekleştirinceye kadar bekleyin. Allah günaha saplanmış kimseleri hidayete erdirmez." (Tövbe 24)
Vakit kıyamet vaktidir ve Yüce Allah, onlardan hidayeti almış, bir daha da hidayet vermeyeceğini beyan etmiştir.
Gök kubbenin altındaki en şerli kötü kişiler
Bu tabir Peygamberimizin (s.a.a.v) tabiridir.
"Ahir zamanın ulema taslakları, gök kubbenin altındaki insanların en şerlileri olacaktır. Fitne onlardan baş gösterecek, yine onlara dönecektir." (Gümüşhanevî, Ramuz, 2/3741).
"Bunların lafları güzel, Kur'an okumaları mükemmel olacak; lakin Kur'an'ın ölçüleri hançerelerinden (boğazların) aşağı inmeyecek; onlar, okun yaydan çıktığı gibi İslam'dan çıkacaklar. Bunlar, insanların en şerlileridir" (Ebu Davud, 31/4765; Müslim, Zekat, 143-148).
"Ahir zamanda, dinlerini-ahiretlerini satarak dünyalıklarını elde eden Müslümanlar zuhur edecek.
Bunlar, insanlara iyi görünüp onları aldatmak için öyle bir yumuşaklığa bürünürler ki, kuzu postu onların vaziyetine kıyasla kaba kalır. Dilleri de baldan daha tatlıdır. Ancak kalbleri, kurtlarınkinden daha vahşidir…" (Tirmizi, Sünen, Zühd 60; Taberanî, el-Evsat, V/126; Hakim, el-Müstedrek, III/386).
Bu ve daha nice ayet ve hadislerde vurgulanan kişiler İslam alimi, Sünni alim, molla, dede, şeyh, efendi, hazret, hoca, gavs, ilahiyatçı profesör, bilmem ne başkanı gibi unvanlar ile aramızda dolaşıyor.
Bu kişiler ve yapılar yukarıdaki bahsettiği ayetleri hem devlet yöneticilerine hem de Müslümanlara anlatıp, 'onlarla dost olmayın, onlara meyletmeyin, onlardan yardım istemeyin, onlarla birlik olmayın, yoksa kafir olursunuz' diyemediler.
Müslümana kılıç kaldırmayın. Yoksa küfre düşersiniz, diyemediler.
Kuran ve Sünnet aynasında Yahudilerin, Hıristiyanların nasıl tasvir edildiklerini, bu tasvirlerin tarihi olaylarla nasıl gerçekleştiğini yöneticilere ve Müslümanlara anlatmadılar.
Dünkü Roma, Bizans, Kurayza, Hayber Yahudilerinin yerini bugün, ABD, AB, NATO aldı. Onlardan sakının yoksa hem vatanlarınızı hem de imanlarınızı kaybedersiniz, demediler.
Hıristiyanların, 'Tanrı Krallığı' hakkında hiç konuşmadılar. Yahudilerin 'Arz-ı Mevut' inancını hiç gündem etmediler.
Ne yaptılar?
Sünni-Şii-Alevi-Caferi-Nusayri-Husi-Tusi gibi kavramlarla milletleri parçaladılar, ümmeti ayırdılar, birbirlerini tekfir ettiler.
O kişiler ki daha düne kadar televizyonları, kanalizasyon borularına benzetiyorlardı. Şimdi ekran ekran dolaşıyorlar.
O kişiler ki, düne kadar devlet memurluğunu caiz görmüyorlardı. Çünkü devlet bankalardan, karhanelerden, kerhanelerden, içkiden vs. vergi alıyor, onlarla maaş veriyordu. Şimdi hepsi devlette köşe başı tutma yarışında.
O kişiler ki, konuşmalarında erkeklerle tokalaşma hakkında bile fetva verdiler. Gusül alınan mekanın boyutlarını bile anlattılar. Hangi günlerde tırnak kesilmeyeceğini bile gündem ettiler.
Ama bir gün bile ABD ile dost olmayın. AB'ye girmeyin bile demediler. Onlara sakın güvenmeyin. Onlar için hazırlıklı olun. Onlardan gelebilecek tehditlere karşı durmak için ekonominizi, askerinizi güçlendirin, insanlar arasında kardeşliği sağlamlaştırın, bu Allah'ın emridir, diyemediler.
Ali Erbaş
Diyanet İşleri Başkanıdır kendisi. Narin Güran cinayeti ve Tekirdağ'daki darp edilen ve cinsel istismara maruz bırakılan iki yaşındaki Sıla bebekle ilgili şunları söyledi;
"Ölümse ölüm, idamsa idam. Öyle değil mi, nasıl caydıracağız? İmam Gazali'de, Hamurabi'den örnekler verdi.
Ey 'Maliki Yevmiddin' dediğini iddia eden Ali Erbaş! BOP kapsamında kaç yüz bin Narin, kaç yüz bin Sıla bebek aynı kaderi yaşadı! Bir gün olsun ağzını açıp da konuştun mu?
- AKP’den önce Suriye’de PYD yoktu / 17.11.2024
- Siyasetin gündeminde sen yoksun kardeşim / 16.11.2024
- İİT-İsrail ve Erdoğan / 15.11.2024
- MHP ile başlatılan süpernova / 14.11.2024
- Sayın Erdoğan’ın 10 Kasım açıklamaları / 13.11.2024
- Atatürk çok büyük bir adammış vesselam -2- / 11.11.2024
- Atatürk çok büyük bir adammış vesselam -1- / 10.11.2024
- Kürtlerin sorunları belli, Kürtçülerin niyetleri de / 09.11.2024
- Kibir iktidarın gözlerini kör etti / 08.11.2024