Çok ilginç günlerden geçiyoruz. Cumhuriyet bayramında hepsi cumhuriyetçi oldu. Fethullah Gülen öldü. Hepsi Gülen düşmanı oldu.
Şimdi Atatürk'ün Hakk'a yürüyüşünün 86. yılındayız ve hepsi Atatürkçü oldu. Keşke hepsi gerçek olsaydı.
Ama olmadı, olmuyor. Artık her şeyde laftan ibaret. Ama gerçekler lafa göre değildir. İmana göredir. Tarihe göredir. Olayların sebep-sonuç ilişkilerine ve bu iki nokta arasındaki konumuna göredir. Madde boyutunda doğru ise rakamlara göredir. Tabi birde niyet var işin içinde!
Ne hazindir ki millet olarak iman terazimizi depoya kaldırdık, dizayn edilmiş tarihi sorgulamadan kabullendik, olayların ya sebeplerine takıldık ya da sonuçlarına. Faillerini ise unuttuk. Ya rakamalar? Eğer liderimizi yalanlıyorsa onları da hain, ilan etme noktasına geldik.
Sayın Erdoğan'ın açıklamaları
10 Kasım'da Sayın Erdoğan müthiş cümleler kurdu, müthiş tespitler yaptı. Geride bıraktığı 22 yıl olmasa oyum, Erdoğan'a olurdu.
Ama geride koskoca bir 22 yıl, bu 22 yılda yapılanlar, söylenenler ve her alanda negatif olan sonuçlar var. Ben nasıl lafa kanarım?
Cumhurbaşkanı Erdoğan diyor ki: "Toplum kesimlerimiz kimi zaman birbirine düşman edilmiştir. Emperyalistler kazanan, ülkemiz kaybeden olmuştu. Biz, bu devri bitirdik".
Müthiş bir cümle. Aynen katılıyorum. Ama sormak istiyorum; Bu emperyalistler kim?
Daha geçen hafta seçim kazanan ve 'dostum Trump' diye hitap ettiğiniz kişi ve devleti ABD mi?
Yoksa geçen ay Kazan'da, 'değerli dostum Putin' hitabınıza muhatap olan Rusya mı?
Yoksa 'AB nihai hedefimizden asla vazgeçmedik' dediğiniz, Avrupa mı?
Yoksa Büyük Ortadoğu Projesinin sahipleri mi?
Kim bu emperyalistler?
Ya da şöyle bir açılım yapalım
Madem emperyalistlerden şikayetçisiniz! ABD'yi, dost, müttefik ve stratejik devlet tanımını silip, karşılıklı menfaatler çerçevesinde ilişki kurulan devlet statüsüne mi aldınız?
AB'ye attığınız imzayı geri mi çektiniz?
NATO'dan ayrılış sürecini mi başlattınız?
'Emperyalistler kazanan, ülkemiz kaybeden olmuştu. Biz, bu devri bitirdik' sözünüzün ispatı nedir, çok merak ediyorum.
Erdoğan'ın Atatürk hayranlığı
Şaşırmayın! Lafa bakınca bu sonuç ortaya çıkıyor. Atatürk hakkında gerçekten de çok güzel cümleler kurdu Sayın Erdoğan.
Dedi ki; "Hangi amaç için olursa olsun bu milletin birlik, beraberliğini bozmaya yönelik her söz, tutum, her eylem doğrudan Gazi Mustafa Kemal'in emanetine ihanettir."
Başka?
"Atatürk'ün şiarı hayatın her alanında rehberimiz oluyor. Bir 10 yıl daha ülkeyi yönetebilseydi bambaşka bir Türkiye olacaktık."
Peki, neden dedi?
"Rabbim ömür, milletimiz de onay verdikçe Türkiye'ye ve Türk milletine hizmete devam edeceğiz."
Anayasaya göre aday olamıyor. Ona, bir kılıf bulurlar. Ama halkında ikna edilmesi lazım. Bu konuda din devreye giremeyeceğine göre Atatürk'ü devreye koydular.
Erdoğan'ın 3Y'si
Daha iktidar olmadan ortaya koydukları formüldü bu 3Y. Yasakları kaldıracaklardı, yolsuzlukları bitirecekleri ve yoksulluğu yok edeceklerdi.
22 yıl geçti ve Sayın Erdoğan dedi ki; "Türkiye'yi yasakların, korkuların ve baskıların ülkesi olmaktan çıkartıp, fırsat eşitliğinin, adaletin ve özgürlüğün hakim olduğu bir yer haline getirdik."
Yorum yapmaya gerek var mı?
Erdoğan ve zıvanadan çıkanlar
PKK ile Oslo'da görüşen, Kandil'e elçi gönderen, Dolmabahçe'de PKK'nın siyasi uzantıları ile mutabakat yapan, açılım sürecinin mimarı, bebek katili için 3 kez kanun teklifi hazırlayan iktidarın başı olan Sayın Erdoğan bugün diyor ki: "Atatürk istismarcıları son dönemde terör örgütleri ve uzantılarıyla kol kola yürüyecek kadar zıvanadan çıkmışlardır!"
Evet, Atatürk istismarcıları zıvanadan çıkalı çok oldu ama yalnız da değiller…
Cumhurbaşkanı Erdoğan diyor ki: "Seçilmiş olmak, kimseye terörle kol kola, yan yana yürüme hakkı vermez. Siyasetçinin görevi halkına, şehrine, ilçesine hizmettir; bölücü elebaşlarına hizmetçilik yapmak değildir.
Seçilmiş başkanlar değil, örgütün atadığı ne idüğü belirsiz tipler tarafından yönetilen belediyelerin şehirleri yerine terör örgütüne hizmet edeceği izahtan varestedir (açıklama gerektirmeyecek netliktedir)…
Yalnız izah gerektirecek noktalar vardır. Nasıl oluyor da 22 yıldır Sayın Erdoğan'ın yönettiği bir ülkede malum terör örgütü, adaylar belirliyor, o adaylar da seçime giriyor?
Asıl izahtan vareste olan soru budur.
Gardırop Atatürkçüleri
Sayın Erdoğan'ın 10 Kasım'daki dikkat çeken vurgularından birisi de; 'Türkiye bir dönem gardırop Atatürkçülüğünden çok çekti''
Sayın Cumhurbaşkanımıza aynen katılıyorum ama eksik bıraktı.
Bu devlet ve bu millet sadece bir dönem değil her dönem gardırop Atatürkçülüğünden, gardırop İslamcılarından, milliyetçilerinden, solcularından, mücahitlerinden, çok çekti, çekmeye de devam ediyor.
Trablus
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Müze Köşkü'nün açılışında Atatürk'ün, Trablusgarp fotoğrafını görünce Murat Bardakçı'ya seslendi: "Murat Bey, ne diyorlar bize? 'Libya'ya niye gidiyorsunuz?' Diyenler kim, malum. Bak, gitmiş işte. Hala konuşuyorlar ya."
Sayın Erdoğan'ın gözden kaçırdığı ise Atatürk'ün oraya Haçlılarla değil Haçlılara karşı savaşmak için gittiği gerçeğidir.
- Sosyal devlet ancak BTP ile mümkün / 01.12.2024
- Sosyal devletten demokratik krallığa / 30.11.2024
- Kıbrıs’a NATO kılıfı / 29.11.2024
- Jennifer Lopez, Sudeysi, Kabe ve Erdoğan / 28.11.2024
- AKP ve MHP, Türkiye’nin gerçek düşmanını perdeliyor / 27.11.2024
- Tam bağımsız Türkiye için vakit tamam, söz konusu vatandır / 25.11.2024
- Sinirde Avrupa’da birinci dünyada ikinci olmuşuz / 24.11.2024
- Tarımı bitirdiler… Şahidim Sayın Erdoğan’dır / 23.11.2024
- Ümmü'l-Benin gibi Ehl-i Beyt’i sevmek / 22.11.2024