Var mıydı? Yoktu. Nasıl ortaya çıktı, sorusuna bir bakalım.
Tarih 10-05-2013. Yer New York. O zaman Başbakan olan Erdoğan, dönemin ABD Başkan Obama ile görüşmeden önce NBC televizyon kanalında, "ABD askerlerinin, Suriye'ye gönderilmesini destekleyip desteklemeyecekleri" yönündeki soruya "En başından beri biz evet, dedik" cevabını vermişti.
2015 yılıydı ve Erdoğan Cumhurbaşkanı olmuştu. DEİK İş Konseyi Başkanları ve Büyükelçiler Toplantısı'nda aynen şöyle diyordu: "Terörü bahane ederek Suriye üzerinde oynadıkları oyunlarla kazanımlar elde ettiklerini sananlar kısa sürede yanlış yolda olduklarını göreceklerdir. Bizim bu konuyla ilgili ifade ettiğimiz hususlar diplomatik bir manevra veya siyasi bir söylem olarak görülmemelidir. Suriye ateşine odun taşıyan herkes çok yakında kendini aynı ateşin içinde bulmaktan kurtulamayacaktır. Bu, samimiyetle ifade edilmiş dostça bir ikazdır" dedi.
Sayın Erdoğan'ın iddiası gerçeğe dönüştü ve Türkiye 9 yıldır içten içe yanıyor.
Bir de İsrail'den Suriye'ye bakalım
Şimon Peres 2006 yılında "Türkiye'de, AKP'nin iktidar olması hem İsrail için hem de dünya için çok büyük bir fırsattır. AKP'ye ve Tayyip Erdoğan'a, İsrail olarak hayranız. Teşekkürlerimizi iletiyoruz" diyordu.
Yine Ağustos 2006'da Ankara da düzenlenen Türkiye, İsrail ilişkileri ve İsrail'in Ortadoğu politikaları konulu konferansta konuşan Büyükelçi Pinhas Avivi; "Türkiye, İsrail ilişkilerinin Başbakan Tayyip Erdoğan döneminde geçmişte hiç olmadığı kadar iyi olduğunu" söylemişti.
Dönemin İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak da "Suriye'ye operasyon için hazırlıklara başladık" demişti. (Hürriyet, 21 Temmuz 2012)
İsrail Dışişleri Bakanlığı Siyasi Direktörü Pinhas Avivi, Suriye konusunda Türkiye ile masaya oturmayı önerdi. (Hürriyet, 22 Ekim 2012)
İsrail, Ürdün'de Özgür Suriye Ordusu subaylarıyla gizli görüşme yaptı. (Ajanslar, 31 Aralık 2012)
Almanya'da yayımlanan Focus dergisi, İsrail'in Sayeret Matkal adlı komando birliğinin, Özgür Suriye Ordusu'na destek için uzun bir süredir Halep'te olduğunu yazdı. (1 Ocak 2013)
İsrail'in eski güvenlik danışmanı Moşe Maoz, "İsrail'in, Suriye saldırısının ABD ve Türkiye ile koordine edilmiş olabileceğini söyledi." (1 Şubat 2013 Los Angeles Times)
İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, İsrail'in gerçekte AKP'nin, Suriye politikasıyla uyumlu olduğunu gösteriyor, dedikten sonra "Hizbullah ve İranlılar, Esad'ın kalan tek müttefikidirler. Esad'ın düşüşü çok yakındır ve bu İranlılar ile Hizbullah'a büyük bir darbe olacaktır." (Şubat 2013 Münih Güvenlik Konferansı)
İsrail'in Suriye ateşine odun taşıdığı herkesin malumu. Şimdi "Suriye ateşine odun taşıyan herkes çok yakında kendini aynı ateşin içinde bulmaktan kurtulamayacaktır" sözlerinin sahibi Sayın Erdoğan'a soralım; İSRAİL NEDEN YANMIYOR?
Çünkü
Aralık 2015 AKP sözcüsü Ömer Çelik; "İsrail Halkı ve devleti dostumuzdur."
Ocak 2016 Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan; "İsrail'e ihtiyacımızın olduğunu kabul etmemiz lazım. Bu, bölgenin bir gerçeği."
ABD'den Suriye'ye de bakalım
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Peşmerge'ye koridor açılmasını ben istedim" derken, dönemin ABD Dışişleri Bakanı Kerry, "Türkiye'nin bu adımı taleplerimizin bir sonucudur" diyordu.
AKP hükümeti: "ABD'nin, Suriye ve Irak koalisyonunda yer almayacağız" derken, ABD Dışişleri Bakanı Kerry, "Türkiye koalisyonda ön safta yer alacak' diyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019'da ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesinden sonra Obama döneminde de dile getirdiğini ifade edip; "Sizin, Kürt diye zikrettiğiniz PYD/YPG terör örgütüdür ve PKK'nın yan kuruluşlarıdır' demişti.
Dönemin ABD Dışişleri sözcüsü Psaki anında "PKK terörist gruptur, PYD değil. Bu bizim devlet politikamızdır' cevabını vermişti.
Bugün
Suriye'de yanan ateşe odun taşıdılar. Suriye, tehdidi bertaraf olan İsrail Filistin'de, Lübnan'da ve Suriye'de katliamlarına devam ediyor.
Aynı Erdoğan şimdi, 'İsrail'in hedefi Türkiye' diyor. Küçük ortağı MHP el yükseltti, "Şam, Beyrut'tan sonra Ankara'yı bombalayacaklar" dedi.
Saf, saf! "Demek ki iktidar nihayet gerçeği gördü. Artık Esad ile el sıkışacaklar, ülkemizdeki milyonları vatanlarına gönderecekler, AB ile geri kabul anlaşmasını iptal edecekler, sınır ötesindeki askerimizi sınırlarımıza çekip, hem terör örgütlerine hem de İsrail'e karşı tedbir alacaklar" diye düşündüm.
Devlet Bahçeli araya 'bebek katilini' soktu ve bir anda İsrail tehdidi unutuldu. Devlet Bahçeli'nin başlattığı süreç ve yaşanmaya devam eden olaylar ile iç güvenliğimizin ne kadar yumuşak olduğunu ortaya çıkardı.
Yine saf saf böylesi kritik bir dönemde iktidar partisi, bebek katiline değil millete umut olur, inancımızdan gelen kardeşliğimizi pekiştirecek söz ve icraatlar ortaya koyar, diye düşünürken yine saflığımın kurbanı oldum.
İktidar ve ortağı keskin dilleri ile ayrıştırmaya devam ettiler. Yorulduklarında imdatlarına CHP ve DEM yetişti. Şimdi hep beraber milletimizi, kindarlaştırıyorlar.
İçerde ortalık karışıkken Saray'ın gayri meşru sözcüsü Abdülkadir Selvi, "Suriye'ye operasyon olabilir" dedi.
Sayın Erdoğan, 'güvenli bölgenin eksik halkalarını tamamlayacağız' çıkışı ile iddiaları teyit etti.
Suriye'deki PKK/PYD terör örgütüne operasyon yapılabilir mi? ABD hayır, diyor. Rusya hayır, diyor.
Bakalım ne olacak? Ama bedeli çok ağır olacak?
- Siyasetin gündeminde sen yoksun kardeşim / 16.11.2024
- İİT-İsrail ve Erdoğan / 15.11.2024
- MHP ile başlatılan süpernova / 14.11.2024
- Sayın Erdoğan’ın 10 Kasım açıklamaları / 13.11.2024
- Atatürk çok büyük bir adammış vesselam -2- / 11.11.2024
- Atatürk çok büyük bir adammış vesselam -1- / 10.11.2024
- Kürtlerin sorunları belli, Kürtçülerin niyetleri de / 09.11.2024
- Kibir iktidarın gözlerini kör etti / 08.11.2024
- AKP’nin Filistin maskesi düştü / 07.11.2024