Kürtlerin sorunları belli, Kürtçülerin niyetleri de

Düne kadar sokakta bir kişiye 'yakında bebek katilini serbest bırakacaklar', deseydiniz, 'hadi oradan, nedir bu Erdoğan karşıtlığınız, herkes evet, dese bile MHP asla müsaade etmez' cevabını alırdınız.

Hep dedik ya! Ülkemizdeki en dini konuları dincilere, en milli konuları milliyetçilere, en ulusal konuları da Atatürkçülere hallettirdiler, diye.

Yine öyle oldu ve ortada milli bir konu vardı ve görev milliyetçilere verildi. Devlet Bahçeli 3 hafta içinde öyle cümleler kurdu, öyle manevralar yaptı ki, artık Bebek Katili Öcalan'ın hapisten çıkması cepte. Konu, TBMM'de konuşup, konuşmayacağı.

Yine bu süreçte 'Kürtlere hak' başlığı altında 'Kürtçülük' hortlatıldı. 

Evet, bugün doğu illerimizde olduğu gibi batı, güney ve kuzey illerimizde yaşayan 85 milyon hak arayışında. Yoksullara, yasaklara ve yolsuzluklara karşı direniyor!

Bizzat seçtiklerimiz tarafından insan yerine konulmak ve insanca yaşamak için isteklerimiz var. Hem doğuştun hem de bu devletin vatandaşı olmaktan ötürü elde ettiğimiz hakları istiyoruz.

Vermedikleri için iş arıyoruz, aş arıyoruz, emeğimizin, alın terimizin karşılığını arıyoruz. Sosyal devlet vasfından ötürü sağlıkta, eğitimde eşitlik istiyoruz. 

Adalet arıyoruz. Can, mal, namus güvenliğimizin korunmasını talep ediyoruz. Geleceğe umutla bakmak, dini ve milli değerlerimizin istismar edilmemesini istiyoruz.

Bu hepimizin sorunu, hepimizin serzenişi, hepimizin arayışı. 

Kürtçülerin arayışı farklı

Bunu da saklamıyorlar. En son DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan: "Seyit Rıza ne yaptıysa, Şeyh Sait ne yaptıysa, Sakineler ne yaptıysa Kürt halkı da onların yaptığını yapacaktır."

Yok, arkadaşım! Kardeşlerimizi, size yem ettirmeyiz! Hain emellerinize alet ettirmeyiz. 

Sizin istediğiniz Kuzey Irak'taki gibi bir yapılanma.

Sizin istediğiniz Suriye'nin kuzeyinde planlanan yapılanma gibi bir yapılanma.

Ama unuttuğunuz bir şey var. Dün Irak devletini, İngilizler kurdurdu. Suriye devletini de yine İngilizler kurdurdu. 

Ama Türkiye cumhuriyetini Atatürk, Türk Milleti ile kurdu. Bu noktayı kaçırdığınız için yolun sonunda Seyit Rıza ve Şeyh Sait gibi hainlerle aynı kaderi yaşayacağınızı hesap edemiyorsunuz. 

Kürtçüler, Kuzey Irak hayali

Kuzey Irak'ta ne var? Devlet içinde devlet var. Bu bölgede Irak devletinin sadece parası ve bazı yerlerde sıkıntı çıkmasın diye, bayrağı var. 

Okullarda kendi belirledikleri müfredatı uyguluyorlar. Hastaneler yine kendi kontrolleri altında. Sokaklarda Irak polisi, sınırlarda Irak askeri yok. Kendi asker ve polisleri var.

Vergi topluyorlar, ceza kesiyorlar, iç ve dış ticaret onların denetiminde. Genel seçimlerde de Irak'ın geleceği için oy hakkına sahipler. 

İşte bu hayali gören ülkemizdeki Kürtçüler, 'Kürt sorunu ve çözüm' başlığında istediklerini şöyle sıralayalım;

-Doğu tamamen bizim, batı hepimizin.

-Doğuda tamamen Kürtçe, batıda iki dil.

-Doğudaki kaynaklar sadece bizim, batıdakiler ortak.

-Doğudaki seçimleri biz yapacağız, batıdaki seçimlerde de aday çıkaracağız, oy kullanacağız, tercih yapacağız.

Bu süreci başlatan MHP'dir

Bu süreci 'bebek katili TBMM'ye gelsin' sözleriyle başlatan Devlet Bahçeli'dir. Geldiğimiz noktada ise Sayın Bahçeli; "Sözde Kürt sorunu kanlı emperyalistlerin tuzağıdır. Bölücü terörün hain ve kanlı eylemlerini sakladığı ihanet kılıfıdır" diyor. 

Mart 2015'te partisinin gurup toplantısında;

"Milli birliğimiz devamlı surette hasar almakta ve hırpalanmaktadır.

AKP hükümeti Türkiye'nin tarihsel yürüyüşünü sakatlamakta, Türk milletine kötülük üstüne kötülük yapmaktadır.

Bu hükümetin miadı dolmuş, son kullanım süresi geçmiştir.

Bu hükümet eskimiş, tükenmiş, yorulmuş ve hurdaya çıkmıştır.

Bir yanda 17-25 Erdoğan diğer yanda Serok Ahmet, bir tarafta İmralı canisi diğer tarafta Kandil Dağı'na çöreklenen bölücü terör çetesi ülkemizin tekerine çomak sokmaktadır.

AKP-PKK işbirliğiyle tecelli eden ihanet ittifakı Türkiye'nin mezarını kazmakta, tarihsel haklarını kazımaktadır…

Erdoğan ve AKP milli güvenliğimiz için en az PKK kadar tehdittir…

Cumhuriyetimizin temeli olan, milli devlet ve üniter yapının tasfiyesi,

Milletimizin kimliksizleştirilmesi,

Yapay azınlıklar oluşturulması,

Alt kimliklerin sivriltilmesi ve

Bin yılda oluşan kardeşlik hukukunun zedelenmesine doğru ilerleyen bu çok vahim süreç beka düzeyinde tehditleri barındırmaktadır…

Erdoğan'ın komplolarını bozmak milli ve tarihi bir sorumluluğumuzdur.

AKP'yi demokratik vasıtalarla indirmek en büyük hedefimizdir" sözlerinin sahibi Sayın Bahçeli eğer bugün; "Eğer enflasyon canavarına kesif bir darbe indirilirse, Türkiye siyasi ve ekonomik istikrarın zirvesine çıkarsa, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın bir kez daha seçilmesi doğal ve doğru bir tercih değil midir? Ne yapacağız CHP'nin içinde dört yıl kala aday mı arayacağız?" diyorsa, insanımızın bin düşünmesine bile gerek yoktur.