logo
09 NİSAN 2025

İsrail, Gazze ve Kürecik üçgeni

02.12.2012 00:00:00
Berlin’de Prof. Dr. Haydar Baş’ın öncülüğünde yapılan Ehl-i Beyt Sempozyumu’ndan sonra mücadelenin iki kutup arasında olduğunu söylemiştik. Mücadelenin “İslam âlemini bölüp parçalamak isteyenlerle İslam âleminde tevhidi husule getirmek isteyenler” arasında cereyan ettiğini dile getirmiştik.  
Berlin’de dünyaya ilan edilen “tevhid” tablosu üzerinden daha bir hafta bile geçmeden açıktan veya gizli şekilde haçlının yanında olan zevat eteklerindeki taşları dökmeye başladı. Konunun detayına geçmeden önce dünya perspektifini ortaya koymakta fayda var.
Adı değişse de “Haçlı seferleri devam ediyor”
Bir kere Haçlı seferleri devam ediyor. Adı kimi zaman Şark meselesi, kimi zaman BOP (Büyük Ortadoğu Projesi), kimi zaman adı Arap Baharı da olsa bunların hepsi Haçlı saldırılarının alt başlıklarıdır. Zamana ve zemine göre farklı isimler verebilirler. Gaye Müslümanları özellikle de Türkleri Avrupa ve Anadolu topraklarından söküp atmaktır. Sahip oldukları toprakları, yeraltı ve yer üstü zenginlikleri ele geçirmektir.
Tarihi süreçte cepheler açık ve netti. Ancak günümüzde gizli cepheler ortaya çıkmaya başladı. Asıl tehlikeli olan da bu güruhtur. Baktığınızda Haçlıya karşıdır ancak esasta Haçlının değirmenine su taşır. Zaten ahir zamanda ortaya çıkacak olan deccal tehlikesi bu emsal bir tehlike olacaktır. Müslümanların içinden çıkacak ama Müslümanlara zarar verecek. Üzülerek ifade edelim ki ülkemiz politikası bu gri cepheye doğru kaymaktadır.
Bakın İsrail’e karşı, Avrupa Birliği’ne karşı sözde en büyük mücadeleyi veren merhum Erbakan ve yetiştirdiği talebelerinin yaptıklarına.
Erbakan, bir yıllık başbakanlığı döneminde İsrail ile 20 gizli anlaşma yapmıştır. Bunların içerisinde askeri eğitim anlaşması, istihbarat anlaşması, ticaret anlaşması ve daha neler var neler. Maalesef bunlar milletten saklandı, bürokrasiden de saklandı.
Gelelim AKP’nin icraatlarına
Malatya Kürecik’te sırf İsrail’i koruma adına füze kalkanı kurulmasına müsaade edildi. Üstelik bu tesisler için Türkiye epeyce maddi katkıda bulundu.
Niçin?
İsrail’i, başta İran olmak üzere bölge devletlerinden korumak için. Sözde NATO’ya ait olan bu kalkan bizzat Amerika’nın kendisine aittir. Biz o günden beri bu kalkanın sadece savunma değil aynı zamanda bir saldırı aygıtı olduğunu söyledik durduk. Alın size bir kalkan işlemi.
Amerikan savunma dergisi ‘Defense News’de yazılan haber tüylerimizi diken diken ediyor.
‘Defense News’de çıkan habere göre İsrail Gazze’ye saldırdığında İran’dan cevabi bir saldırı gelebilir düşüncesiyle Kürecik radar sistemi devreye giriyor. Tarama sahası içindeki Gazze’yi de taramış oluyor. Gelen veriler İsrail tarafından alınıyor. Sistemin ikinci parçası olan İsrail’deki “Davud’un sapanı” adı verilen füzesavar füzesi harekete geçiyor ve Hamas’ın attığı füzeler vuruluyor. Böylece İsrail’in “demir kubbe” adını verdiği koruma kalkanı sağlanmış oluyor. Gazze’de tespit edilen hedeflerin vurulması da işin cabası. İsrail’e karşı “One minute” edebiyatı yapanlar ise bir suçluluk psikolojisi içinde ağlama seremonisiyle işi örtbas etmek istiyorlar.
Hatırlayın İsrail Gazze’ye saldırırken de operasyonuna “Bulut Sütunu” adını vermişti. Evet, İsrail bir din devletidir ve muharref Tevrat’a göre hareket ediyor. Kendisine vaad edildiğine inandığı, Türkiye, Irak, İran ve Suriye’deki topraklara sahip olmaya çalışıyor. Ve AKP hükümeti sözde karşı olsa da özde ve siyasi geçmişlerinde olduğu gibi, İsrail menfaatlerinin yanında yer alıyor.
Gelelim ABD’ye
Sayın Erdoğan’ın ifadesiyle, ABD stratejik ortak. Kim bu ABD? Lozan Antlaşmasına imza koymamış. Lozan Antlaşması ne anlama geliyor? Lozan Antlaşması Türkiye’nin kuruluş senedidir. Sınırlarımız bu anlaşma ile belirlenmiştir. Yani ABD bizim sınırlarımızı kabul etmiyor. Güneydoğu sınırlarımızı kabul etmeyen ABD ile biz şimdi Irak’ın kuzeyindeki Kürt oluşumu aracılığıyla komşu durumdayız. Açıktan hedefine ulaşamayan İsrail ve ABD İslam âlemini bölerek, içlerinden elçi bularak operasyon yapmaktadır.
İşte bu bizim hikâyemiz.
İçinde olduğumuz sürecin resmi şu: bölmeye çalışanlar ve birliği sağlamak için çalışan Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosu. AKP hükümeti icraatlarını yaparken tarihi çarpıtıyor, olayları çarpıtıyor. Halkın bilgi birikimi olmadığı için bundan istifade ediyor. Bakın şu söz Sayın Erdoğan’a ait “1332 yıl önce Kerbela’da yaşanan neyse, açık söylüyorum bugün Suriye’de de yaşanan odur.” Bu çarpıtma bile en temel hadiselerin nasıl çarpıtıldığını göstermektedir. Düşünebiliyor musunuz, Erdoğan’a göre vatanını, Filistin’i, milletini küresel güçlere karşı savunan Esat, Yezid; Esat’a saldıran, Suriye’yi ele geçirmek isteyen Amerika ve İsrail ise Hüseyin rolünde. Bunun karşısında çıkan tek gür ses sayın Prof. Dr. Haydar Baş beye ait. Hocamız ‘hayır’ diyor Suriye Kerbela’sında, Hüseyin olan Esat’tır diyor. Bu ilmi bir hakikat olmasına rağmen sesi çok çıkan ama içi boş mu boş olan güruhlar seslerini yükseltiyorlar. Zannediyorlar ki hakkı gürültü ile örtecekler.
Yanılıyorlar
“Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes Ey kahpe rüzgâr artık ne yandan esersen es” deme vakti gelmiştir. 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
'Ortada ciddi bir belirsizlik var'
'Süreçten hasar almadan çıkmak istiyoruz'
Gazzeli çocukların dramı
60 bin çocuk risk altında
Çin'den ABD'ye rest
'Zorbalığa boyun eğmeyeceğiz'
İstanbul'da kritik buluşma
ABD - Rusya heyetleri görüşecek
Gümüşhane'de korkutan deprem
Naci Görür'den kritik uyarı
Trump, kömür üretimine yönelik kararnameyi imzaladı
İklim anlaşmasını hedef aldı
Limon da yumurtanın kaderini yaşayacak
Limon ihracatında kısıtlama kaldırıldı
Onlarca kişi hayatta kalamadı!
Survivor'ın çekildiği ülkede büyük felaket
İktidar yine 'sıfır'la çarptı
Meclis'te muhalefet yine saf dışı!
Engin Polat'ta 'halkçı' çıktı
'Onlarca şubemiz kapandı, binlerce kişi işsiz kaldı'
Mart ayında 145 işçi hayatını kaybetti
3 ayda 447 işçi öldü
Türkiye listede var mı?
En zengin şehirlerin çoğu Amerika'da
CHP'nin yol haritası belli oldu
İlk miting yarın Şişli'de
Oysa Türkiye mutlu etti!
Almanya'nın iftiharı Porsche'da şok
Protestoculara hapis talebi
139 kişi için 3'er yıl istendi
'Ortada ciddi bir belirsizlik var'
'Süreçten hasar almadan çıkmak istiyoruz'
Gazzeli çocukların dramı
60 bin çocuk risk altında
Çin'den ABD'ye rest
'Zorbalığa boyun eğmeyeceğiz'
İstanbul'da kritik buluşma
ABD - Rusya heyetleri görüşecek
Gümüşhane'de korkutan deprem
Naci Görür'den kritik uyarı
Trump, kömür üretimine yönelik kararnameyi imzaladı
İklim anlaşmasını hedef aldı
Limon da yumurtanın kaderini yaşayacak
Limon ihracatında kısıtlama kaldırıldı
Onlarca kişi hayatta kalamadı!
Survivor'ın çekildiği ülkede büyük felaket
İktidar yine 'sıfır'la çarptı
Meclis'te muhalefet yine saf dışı!
Engin Polat'ta 'halkçı' çıktı
'Onlarca şubemiz kapandı, binlerce kişi işsiz kaldı'
Mart ayında 145 işçi hayatını kaybetti
3 ayda 447 işçi öldü
Türkiye listede var mı?
En zengin şehirlerin çoğu Amerika'da
CHP'nin yol haritası belli oldu
İlk miting yarın Şişli'de
Oysa Türkiye mutlu etti!
Almanya'nın iftiharı Porsche'da şok
Protestoculara hapis talebi
139 kişi için 3'er yıl istendi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.