Genelde sömürülen bütün ülkelerin, özelde Ortadoğu ülkelerinin en büyük sorunu, halkından kopuk, işgalciler gibi düşünen idarecilerdir. Bu idareciler, yetiştiriliyor, test ediliyor, sonra binbir entrika ile iktidara getiriliyorlar. Sömürülen ülkelerin başarısızlığı, tersinden okursak, ABD'nin başarısı işte bu idarecilerdir. O halde, sömürüden kurtulmanın ilk adımı, işgalcilerin kuklası olmuş idarecilerden kurtulmaktır. Yoksa, özellikle Ortadoğu ülkelerinin, işgalin her türlüsünü yaşamaları kaçınılmazdır. Çok mu abartıyoruz? Hayır, yalnızca evelemeden gevelemeden gerçeği olduğu gibi ifade ediyoruz.ABD, bu idarecilerin kimisini, o ülkelerde açtığı okullarda, kimisini de ülkesinde burslu olarak yetiştiriyor. ABD'nin rahle-i tedrisinden geçtiği halde bozulmayan, yine milletiyle bütünleşen kişiler yok mu? Elbette var. Ama biz, istisnalardan değil, genelden söz ediyoruz. Maalesef genel durum böyle. Bazı istisna kişiler, ABD'nin bütün hile ve oyunlarını bizzat kaynağından öğrenerek, bu eğitimi avantaja çevirmeyi bilmişlerdir. ABD, yetiştirip sömürülecek ülkelere saldığı bu kişilerin durumlarını, 'Amerikan Yardım Teşkilatı' (AID) vasıtasıyla kontrol etmektedir. Örnek olarak, bu teşkilata mensup Richard Podol adlı bir uzmanın, 1975 yılında Türkiye hakkında verdiği raporda, geçen şu ifadelere dikkat edelim: "Türkiye'de önemli mevkilerde Amerikan eğitimi görmemiş bir Türk'ün bulunduğu bakanlık ya da iktisadi devlet kuruluşu (KİT) hemen hemen kalmamıştır. Müsteşarlık ve genel müdürlük mevkilerinden de daha yüksek görevlere kısa zamanda geçmeleri beklenmektedir" (Bkz. Metin Aydoğan, Bitmeyen Oyun s.34).Söz konusu raporun yazıldığı yıl 1975. Aradan bunca yıl geçti. Küreselleşme, özelleştirme ve dışa açılma rüzgârları esti. Bugün, durumun çok daha vahim bir boyuta vardığını söylemeye bilmem gerek var mı? Şimdi ABD taraftarları işi aleniyete döktüler. "ABD'den icazet almadan iktidar olunmaz" diyecek kadar pervasızlaştılar. En ufak bir iş için ABD'de eğitim görmüş uzman arıyorlar. Halbuki ABD'de her alanda yetiştirilen uzmanların ortak uzmanlık alanı, kapitalizmi, yani küresel sömürüyü egemen kılmaktır. ABD ordusunun bile, asıl görevi ve amacı budur. Eski bir deniz subayı olan Smedley D. Butler, 'Savaş Bir Üçkâğıttır' adlı kitabında bu gerçeği dile getirir. ABD şirketleriyle, silâhlı kuvvetlerin birlikte çalıştıklarını anlatır. Der ki: "Asteğmenden tümgenerale değin bütün rütbelerde görev yaptım ve bütün bu süre boyunca hemen her zaman bankacılar, Wall Street ve büyük iş alemi için birinci sınıf bir gangsterin işlevini yüklendim. Tek kelimeyle ben kapitalizmin bir gangsteriydim" (Bkz. Ufuk Şanlı, Borç Kapanı, s.78).Şu değişmez bir kuraldır: Yemlenen gemlenir. ABD vakıflarından yemlenenler, gemleniyor, onun borusunu çalıyorlar. İbn Haldun asırlar önce, yemlenme ve gemlenme ilişkisini şöyle anlatıyor: "İhsanıyla birini yetiştiren kimse ile onun ihsanıyla yetişen kişi arasında hususi bir bağlanış husule gelir. Bu bağ da kölelik ve andlaşma vasıtasıyla husule gelen bağlantı yerini tutar" (Mukaddime, c.l, s.462). Allah (cc) korusun, kölelik husule gelince, milletin hakkı hukuku unutulur, gözler görmez, kulaklar işitmez olur. En yakın ve en ibretlik örnek Somali Devlet Başkanı Abdullah Yusuf'un halidir. Yusuf, ülkesini işgal eden Etiyopya ve bombalayan ABD için şöyle demiştir: "Ülkemizde aşırı dincilerle mücadeleye yardım eden Etiyopya askerleri işgalci değildir. ABD güçlerinin de Somali'yi bombalama hakkı vardır".Bu kafaya sahip idarecilere bağımsızlığı, milli çıkarı anlatmak mümkün mü? Aslında en büyük işgal, bu çeşit idareciler eliyle gerçekleştirilen işgaldir. İşgalin hangisi olursa olsun, ne kadar büyük güç tarafından yapılırsa yapılsın, milli direniş karşısında başarısız kalmaya mahkumdur. Tarih bunu ispatlamaktadır. Bundan dolayı, bütün direniş hareketlerinin şanla ve şerefle biteceğinden eminiz. Ne mutlu, o kişilere...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018