Dünya çapında büyük indirimlerin yapıldığı alışveriş festivali 'Black Friday' yani 'Kara Cuma', Türkiye'deki dini hassasiyetleri çook yüksek (!) görünen bazı kişiler tarafından protesto edildi.
1932'den bu yana yılbaşı alışverişleri sezonunun başlangıcı olarak da kabul edilen 'Black Friday', önce ABD'de başladı. Daha sonra tüm dünyaya yayıldı. Kara Cuma'nın vatandaşların ilgisini çekmesinin nedeni ise indirim oranları. Her mağaza indirim oranlarını kendisi belirliyor fakat indirimler genelde hatırı sayılır oranları buluyor?
Türkiye'de bu kampanyayı uygulayan bazı mağazalara, sözüm ona İslamî hassasiyetleri çook yüksek bazı kişiler tarafından saldırılar düzenlendi. Tepkileri şu şekildeydi: "Müslüman mahallesinde salyangoz satamazsınız!" Fakat domuz eti satabilirsiniz öyle mi!
Bu kampanyayı uygulayan bir mağazanın kadın tezgâhtarına "Sen Müslüman mısın?" deyip sağa sola saldıran bu İslamî hassasiyetleri çook yüksek kişiler (!) kampanyanın uygulanmasında yasal hiçbir engel olmadığını bilmiyorlar mı acaba? Yani yasaları düzenleyen hükümeti protesto etmek yerine ekmek parası için çalışan tezgâhtar kadına bağırıp çağırmak ne derece İslamî bir samimiyettir acaba!
2006 yılında Türk Gıda Kodeksi Avrupa Birliği (AB) mevzuatına uygun hale getirildi. AB mevzuatına uygun olarak; at ve yaban domuzu da kasaplık hayvan olarak tanımlandı. Bu tarihten itibaren kasaplarda, lokantalarda, pizzacılarda karşımıza hep domuz eti çıktı. Bilerek veya bilmeyerek millete domuz eti yedirildi. Fakat bu İslamî hassasiyetleri çook yüksek kişilerden (!) hiç ses seda çıkmadı. Çünkü bu kanunu çıkaran hükümeti protesto etmek yerine ekmek parası için çalışan bir tezgâhtar kadına bağırıp çağırmak daha İslamî'ydi her halde!
2004 yılında AKP tarafından yapılan yeni düzenleme ile zina, Türk Ceza Kanununda yer almıyor artık. Bu tarihten sonra ülkemizde fuhuş oranı yüzde 200'leri geçti? Gözlerimiz o dönem İslamî hassasiyetleri çook yüksek olan bu kişileri (!) aradı durdu. Fakat nafile? Çünkü indirim yapan bir mağazada çalışan tezgâhtar kadına bağırıp çağırmak bu kanunu çıkaran hükümeti protesto etmekten daha İslamî'ydi öyle değil mi!
Dinlerarası Diyalog kapsamında Türkiye'de on binlerce kilise evleri açılıp gençlerimiz Hıristiyan yapılırken de, "Ya Allah Bismillah" diyerek resmi erkân tarafından kilise açılırken de, misyonerler sokaklarda İncil dağıtırken de, okul kitaplarından "Muhammedür Resûlullah" çıkarılırken de, dört hak din olduğu miting meydanlarında söylenirken de bu İslamî hassasiyetleri çook yüksek olan kişileri (!) hiç göremedik.
Suriye'de Müslümanlar boğazlanırken, hoca görünümlü sapıklar tarafından Alevileri öldürmek caizdir ve onların karıları size helaldir fetvaları havalarda uçuşurken de, İslamî hassasiyetleri çook yüksek bu kişileri (!) meydanlarda protesto ederken hiç göremedik.
Bütün bankalar şakır şakır faizle kredi veriyor millete. Faizin girmediği hane, faizin geçmediği kursak kalmadı bu ülkede. Fakat "faiz zamanın bir gereğidir" diyenleri protesto etmek yerine, indirim mağazasında ekmek parası için çalışan bir tezgâhtar kadına saldırmak, her halde daha dik bir duruş olsa gerek!
"Arkadaş sen burada faiz veremezsin" diyerek bir banka memuruna saldırmak ne kadar anlamsızsa, indirim mağazasında çalışan bir kadına saldırmak da öylece anlamsız. Böyle bir protestoyu İslamî hassasiyetle asla bağdaştıramıyorum.
Asgari ücret açlık sınırının altındayken, işsizlik ve yoksulluk her geçen gün artarken, babalar çocuklarının isteğini yerine getiremezken, yurt dışından hayvan ve saman ithal edilirken gösterilecek tepki, yapılacak protesto çok daha İslamî olurdu.
Bu milleti faiz sarmalından, borçtan, işsizlikten, yoksulluktan kurtaracak olan Milli Ekonomi Modeli'ne sarılmak, onun hayata geçmesi için çalışmak, çaba göstermek çok ama çok daha İslamî ve insanî olurdu. Fakat İslamî hassasiyetleri çook yüksek bu kişileri (!) maalesef buralarda da göremedi gözlerimiz?
O yüzden biraz samimiyet lütfen, insanlık adına biraz samimiyet?
1932'den bu yana yılbaşı alışverişleri sezonunun başlangıcı olarak da kabul edilen 'Black Friday', önce ABD'de başladı. Daha sonra tüm dünyaya yayıldı. Kara Cuma'nın vatandaşların ilgisini çekmesinin nedeni ise indirim oranları. Her mağaza indirim oranlarını kendisi belirliyor fakat indirimler genelde hatırı sayılır oranları buluyor?
Türkiye'de bu kampanyayı uygulayan bazı mağazalara, sözüm ona İslamî hassasiyetleri çook yüksek bazı kişiler tarafından saldırılar düzenlendi. Tepkileri şu şekildeydi: "Müslüman mahallesinde salyangoz satamazsınız!" Fakat domuz eti satabilirsiniz öyle mi!
Bu kampanyayı uygulayan bir mağazanın kadın tezgâhtarına "Sen Müslüman mısın?" deyip sağa sola saldıran bu İslamî hassasiyetleri çook yüksek kişiler (!) kampanyanın uygulanmasında yasal hiçbir engel olmadığını bilmiyorlar mı acaba? Yani yasaları düzenleyen hükümeti protesto etmek yerine ekmek parası için çalışan tezgâhtar kadına bağırıp çağırmak ne derece İslamî bir samimiyettir acaba!
2006 yılında Türk Gıda Kodeksi Avrupa Birliği (AB) mevzuatına uygun hale getirildi. AB mevzuatına uygun olarak; at ve yaban domuzu da kasaplık hayvan olarak tanımlandı. Bu tarihten itibaren kasaplarda, lokantalarda, pizzacılarda karşımıza hep domuz eti çıktı. Bilerek veya bilmeyerek millete domuz eti yedirildi. Fakat bu İslamî hassasiyetleri çook yüksek kişilerden (!) hiç ses seda çıkmadı. Çünkü bu kanunu çıkaran hükümeti protesto etmek yerine ekmek parası için çalışan bir tezgâhtar kadına bağırıp çağırmak daha İslamî'ydi her halde!
2004 yılında AKP tarafından yapılan yeni düzenleme ile zina, Türk Ceza Kanununda yer almıyor artık. Bu tarihten sonra ülkemizde fuhuş oranı yüzde 200'leri geçti? Gözlerimiz o dönem İslamî hassasiyetleri çook yüksek olan bu kişileri (!) aradı durdu. Fakat nafile? Çünkü indirim yapan bir mağazada çalışan tezgâhtar kadına bağırıp çağırmak bu kanunu çıkaran hükümeti protesto etmekten daha İslamî'ydi öyle değil mi!
Dinlerarası Diyalog kapsamında Türkiye'de on binlerce kilise evleri açılıp gençlerimiz Hıristiyan yapılırken de, "Ya Allah Bismillah" diyerek resmi erkân tarafından kilise açılırken de, misyonerler sokaklarda İncil dağıtırken de, okul kitaplarından "Muhammedür Resûlullah" çıkarılırken de, dört hak din olduğu miting meydanlarında söylenirken de bu İslamî hassasiyetleri çook yüksek olan kişileri (!) hiç göremedik.
Suriye'de Müslümanlar boğazlanırken, hoca görünümlü sapıklar tarafından Alevileri öldürmek caizdir ve onların karıları size helaldir fetvaları havalarda uçuşurken de, İslamî hassasiyetleri çook yüksek bu kişileri (!) meydanlarda protesto ederken hiç göremedik.
Bütün bankalar şakır şakır faizle kredi veriyor millete. Faizin girmediği hane, faizin geçmediği kursak kalmadı bu ülkede. Fakat "faiz zamanın bir gereğidir" diyenleri protesto etmek yerine, indirim mağazasında ekmek parası için çalışan bir tezgâhtar kadına saldırmak, her halde daha dik bir duruş olsa gerek!
"Arkadaş sen burada faiz veremezsin" diyerek bir banka memuruna saldırmak ne kadar anlamsızsa, indirim mağazasında çalışan bir kadına saldırmak da öylece anlamsız. Böyle bir protestoyu İslamî hassasiyetle asla bağdaştıramıyorum.
Asgari ücret açlık sınırının altındayken, işsizlik ve yoksulluk her geçen gün artarken, babalar çocuklarının isteğini yerine getiremezken, yurt dışından hayvan ve saman ithal edilirken gösterilecek tepki, yapılacak protesto çok daha İslamî olurdu.
Bu milleti faiz sarmalından, borçtan, işsizlikten, yoksulluktan kurtaracak olan Milli Ekonomi Modeli'ne sarılmak, onun hayata geçmesi için çalışmak, çaba göstermek çok ama çok daha İslamî ve insanî olurdu. Fakat İslamî hassasiyetleri çook yüksek bu kişileri (!) maalesef buralarda da göremedi gözlerimiz?
O yüzden biraz samimiyet lütfen, insanlık adına biraz samimiyet?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Eyüp Kabil / diğer yazıları
- Kötü kopya / 06.07.2023
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022