Abdullah b. Abbas'tan rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurur:
"Ya Ali, Senin insanlar arasındaki misalin, Kur'an'daki 'Kul huvallahü ahad' sûresi gibidir. Kim bu sûreyi, bir defa okursa Kur'an'ın üçte birini okumuş gibi olur. İki defa okursa Kur'an'ın üçte ikisini okumuş gibi olur. Üç defa okursa Kur'an'ın hepsini okumuş gibi olur. Aynı şekilde ey Ali, kim Seni kalbiyle severse imanın üçte birini elde etmiş olur. Kim hem kalbiyle, hem de diliyle severse (diliyle Sana yardımcı olursa) imanın üçte ikisini elde etmiş olur, kim kalbiyle, diliyle ve eliyle severse (eliyle ve diliyle Sana yardımcı olursa) imanın hepsini kendinde toplamış olur. Beni hak peygamberliğe seçen Allah'a and olsun ki, yer ehli de Seni gök ehli gibi sevselerdi, Allah onlardan hiçbirini (Cehennem) ateşiyle azaplandırmazdı." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali; İhkâkü'l-Hak, c.5, s.621; el-Mehâsin, s. 153).
Hz. Peygamber (s.a.v.), Hz. Ali'nin elini kaldırdı ve şöyle ilan etti: "Ali Bendendir, Ben de O'ndanım. Ali Benim velimdir, Benim nâmıma borcumu öder. Ben kimin mevlâsı isem Ali de onun mevlâsıdır. Ben O'na dost olanın dostuyum, düşmanının da düşmanıyım. Allah'ım, Ali'yi seveni sev, düşman olana Sen de düşman ol. O'na yardım edene de yardım et!" (Nesai, Hasais, Hd. No. 66, 95, 96; İbn Kesir, Bidaye, V, 212; el Bezzar, III, 188; Tirmizi, X, 221, Tuhfe; Ahmed ibn Hanbel, Müsned, IV, 164-5 ve V, 3247).
"Ehl-i Beyt'imin Bana en sevimlisi ve Kendimden sonraya bıraktığım en üstün kimse Ali b. Ebi Tâlib'dir." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali; el-Emâli, Şeyh Sâduk s. 385).
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Ey Ensar topluluğu! Sizleri sıkıca sarıldığınız takdirde asla sapmayacağınız bir kimseye hidayet edeyim mi?"
Ashab, "Evet ya Resûlallah" deyince, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Sarılmış olduğunuz takdirde dalalete düşmeyeceğiniz o kimse (gördüğünüz) bu Ali'dir. Öyleyse Benim sevgimle O'nu seviniz; Benim kerametimle O'na ikramda bulununuz. Şüphesiz Cebrail, Allah tarafından size söylediklerimi Bana emretti." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali; Hafız Ebu Nuaym Ahmed b. Abdullah İsfahani, Hilyetü'l-Evliya, c.1, s.63).
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem Ali hakkında şöyle buyurdu:
"Kim ondan nefret ederse, benden nefret etmiş olur, kim de benden nefret ederse, Allah'tan nefret etmiş olur. Kim onu severse beni sevmiş olur. Kim beni severse Allah'ı sevmiş olur." (Bezzâr).
"Allah bana dört kişiyi sevmemi emretti, Kendisinin de onları sevdiğini bana bizzat bildirdi."
Dediler ki: "Kimdir onlar? Adlarını söyle, ey Allah Resûlü!"
"Ali onlardandır -Bunu üç kere tekrarladı- Sonra Ebû Zer, Mikdâd ve Selmân. Onları sevmemi emretti ve kendisinin de onları sevdiğini bana bildirdi." (Tirmizî).
Ali radiyallahu anh'dan:
"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Hasan ile Hüseyin'in elinden tutup şöyle buyurdu: Kim beni, bu ikisini ve bunların anne ve babalarını severse, kıyamet günü, benimle beraber, benim derecemde olur." (Tirmizî, 3733).
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Ali, Fâtıma, Hasan ve Hüseyin'e şöyle buyurdu: "Ben, sizin düşmanınıza düşman, dostunuza dostum." (Tirmizî, 3870).
Selman-ı Farisi'den şöyle nakledilmiştir:
Resûlullah'ı gördüm ki, Ali b. Ebi Tâlib'in bacağına ve göğsüne dokunarak şöyle buyurdu: "Seni seven Beni sevendir. Beni seven ise Allah'ı sevendir. Sana düşman olan Bana düşman olmuştur. Ve Bana düşman olan Allah'a düşman olmuştur." (Taberani, Mu'cemi'l-Kebir).
"Ya Ali, Senin insanlar arasındaki misalin, Kur'an'daki 'Kul huvallahü ahad' sûresi gibidir. Kim bu sûreyi, bir defa okursa Kur'an'ın üçte birini okumuş gibi olur. İki defa okursa Kur'an'ın üçte ikisini okumuş gibi olur. Üç defa okursa Kur'an'ın hepsini okumuş gibi olur. Aynı şekilde ey Ali, kim Seni kalbiyle severse imanın üçte birini elde etmiş olur. Kim hem kalbiyle, hem de diliyle severse (diliyle Sana yardımcı olursa) imanın üçte ikisini elde etmiş olur, kim kalbiyle, diliyle ve eliyle severse (eliyle ve diliyle Sana yardımcı olursa) imanın hepsini kendinde toplamış olur. Beni hak peygamberliğe seçen Allah'a and olsun ki, yer ehli de Seni gök ehli gibi sevselerdi, Allah onlardan hiçbirini (Cehennem) ateşiyle azaplandırmazdı." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali; İhkâkü'l-Hak, c.5, s.621; el-Mehâsin, s. 153).
Hz. Peygamber (s.a.v.), Hz. Ali'nin elini kaldırdı ve şöyle ilan etti: "Ali Bendendir, Ben de O'ndanım. Ali Benim velimdir, Benim nâmıma borcumu öder. Ben kimin mevlâsı isem Ali de onun mevlâsıdır. Ben O'na dost olanın dostuyum, düşmanının da düşmanıyım. Allah'ım, Ali'yi seveni sev, düşman olana Sen de düşman ol. O'na yardım edene de yardım et!" (Nesai, Hasais, Hd. No. 66, 95, 96; İbn Kesir, Bidaye, V, 212; el Bezzar, III, 188; Tirmizi, X, 221, Tuhfe; Ahmed ibn Hanbel, Müsned, IV, 164-5 ve V, 3247).
"Ehl-i Beyt'imin Bana en sevimlisi ve Kendimden sonraya bıraktığım en üstün kimse Ali b. Ebi Tâlib'dir." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali; el-Emâli, Şeyh Sâduk s. 385).
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Ey Ensar topluluğu! Sizleri sıkıca sarıldığınız takdirde asla sapmayacağınız bir kimseye hidayet edeyim mi?"
Ashab, "Evet ya Resûlallah" deyince, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Sarılmış olduğunuz takdirde dalalete düşmeyeceğiniz o kimse (gördüğünüz) bu Ali'dir. Öyleyse Benim sevgimle O'nu seviniz; Benim kerametimle O'na ikramda bulununuz. Şüphesiz Cebrail, Allah tarafından size söylediklerimi Bana emretti." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali; Hafız Ebu Nuaym Ahmed b. Abdullah İsfahani, Hilyetü'l-Evliya, c.1, s.63).
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem Ali hakkında şöyle buyurdu:
"Kim ondan nefret ederse, benden nefret etmiş olur, kim de benden nefret ederse, Allah'tan nefret etmiş olur. Kim onu severse beni sevmiş olur. Kim beni severse Allah'ı sevmiş olur." (Bezzâr).
"Allah bana dört kişiyi sevmemi emretti, Kendisinin de onları sevdiğini bana bizzat bildirdi."
Dediler ki: "Kimdir onlar? Adlarını söyle, ey Allah Resûlü!"
"Ali onlardandır -Bunu üç kere tekrarladı- Sonra Ebû Zer, Mikdâd ve Selmân. Onları sevmemi emretti ve kendisinin de onları sevdiğini bana bildirdi." (Tirmizî).
Ali radiyallahu anh'dan:
"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Hasan ile Hüseyin'in elinden tutup şöyle buyurdu: Kim beni, bu ikisini ve bunların anne ve babalarını severse, kıyamet günü, benimle beraber, benim derecemde olur." (Tirmizî, 3733).
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Ali, Fâtıma, Hasan ve Hüseyin'e şöyle buyurdu: "Ben, sizin düşmanınıza düşman, dostunuza dostum." (Tirmizî, 3870).
Selman-ı Farisi'den şöyle nakledilmiştir:
Resûlullah'ı gördüm ki, Ali b. Ebi Tâlib'in bacağına ve göğsüne dokunarak şöyle buyurdu: "Seni seven Beni sevendir. Beni seven ise Allah'ı sevendir. Sana düşman olan Bana düşman olmuştur. Ve Bana düşman olan Allah'a düşman olmuştur." (Taberani, Mu'cemi'l-Kebir).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yeliz Yücel / diğer yazıları
- Üç aylar iklimi-4 / 20.03.2017
- Üç aylar iklimi-3 / 19.03.2017
- Üç aylar iklimi-2 / 18.03.2017
- Üç aylar iklimi-1 / 17.03.2017
- Muharrem'in onuncu günü: Aşura / 11.10.2016
- Bayram namazı ve kılınışı / 11.09.2016
- Haccın tamam olmasının şartları / 10.09.2016
- 'Hac Arafat'tır' / 09.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?III / 08.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?II / 07.09.2016
- Üç aylar iklimi-3 / 19.03.2017
- Üç aylar iklimi-2 / 18.03.2017
- Üç aylar iklimi-1 / 17.03.2017
- Muharrem'in onuncu günü: Aşura / 11.10.2016
- Bayram namazı ve kılınışı / 11.09.2016
- Haccın tamam olmasının şartları / 10.09.2016
- 'Hac Arafat'tır' / 09.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?III / 08.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?II / 07.09.2016