2002 seçimlerine girdiğimizde Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) kadroları ve sevdalıları olarak Türkiye'yi karış karış gezdik. Büyükşehir'inden en küçük mezrasına varıncaya kadar, kanaat önderlerinden en vasıfsız ferdine kadar Türkiye'yi bekleyen tehlikeleri anlattık.
Bazen olurdu ki rahmetli Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız "Evinize sadece yatmaya gidin. Hatta bazı günler evinize bile gitmeyin. Ortaya koyduğunuz mücadele Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Kuvayi Milliye mücadelesine denk bir mücadeledir. Milleti uyandıramazsak AKP ile kurgulanan planlarla vatan toprakları satılacak, küresel güçlerin emellerine hizmet edilecek" demişti. Buna benzer feryatlarını duymayan kalmamıştı.
Seçim bittikten sonra özel bir sohbette "Şimdi ilk etapta AKP'yi iktidar eden güçler para yardımlarıyla kısa süreliğine ekonomik bir rahatlama yaşanacak. Sonra verilen borçlara karşılık Cumhuriyet'in kazanımları özelleştirme adına satılacak. Kaynaklar tükeninceye kadar vatandaşa oynanan tiyatroda sona gelinecek ama iş işten çoktan geçmiş olacak" dediği tiyatronun sonunu görmek ona nasip olmadı.
Ama gelinen noktayı bayrağı devralan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Av. Hüseyin Baş tam isabet sağlayarak açıkladı.
Kişisel YouTube kanalından yine çarpıcı tespitler yaparak yaşanan ekonomik duruma açıklık getirdi. Sayın Hüseyin Baş "Türkiye'de işler son 3 yılda bozulmadı" diyerek yıllardır oynanan tiyatroyu gözler önüne serdi:
"Türkiye'de 20 yıldır iyiydi de işler, son 3 yılda bozuldu gibi bir algı dönüyor dolaşıyor. Halbuki işin gerçeğine baktığın zaman, Türkiye'de işler son 3 yılda bozulmadı. Türkiye'de işler hep kötüydü. Ne yapıldı? Türkiye'nin ne kadar varlığı var, Türkiye'nin ne kadar fabrikası var, Türkiye'nin ne kadar madeni var, Türkiye'nin ne kadar zenginliği var, yabancıya peşkeş çekildi, yandaşa peşkeş çekildi. Böyle olunca biz oradan edindiğimiz paralarla 20 seneyi götürdük ama 20 senenin sonunda para bitti, kasa tam takır kuru bakır.
Sonra ne oldu? Biz artık onun faturasını ödemeye başladık. Son 3 yıldır yaşadığımız bu. Son 3 yıllık ekonomik bozulmayı pandemiye bağlayan var, Ortadoğu'ya bağlayan var, İsrail gerilimine bağlayan var. Hiçbir yere bağlamaya gerek yok, 23 senedir kötü durumdayız. Ama sen her şeyi satıp savurunca, suni bir zenginlik oluştu. Bu zenginlikte insan zannetti ki "benim cebimde para var".
Halbuki sen altın yumurtlayan tavuğu kestin. Etini sattın, etiyle birlikte biraz kendini idare ettin ama altınlar gitti, yumurtalar gitti artık o tavuktan aldığın para bitince, yerine yeni yumurtalar gelmeyince, sen artık iflasın eşiğine gelmiş oldun. Ne şimdi çözüm? Hazine Bursa Merinos Fabrikasını satışa çıkaracakmış. Özelleştirme furyaları yine başlayacak."
Türkiye'de işler iyi gidiyor yalanına kananların ve başkasını aldatanların yüzünden vatandaşın gerçekleri görmesi gecikiyor. Görünen tablo tam olarak; bitkisel hayata girmiş, beyin ölümü gerçekleşmiş hastanın ölümünü ötelemek gibi bir şeydir. Can çıkmadan uyanın ey Türk Milleti!
- Ehl-i Beyt’in tebliğ anlayışı / 22.11.2024
- Güzel ahlak ve tebliğ ilişkisi / 21.11.2024
- Tebliğin en etkili yolu lisanıhâldir / 20.11.2024
- Tebliğ metodu hakkında bilinmesi gerekenler / 19.11.2024
- Abese suresinden alınacak dersler / 18.11.2024
- Atatürk sevgisinin önünde kimse duramayacaktır / 16.11.2024
- Atatürk’ün mersiye yazdığını duydunuz mu? / 15.11.2024
- Demokratik Krallık hakkında / 14.11.2024
- Atatürk, Allah’a dua ederek yardım isterdi / 13.11.2024