Önce üretimine tahditler (sınırlama) konuldu, şimdi de üretmeyen ödüllendiriliyor.Yanlış duymadınız, üretene değil, üretmeyene destek veriliyor. Tütünden bahsediyorum. Dün Resmi Gazete'de yayınlanan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın kararına göre tütün ekmeyen çiftçiye 2010 yılında dekar başına 120 TL verilecek.Dünyada tütün talebinde bir azalma mı var? Hayır.Peki, yerli tütüne ve tütün üreticisine takılan bu çelmenin anlamı nedir?Son 10 yılda tütün üreticisinin sayısı 600 bin kişiden 80 bine kadar düştü.Üretimi bırakmak zorunda kalan 520 bin üreticinin bir kısmı tarımı bırakıp ırgatlığa başladı. Kimileri de köylerinde yaşam zorlaştığı için bir umutla şehirlere göçtü ama beklediğini orada da bulamadı. Şimdi geçim derdiyle bocalayıp duruyorlar.Üretime devam edenlerin hali de perişan, çoğunun geliri büyük bir oranda düştü ama hala direnmeye devam ediyorlar.Hükümet yetkilileri "alternatif ürün" diye bir şey tutturdular gidiyor. Alternatif ürün eğer gerçekten kazandırsaydı tütün üreticisi için bahsettiğimiz bu manzara hiç yaşanır mıydı?Demek ki "alternatif ürün" tuzaktan başka bir şey değil. Maksat, üretici tütünden bir şekilde vazgeçsin de sonrasında ne yaparsa yapsın.Asıl gaye çiftçinin önünü açmak değil, tütün üzerinde global hesapları olanların önünü açmak, onların önündeki bütün engelleri kaldırmak.Türkiye'de tütünün önemini yitirdiğini söylemek tamamen abestir, çünkü gerçekten öyle olsaydı hiç Amerikan şirketi -British American Tobacco (BAT)- TEKEL'i satın alır mıydı?Peki, Türkiye'de yerli tütün üzerindeki senaryo ne olabilir?Biraz kafa yorduğumuzda şu gerçekle karşılaşıyoruz: Gayelerden biri Türkiye'deki büyük sigara pazarını ele geçirmek, tütün konusunda ise yerlini değil, ithalin önünü açmak.İşte bu politika Türkiye'yi bitirir.Bugün tütünde, yarın şekerde, sonraki gün buğdayda?Eğer IMF, AB ve ABD aklıyla uygulanan bu tahditler ve üretmeyene destekler devam ederse, sonuç, Türk tarımının tamamen bitmesi olur.Tarım biterse, işsizlik katlanarak artar, daha da önemlisi tarımda dışa bağımlı hale gelirsiniz ve bu bağımlılık petrole bağımlılığa asla benzemez.ABD eski Dışişleri Bakanı'nın şu ifadesini aktarmadan geçemeyeceğim:"Arapların petrol silahı varsa, bizim tahıl silahımız var; petrolsüz yaşanabilir ama tahılsız asla"Tahılı bir silah gören ve bu kafayla dünyaya hükmeden bir ABD'den bahsediyoruz, saf olmaya gerek yok.Bir savaş durumunda mermin yoktur, silahın yoktur, tankın tüfeğin yoktur, kazmayla, kürekle, sopayla mücadele edersin, direnirsin, ama yiyecek ekmek ve içecek su bulamazsan yapabileceğin fazla bir şey yoktur.Bu sebeple tarım sektörü en stratejik sektördür.Diğer önemli bir nokta ise Türkiye'nin arazileri konusunda?Türk insanı ekmeğini topraktan kazandığı müddetçe arazilerini satmaz ve Türkiye üzerinde emeli olanların ise bu durum işlerine gelmez.Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın bu konudaki uyarıları dikkat çekicidir. Prof. Dr. Baş, Avrupa Birliği'nin talepleriyle tarım nüfusunun düşürülmeye çalışıldığını ifade ederek, "Nihai hedef vatandaşa toprağını sattırmaktır" dedi.BTP Genel Başkanı, "Zeytin para etmiyor; tütün, incir ve üzüm para etmiyor. Ne yapacaksın? Bu sefer geçim için topraklarını satmak zorunda kalacaksın" dedi.Evet, başta bahsettiğimiz tütün örneğinde de bu manzarayı görmek mümkün.Her ne kadar basın-medya ve siyasiler çok farklı gündemler ortaya atarak Türk kamuoyunu oyalamaya çalışsalar da asıl gündem gizli ve derinden yapılan bu işgal planları olmalıdır.Ülkemiz üzerinde emeli olanlar, taşeron siyasiler ve medyanın da yardımıyla tereyağdan kıl çeker gibi yavaş yavaş topraklarımızı, kurumlarımızı ele geçiriyor.Bakalım, millet olarak ne zaman ayıkacağız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025