Ermeni konferansı AKP hükümetinin Anayasayı bile ihlal eden çabalarıyla yapıldı.Konferansın beklenen etkileri Batı medyasında hemen ortaya çıktı. Los Angeles Times gazetesi "Çığır açan konferans" yorumunu yaparken konferansın mahkeme kararına meydan okuyarak düzenlendiğini belirtti. Aynı gazete Başbakan Recep Tayyib Erdoğan'ın mahkeme kararını kınadığını da ifade etti.Los Angeles Times, "Ermeni Konferansına katılan panelistler 20'inci yüzyılın başında bir milyonun üzerinde tahmin edilen Ermeni nüfusunun nasıl bugünkü 80 binlik düzeyine indirildiğine ilişkin Türkiye'nin resmi açıklamasını "parça parça" ettiler" yorumunu yaptı. Gazete devamla, "bir milyondan fazla Ermeni, Osmanlı İmparatorluğu güçlerince 1915 yılında başlatılan bir soykırım kampanyası sırasında sistematik bir biçimde öldürüldü" görüşünü de seslendirdi. AKP hükümeti bu konferansla "ezber bozmak" adını verdiği bir çarpık anlayışla Ermeni soykırımını da kabule doğru çok büyük bir adım atmış oldu. Bu konferansın yan etkileri çok daha yıkıcı ve Türkiye'ye zarar verici olacaktır.Konferansa dinleyici olarak katılan bir profesörün, konferansı eleştirdiği için dışarı atılırken "kendimi Yunanistan'da, Bulgaristan'da gibi hissettim" ifadeleri de aslında konferansın ana temasını çok güzel bir şekilde ifade ediyor.Yunanistan ve Bulgaristan'da Türkiye'ye zarar vermek için bir toplantı tertip edilse bu konferanstan fazla zarar veremezlerdi.Hükümet, bağımsız Türk yargısının aldığı "Ermeni konferansı yapılamaz" kararını, birkaç ay önce aynı konferans için "bizi arkadan hançerliyorlar" ifadesini kullanan Adalet bakanının yol göstermesiyle deldirterek anayasal suç işlemiştir. Yani AKP hükümeti milletle çatışmasını daha da ilerleterek, devletle çatışmaya başlamıştır.Ermeni konferansı yapılması, hükümetin artık devlete kafa tuttuğunu ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin bağımsız yargı kararlarını bile tanımadığını göstermektedir. Yargı kararına rağmen bu konferansın yapılmasına engel olunması şöyle dursun Başbakan ve Dışişleri bakanı konferansa destek mesajları göndermişlerdir. AKP hükümeti bu icraatıyla ne yazık ki, devlette büyük bir gedik açmış ve bağımsız Türk yargısının aldığı kararları kendileri için bağlayıcı görmediklerini ortaya koymuşlardır.Bu davranışlar hükümetin kendini yargının ve dolayısıyla devletin üstünde gördüğünü göstermektedir ki, bu çok tehlikeli sonuçlar doğuracak bir gidişata ülkenin sürüklenmesi anlamına gelmektedir.Devletle ve devletin milletten kaynaklanan gücüyle çatışmaya cesaret edilmesi için bir hükümetin sırtını dayadığı yerlere çok güveniyor olması gerekmektedir.ABD ve AB gibi yerlerden aldıkları destekle devlete kafa tutma cesaretini kendilerinde bularak, Türk milletine işlemediği bir soykırım suçunu oldubittiyle kabul ettirmek isteyenler, şunu çok iyi bilmeleri gereklidir ki, Türk milleti ve Türk devleti onların sırtlarını dayadıkları her devlet ve lobiden çok daha güçlüdür.Ve Türk milleti içinden yapılanların hesabını soracak bir "molla kasım" her zaman olduğu gibi yine çıkaracaktır?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024