Hoşgeldin ya Şehr-i Ramazan

İslam âlemi olarak yeni bir Ramazana hep beraber sevinçle, heyecanla, umutla kavuşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Kalplerimizi tatlı bir ahenk içinde bu rahmet, merhamet ve mağfiret ayında kendisine ve birbirilerimize yönlendiren Rabbimize sonsuz hamd ü senalar olsun. Bizlere insan olmayı yaşayarak öğreten, yolumuzu aydınlatıp bize her hususta kılavuzluk eden Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa'ya (s.a.v.) ve O'nun getirdiği o yolu bizlere ulaştırmak için her türlü fedakârlığa katlanan Ehl-i Beyt'ine salat ve selam olsun.
Ramazan; orucu ile insanı manevi eğitiminden geçiren, okunan Kur'an ile evlerimizi, mabetlerimizi ve gönüllerimizi nurlandıran, sünnet namazları ile ruhumuzu dinlendiren, iftarı ile sevincimizi artıran, sahuru ile hanelerimizi bereketlendiren, itikâfı ile gönüllerimizi arındırıp manevi zenginliğimizi artıran ve paslanan yüreklerimizi arındıran bir aydır.
Ramazan; mağfirettir, hasenattır, takvadır, taattır, kurbettir. Ramazan; Yüce Allah'a yakın olma mevsimidir. Ramazan; inanan insanların tuttukları oruç sayesinde önce kendi nefislerini dünyevi bağlılıklara karşı arındırdıkları, sonra da insanlarla yardımlaşmanın ve dayanışmanın bilincine erdikleri aydır.
Ramazan; fazilet ve erdemlerin menbaı olan selim kalbe sahip kimselerin, başka gönülleri de kazanma hususunda gayret gösterdikleri bir zaman dilimidir. Zira inanan erdemli bir insan bilir ki Ramazan ayı, yalnızca oruç tutmak, aç ve susuz olmaktan ibaret olmayıp, yüksek insanî hasletleri kazanmanın, olgun bir insan olma yolunda ilerlemenin adıdır. Ramazan, söz ve davranışlarıyla incelmenin, Allah'ın tecelligâhı olan gönülleri incitmemenin ve gönüller yapmanın yoludur. Zira gönül, insanları birbirine kaynaştıran, fertler arasında sevgi, saygı ve kaynaşmayı temin eden en güçlü bağdır.
Ramazan; on bir aylık dünya için koşturmamızın, stresin, dünya telaşı içinde başı bacakları arasında kalan insanların bir an durup düşünmesini, irkilmesini, kendisine ve çevresine bakmasını sağlar! O, insanlara "Nereye gidiyorsunuz, bu haliniz de nedir?" diye sorar.
Ramazan, biz inanan insanların toparlanmamız ve istikamet bulmamız için bizlere yeni bir can, yeni bir hayat ve yeni bir nefes getirir.
Ramazan, aramızda kaldığı müddetçe üzerinde konuk olduğu yeryüzünü mabede çevirir, iradelerimizi ve nefislerimizi terbiye eden bir mektep olur. Bu mektep, kötü alışkanlıklara son verme, hayırdan, haktan, hakikatten, merhamet ve adaletten yana yeni sayfalar açmamıza ve ahlakımızı güzelleştirmemize vesile olur.
Ramazan, şifalı elleriyle yaralarımızı sarar, dertlerimize derman olur, yaralı kardeşliğimizi tedavi eder, selamı, selameti, affı, merhameti, saygı ve sevgiyi tesis eder.
Ramazan, tüm İslam coğrafyasında iyilik kervanlarının yola çıktığı bir aydır. Bu kervana katılanlar tanıdığı ya da tanımadığı ama kardeş bilip bağrına bastığı müminlerle lokmasını paylaşır, yanı başındaki her kesin ihtiyacını fark eder, dünyanın dört bucağındakilere yardım eli uzatır, çok uzaklarda da olsalar, birileri açken tok yatmaz, insanlığın huzur ve barışı, birlik ve dirliği için elinden geleni yapar.
Her sene bir ay bizleri şereflendiren bu aya "Hoşgeldin ya Şehr-i Ramazan" derken, gelin onun bizleri etkilemesine, bizi kendimizle buluşturmasına, insani değerlerimizi bizlere hatırlatmasına müsaade edelim. Onu, şatafatlı yiyeceklerle, beş yıldızlı otellerdeki eğlencelerle, gösteriş ve israfla geçirmeyelim. Biz onu dönüştürmeyelim, onun bizi bu kötü gidişatlarımızdan dönüştürmesine izin verelim! Sonra da bu kutlu değişimimizi bütün insanlığa taşıyalım!
Ramazan ayı, özellikle de İslam dünyasının içinden geçtiği bu günkü zor süreçte, Müslümanlar olarak yeniden birlik ve kardeşlik ruhunu dirilteceğimiz önemli bir zaman dilimidir. Ülkemize ve İslam coğrafyasına musallat olmuş sıkıntıları bertaraf edebilmek için büyük bir fırsattır. Gönüllerin manevi iklimiyle coştuğu bu ayın İslam dünyasına ve küresel ölçekte tüm insanlığa barış ve mutluluk getirmesini niyaz ediyorum. Cenab-ı Hak her birimizi bu ayın fazl u kereminden, rahmet ve bereketinden feyz alanlardan eylesin.