Valla öyle diyorlar. Kim mi? Atatürk'ün ve Cumhuriyeti hasım kabul edip, Türk Millet kavramıyla hiç barışmayanlar.
Bu düşmanlığı bir İngiliz, Alman, Yunan, Ermeni, Rum, Yahudi vs. yapsa (ki, zaten yapıyorlar) dersin ki, bu güruhun Anadolu üzerinde hesapları vardı ve Atatürk, Türk Milleti ile o hesaplarını bozdu. Bundan dolayı Atatürk'e, Türk Milletine hasım oldular.
Ama Atatürk'e, Cumhuriyeti ve Türk Milleti'ne hasım olanların adı, senin, benim adım gibi. Bu devletin imkanlarını dibine kadar kullanıyorlar. Ardından başka hülyalara dalıyorlar.
En çok zoruma giden, kabul edemediğim ise bu Atatürk'e, Cumhuriyete ve Türk Milleti hazımsızlıklarına İslam'ı gerekçe göstermeleri ve insanlarımızı manen (Allah ile) aldatmalarıdır.
İnsanımız ise saf, cahil. O kadar ki, Allah ile ilk aldatanın İblis (şeytan) olduğunu dahi bilmiyor ve bu İblislere inanıyor.
Bakın! Osmanlının son halifesi, 'Osmanlıyı dedelerimin içkisi yıktı' başlığında hangi padişahların neler yaptıklarını, nelere müptela olduklarını, aile içi katliamlarını tek tek anlattığı belgeler ortada.
Bunları görmezden gelenler, 'iki ayyaş' ve 'Türklük ayaklarımın altındadır' sözlerini çılgınca alkışlandı.
Bu yeşil fistan giymiş şakşakçılar, AB istedi, diye çıkarılan zina, domuz eti kanunlarına ses çıkarmadılar.
Bu şakşakçılar, Allah'ın ayetleri alaya alınırken sustular. Hele şu faiz-NAS başlığı yok mu? Nerede bu yeşil fistan giymiş şakşakçılar?
Bu ülkede onlarca çocuğa, kaldıkları bir vakıfta tecavüz edildi. Milletvekili, 'bir kereden bir şey olmaz' bile dedi. Ama bu fistanlı şakşakçılar tek kelime etmedi.
Ya hu! Bu ülkede Kelime-i Tevhid'in ikinci bölümü yok sayıldı, Cuma hutbelerinde okunan ayete neşter vuruldu, 1.400 yıl önceki hükümler bugün uygulanamaz, Kuran güncellenmelidir' bile denildi ama bu yeşil fistanlı şakşakçılardan ses çıkmadı.
İşte bu şakşakçılar şimdi ekranlardan, gazetelerdeki köşelerinden hesap soracağız açıklamaları yapıyor.
Bunlar Vahdettin'e 'hain' diyenlerden hesap soracaklarmış. 2. Abdülhamit'e 'vatan torağını para ile sattı' diyenlerden hesap soracaklarmış.
İskilipli Atıf'a, Said Nursi'ye şimdi de Şeyh Said'e 'hain' diyenlerden hesap soracaklarmış.
Hatırlatayım! İngiltere'ye haber verin bir gemicik göndersin. Malum hesap sorduktan sonra lazım olacak.
Devlet Bahçeli
MHP lideri Bahçeli, Şeyh Said gündemi için; "Tarih ve milletin huzurunda söylüyorum; Hınıslı Said bir vatan hainidir, yaşadığı dönemin terörist başıdır, katildir, canidir, emperyalizmin uşağıdır.
Piran'da askerlerimize saldıran, halkı isyana teşvik eden, Genç, Palu, Elazığ, Silvan, Lice, Varto işgaline kalkışıp Diyarbakır'ı ele geçirmek için saldırı düzenleyen, eğer bu işgal başarılı olsaydı İngiltere'den sözde Kürdistan için destek isteyeceğini itiraf eden bir soysuza kim övgü yağdırıyorsa onunla aynı çukurdadır. Onlara dikkat ediniz, kalpleri milletle çarpmaz, gözleri milletle yaşarmaz, göğüsleri milletle kabarmaz" dedi.
O soysuza destek verenleri çok iyi biliyor olması lazım.
Ama Bahçeli dedi ki; ''Cumhur İttifakı 31 Mart 2024 için yola koyulmuştur. AK Parti ile çözemeyeceğimiz bir mesele olmayacaktır".
Demek ki, mevzu seçim, oy olunca hainlik, soysuzluk filan önemli olmuyor.
TFF
Malum geçen bu ülkede milleti temsilen meclise gitmişi iki dönem vekillik yapmış bir şahıs futbol sahasına girdi ve hakeme yumruk attı. Kısaca sokak magandalığı yaptı.
Haliyle dünyaya rezil olduk. Bir haftadır konu gündemde. Yaşanan olayı herkes kınadı.
Ortak vurgu ise siyasetin futbola müdahalesiydi. Tek bir kişi bile 'hayır, yok öyle bir şey' diyemedi. Çünkü gerçek bu!
AKP iktidarı bu ülkedeki tüm kurum ve yapıları dizayn ediyor. Sonra ortaya çıkan girdapları yukarıdan izliyor. Herkes sakinleştikten sonra saha inip hakim ve hakem edasıyla dua (oy) alıyor.
Bir TS taraftarı olarak 2011 yılı hafızamızdadır. Başta Trabzon olmak üzere Türkiye'nin her yerindeki taraftarlarımız, 'şike' iddiaları ile bazı takımları suçluyor, Fenerbahçe'den, TFF'den kupayı istiyorlardı.
(Allah rahmet eylesin) Prof. Dr. Haydar Baş Hocam bir canlı yayında bir Trabzonspor taraftarı olarak TS'li taraftarlara seslenerek, 'Kupayı isteme adresiniz TFF, FB değil Başbakanlık konutudur' diyerek konuyu özetliyordu.
Ama TS yönetimi buna cesaret edemediği için yıllardır aynı türküyü söylüyor.
Bugün geldiğimiz noktada futbol kulüpleri borca batmış ve devlet bankalarına mahkum olmuşturlar.
İşte bu mahkumiyet sonucu FB dışındaki bütün takımların başkanları, yönetim kurulları AKP'ye biat etmiştir. AKP futbola da direk müdahildir.
Örnek mi?
AKP Ankara Milletvekilleri Fuat Oktay, Jülide Sarıeroğlu, Kurtcan Çelebi, Zeynep Yıldız, Asuman Erdoğan, Fethan Baykoç, Asuman Erdoğan malum olaydan sonra MKE Ankaragücü yönetimini ziyarete gittiler.
Cumhurbaşkanı eski yardımcısı AKP vekili Fuat Oktay, "Sadece tek bir olayın üzerinden tek bir kulübün üzerine gidilmesi ve bunun linç kampanyasına dönüştürülmesi aslında yine spor camiamıza zarar verebilecek bir yaklaşım tarzı" dedi.
Gördünüz mü müdahaleyi? Yoksa yakında seçim mi var?
Son söz
Sinan Ateş'in ablası Selma Ateş: "Kurşun yiyenin, tokat yiyen kadar gündem olmadığı bir ülkede yaşıyorsak, kapansın kulüpler".
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025