ABD işgal ordusu Irak'ı teslim almış havasına girince kartel medyasının etekleri zil çalıyor.
ABD tahrikiyle Türkmen yurdunu yağmalayan Kürtlerin Musul-Kerkük şehirlerine çöreklenmesini zevkle seyrediyorlar.
Hala akılları tezkerede kalmış. ABD işgal ordusunu topraklarımıza buyur etmeyen milletvekillerine ateş püskürüyorlar.
Türkiye ABD ordusuna kucak açsaydı sanki Kuzey Irak'ta Türkiye'nin kırmızı çizgileri aşılmayacakmış.
Oysa daha tezkere oylaması yapılmadan ABD'nin psikolojik harp uzmanları Kürt eylemlerini organize ederek Türkiye'nin önünü kesmiştir. Kaldı ki, Kuzey cephesi açmaktan vazgeçen Türkiye değil, ABD idi. Niçin mi?
Türkiye'nin bu gün ki iktidar tarafından olması bile yarın milli güçleri tarafından ABD'nin planlarının bozulabileceğini İsrail, ABD'nin kulağına fısıldadığı için.
Bizler, Irak halkı aslında Suriye, İran ve Türkiye'yi savunuyor; değil ABD'ye destek olmak, Irak'a destek olmak lazım; çünkü bu bir Haçlı Seferi'dir ve nihai hedefi Türkiye'dir, demiştik.
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar BAŞ, bu teşhisi daha 1991 yılında ilk Körfez harekatında koymuş ve devrin idarecilerini uyarmıştı.
O gün bu gerçeği kavrayamamanın ve Bush'un 11 Eylül'den sonra ilan ettiği Haçlı Seferi'ni dil sürçmesi olarak geçiştirmenin bedeli ağır olmuştur.
ABD Irak'ta erken zafer sarhoşluğuna kapılarak ağzındaki baklayı çıkarınca her şey daha net anlaşılıyor.
Şu satırlar eski CIA Başkanı ve yeni Irak kabinesinde Enformasyon Bakanı olarak görev alacağı öne sürülen James Woolsey'in The Guardian'daki makalesinde yer aldı; bir okuyalım:
"Dördüncü Dünya Savaşı başladı. Terörizme 20'nci yüzyıl boyunca (1'inci ve 2'inci Dünya Savaşları'nda ve 3'üncü Dünya Savaşı da denilebilecek Soğuk Savaş'ta) inşa edip savunduğumuz liberal uygarlığa, Arap ve Müslüman dünyasından gelen tehditlere karı demokrasiyi genişletme savaşıdır. Soğuk Savaş gibi 40 yılı aşkın bir süre kadar uzun sürmeyeceğini umut ediyorum, ama 1 ve 2'nci Dünya Savaşları kadar da kısa olmayacak. 4'üncü Dünya Savaşı, belki 10 belki de 20 yıl sürebilecektir.
Saddam Hüseyin, Suudi kraliyet ailesi mensupları ve teröristler artık şunu anlamalılar biz, ABD son 100 yılda 4'üncü kez uyandırıldı. Bu ülke artık harekete geçti. Bu savaşı biz seçmedik. Baasçı faşistler, İslamcı Şiiler, İslamcı Sünniler Seçti. Diğer Savaşları kazandığımız gibi bu savaşı da kazanacağız. Bu savaş daha önceki savaşlar gibi bizim, onlara karşı savaşımız değil. Bu savaş, özgürlüğün zorbalığa karşı savaşıdır.
!Teröristleri ve diktatörleri sinirlendirdiğimizin farkındayız. Onları sinirlendirmek istiyoruz zaten. Onların Amerika'nın artık harekete geçtiğini ve korkuttukları insanların yanına aldığını anlamaların istiyoruz."
Evet, ABD 4. Dünya Savaşı'nı ilan etti. Hedef, Ortadoğu'dan Orta Asya'ya tüm Müslümanlar.
Haçlı Ordusu'na sırnaşarak bu felaketten Türkiye'nin sıyrılacağı rehavetine kapılanlar, Endülüs'ün yıkılışına baksınlar.
Haçlı Ordusu en acımasız zulmünü kendisi ile işbirliği yapıp kardeşlerinin ölümüne sebep olan kabilelere uygulamıştır. Çıkış yolu, Haçlı kafası ile göbek bağını koparmaktan geçiyor.
Kendi inancına, gücüne yaslanarak, dimdik ayağa kalkmaktan geçiyor.
ABD tahrikiyle Türkmen yurdunu yağmalayan Kürtlerin Musul-Kerkük şehirlerine çöreklenmesini zevkle seyrediyorlar.
Hala akılları tezkerede kalmış. ABD işgal ordusunu topraklarımıza buyur etmeyen milletvekillerine ateş püskürüyorlar.
Türkiye ABD ordusuna kucak açsaydı sanki Kuzey Irak'ta Türkiye'nin kırmızı çizgileri aşılmayacakmış.
Oysa daha tezkere oylaması yapılmadan ABD'nin psikolojik harp uzmanları Kürt eylemlerini organize ederek Türkiye'nin önünü kesmiştir. Kaldı ki, Kuzey cephesi açmaktan vazgeçen Türkiye değil, ABD idi. Niçin mi?
Türkiye'nin bu gün ki iktidar tarafından olması bile yarın milli güçleri tarafından ABD'nin planlarının bozulabileceğini İsrail, ABD'nin kulağına fısıldadığı için.
Bizler, Irak halkı aslında Suriye, İran ve Türkiye'yi savunuyor; değil ABD'ye destek olmak, Irak'a destek olmak lazım; çünkü bu bir Haçlı Seferi'dir ve nihai hedefi Türkiye'dir, demiştik.
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar BAŞ, bu teşhisi daha 1991 yılında ilk Körfez harekatında koymuş ve devrin idarecilerini uyarmıştı.
O gün bu gerçeği kavrayamamanın ve Bush'un 11 Eylül'den sonra ilan ettiği Haçlı Seferi'ni dil sürçmesi olarak geçiştirmenin bedeli ağır olmuştur.
ABD Irak'ta erken zafer sarhoşluğuna kapılarak ağzındaki baklayı çıkarınca her şey daha net anlaşılıyor.
Şu satırlar eski CIA Başkanı ve yeni Irak kabinesinde Enformasyon Bakanı olarak görev alacağı öne sürülen James Woolsey'in The Guardian'daki makalesinde yer aldı; bir okuyalım:
"Dördüncü Dünya Savaşı başladı. Terörizme 20'nci yüzyıl boyunca (1'inci ve 2'inci Dünya Savaşları'nda ve 3'üncü Dünya Savaşı da denilebilecek Soğuk Savaş'ta) inşa edip savunduğumuz liberal uygarlığa, Arap ve Müslüman dünyasından gelen tehditlere karı demokrasiyi genişletme savaşıdır. Soğuk Savaş gibi 40 yılı aşkın bir süre kadar uzun sürmeyeceğini umut ediyorum, ama 1 ve 2'nci Dünya Savaşları kadar da kısa olmayacak. 4'üncü Dünya Savaşı, belki 10 belki de 20 yıl sürebilecektir.
Saddam Hüseyin, Suudi kraliyet ailesi mensupları ve teröristler artık şunu anlamalılar biz, ABD son 100 yılda 4'üncü kez uyandırıldı. Bu ülke artık harekete geçti. Bu savaşı biz seçmedik. Baasçı faşistler, İslamcı Şiiler, İslamcı Sünniler Seçti. Diğer Savaşları kazandığımız gibi bu savaşı da kazanacağız. Bu savaş daha önceki savaşlar gibi bizim, onlara karşı savaşımız değil. Bu savaş, özgürlüğün zorbalığa karşı savaşıdır.
!Teröristleri ve diktatörleri sinirlendirdiğimizin farkındayız. Onları sinirlendirmek istiyoruz zaten. Onların Amerika'nın artık harekete geçtiğini ve korkuttukları insanların yanına aldığını anlamaların istiyoruz."
Evet, ABD 4. Dünya Savaşı'nı ilan etti. Hedef, Ortadoğu'dan Orta Asya'ya tüm Müslümanlar.
Haçlı Ordusu'na sırnaşarak bu felaketten Türkiye'nin sıyrılacağı rehavetine kapılanlar, Endülüs'ün yıkılışına baksınlar.
Haçlı Ordusu en acımasız zulmünü kendisi ile işbirliği yapıp kardeşlerinin ölümüne sebep olan kabilelere uygulamıştır. Çıkış yolu, Haçlı kafası ile göbek bağını koparmaktan geçiyor.
Kendi inancına, gücüne yaslanarak, dimdik ayağa kalkmaktan geçiyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014