AKP “Silahsız sivilleri öldürenlerin terörist olarak tarif edilmesi” gerektiğini vurgulardı. Bu anlayış çerçevesinde Saddam hem zalim hem de terörist ilan edildi. Kaddafi aynı akıbete uğradı. Şimdi Esad hem zalim, hem de terörist vasfında insanımıza tanıtılıyor. Haliyle milletimiz nazarında zalim ve teröriste karşı duran Erdoğan kahraman oluyordu.
Yaşanılan gerçekler AKP iktidarının gerçek yüzünü ortaya koyduğu gibi zalim, terörist ve terörist işbirlikçilerini de ifşa etmiştir.
Bize (halkımıza) dokunmadığı için Irak ve Libya’daki haçlı terörünü unuttuk veya önemsemeyip, yapılan vahşeti görmedik. Hâlbuki akan Müslüman kanıydı. Kardeşkanıydı ve elimizle o kana ortak olmuştuk. Bakalım hesabını nasıl vereceğiz…
Suriye’de akan kan ise hem ülkemize hem de silahsız sivilleri öldürmeyi terör, öldürenleri terörist olarak tarif eden siyasi iktidarımızın ellerine bulaştı. Bu öyle bir kan ki, İsrail’in bile iştahını kabarttı ve silahsız oldukları halde katlettiği vatandaşlarımız için Erdoğan’dan özür dilediler. (Mavi Marmara katliamı)
BOP kapsamında Suriye’deki isyan ikinci yılını doldurdu. 2 yüz bine yakın insan öldü. On binlerce insan evsiz kaldı. Aileler dağıtıldı. Suriyeli Müslüman kadınlar para ile satıldı, satılıyor.
Maalesef Türkiye olarak yine yanlış safta durduk. Suriye halkının tercihi olan Esad’ın yanında olmak yerine haçlı güçlerinin devşirdiği isyancıların safında durduk. Durmakla da kalmadık, isyancılara her türlü desteği verdik.
Başbakan Erdoğan defalarca ifade etti; İsyancılara her türlü lojistik desteği verdiklerini.
Bu destekle isyancılar ne yaptı? Okulları, camileri, devlet binalarını içindekilerle birlikte havaya uçurdu. Suriye ordusu ile çarpıştılar. Yaralandılar. Gelip tedavi olup, tekrar Suriye’ye gittiler. Televizyonlarda, internet sitelerinde Müslüman kadınlara tecavüzlerini anlattılar. En son bir camiyi namaz esnasında bombaladılar, cemaati katlettiler. Ama sonuca ulaşamadılar…
Bu teröristlerin arkasındaki güçler sonuca ulaşamayınca endişeye kapıldılar. ABD, isyancıları eğitmek için asker göndereceğini açıkladı. İngiltere, Fransa isyancılara desteklerini arttıracaklarını ifade ettiler. Türkiye zaten hem siyasi hem de askeri olarak isyancıların üssü olmuş durumda.
Patriotlar haçlı askerleri ile birlikte geldi ülkemize yerleşti. İncirlik’te neler oluyor kimsenin haberi yok. Suriye’den gelenler için kurulan prefabrik yerleşim birimlerinin bazılarına vekillerimiz bile sokulmuyor. Bu bölgedeki sağlık kurumları ve sağlık personeli isyancıların hizmetinde adeta.
Yetmiyor! Adana’da, Mersin’de şimdi de İstanbul’a bu isyancı guruplara devletçilik oynattırılıyor. Hükümet kuruyorlar, istifa ediyorlar. Kurdukları hükümete meşruiyet kazandırmaya çalışıyorlar vs. Nereye kadar?
İktidar yolunu çizmiş, gidiyor. Silahsız sivilleri öldürenler teröristmiş vs. filan… Geçin bunları. Eğer dediklerine inansaydılar, yıllardır besledikleri 40 bin kişinin katili ile tokalaşmazdılar. Amaları filan geçin. Esad terörist, zalim de, Öcalan kader mahkûmu mu?
Milletimizin gerçekleri görmesi için büyük bir fırsat daha doğdu. İsrail, Türkiye’den özür, diledi! Ne için dilediklerini de açıkladılar. Suriye için, Suriye’deki emelleri için.
Erdoğan iktidarı, isyancılara verdiği destekle hem (kendi tabiri ile) teröre hem de İsrail’e hizmet ediyor. Bir an önce iktidarın bu desteği çekmesi lazım. Eğer çekmezse sen iktidardan desteğini çek. Yoksa ortak olursun…
Yaşanılan gerçekler AKP iktidarının gerçek yüzünü ortaya koyduğu gibi zalim, terörist ve terörist işbirlikçilerini de ifşa etmiştir.
Bize (halkımıza) dokunmadığı için Irak ve Libya’daki haçlı terörünü unuttuk veya önemsemeyip, yapılan vahşeti görmedik. Hâlbuki akan Müslüman kanıydı. Kardeşkanıydı ve elimizle o kana ortak olmuştuk. Bakalım hesabını nasıl vereceğiz…
Suriye’de akan kan ise hem ülkemize hem de silahsız sivilleri öldürmeyi terör, öldürenleri terörist olarak tarif eden siyasi iktidarımızın ellerine bulaştı. Bu öyle bir kan ki, İsrail’in bile iştahını kabarttı ve silahsız oldukları halde katlettiği vatandaşlarımız için Erdoğan’dan özür dilediler. (Mavi Marmara katliamı)
BOP kapsamında Suriye’deki isyan ikinci yılını doldurdu. 2 yüz bine yakın insan öldü. On binlerce insan evsiz kaldı. Aileler dağıtıldı. Suriyeli Müslüman kadınlar para ile satıldı, satılıyor.
Maalesef Türkiye olarak yine yanlış safta durduk. Suriye halkının tercihi olan Esad’ın yanında olmak yerine haçlı güçlerinin devşirdiği isyancıların safında durduk. Durmakla da kalmadık, isyancılara her türlü desteği verdik.
Başbakan Erdoğan defalarca ifade etti; İsyancılara her türlü lojistik desteği verdiklerini.
Bu destekle isyancılar ne yaptı? Okulları, camileri, devlet binalarını içindekilerle birlikte havaya uçurdu. Suriye ordusu ile çarpıştılar. Yaralandılar. Gelip tedavi olup, tekrar Suriye’ye gittiler. Televizyonlarda, internet sitelerinde Müslüman kadınlara tecavüzlerini anlattılar. En son bir camiyi namaz esnasında bombaladılar, cemaati katlettiler. Ama sonuca ulaşamadılar…
Bu teröristlerin arkasındaki güçler sonuca ulaşamayınca endişeye kapıldılar. ABD, isyancıları eğitmek için asker göndereceğini açıkladı. İngiltere, Fransa isyancılara desteklerini arttıracaklarını ifade ettiler. Türkiye zaten hem siyasi hem de askeri olarak isyancıların üssü olmuş durumda.
Patriotlar haçlı askerleri ile birlikte geldi ülkemize yerleşti. İncirlik’te neler oluyor kimsenin haberi yok. Suriye’den gelenler için kurulan prefabrik yerleşim birimlerinin bazılarına vekillerimiz bile sokulmuyor. Bu bölgedeki sağlık kurumları ve sağlık personeli isyancıların hizmetinde adeta.
Yetmiyor! Adana’da, Mersin’de şimdi de İstanbul’a bu isyancı guruplara devletçilik oynattırılıyor. Hükümet kuruyorlar, istifa ediyorlar. Kurdukları hükümete meşruiyet kazandırmaya çalışıyorlar vs. Nereye kadar?
İktidar yolunu çizmiş, gidiyor. Silahsız sivilleri öldürenler teröristmiş vs. filan… Geçin bunları. Eğer dediklerine inansaydılar, yıllardır besledikleri 40 bin kişinin katili ile tokalaşmazdılar. Amaları filan geçin. Esad terörist, zalim de, Öcalan kader mahkûmu mu?
Milletimizin gerçekleri görmesi için büyük bir fırsat daha doğdu. İsrail, Türkiye’den özür, diledi! Ne için dilediklerini de açıkladılar. Suriye için, Suriye’deki emelleri için.
Erdoğan iktidarı, isyancılara verdiği destekle hem (kendi tabiri ile) teröre hem de İsrail’e hizmet ediyor. Bir an önce iktidarın bu desteği çekmesi lazım. Eğer çekmezse sen iktidardan desteğini çek. Yoksa ortak olursun…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025