Cumhuriyetimizin her türlü mozaiği ile açıkça oynayan AKP iktidarları şimdi gözlerini Anadolu'nun mozaiğine dikti. Gerçi dinlerarası diyalogun siyasi kanadı olarak birçok dinamiği yerle bir ettiler ama şimdilerde oyunu açıkça oynamaya başladılar. Başbakan Davutoğlu, Kandil akşamı ülkemizde yaşayan sayıları 300 bini bulmayan gayri Müslimlere, "size ellerimizle Kilise yapacağız" sözünden tatmin olmamış olacak ki, azınlık temsilcileriyle Ankara'da bir daha buluştu. Bu buluşmada Lozan'ı masaya yatırdı. "İbrahimî gelenek" kavramıyla Hz. İbrahim'i zan altına sokmaya çalıştı. Cemaatsizlik nedeniyle kapanan kiliselerden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Anadolu şehirlerinin Rum, Ermeni, Musevi topluluklarını kaybetmesinden yakındı. Ve Başbakan Davutoğlu, Anadolu mozaiğinin tescili olan Lozan antlaşmasına el attı. Sanki bu topraklarda "sen Müslüman değilsin" diye birilerine zulmediliyormuş, baskı yapılıyormuş gibi adı Ahmet olan artı İslami kavramlarla insanımızı galeyana getiren bir partinin başkanı, başbakan, Ermeni'ye, Rum'a, Yunan'a, Yahudi'ye vs. diyor ki:"Azınlık kavramını, bazı uluslararası hukuk metinlerinde Lozan'da olabilir ama sosyal hayatta ortadan kaldırmaya da kararlıyız. Siz bu toprakların asli çocuklarısınız, dışarıdan gelmediniz, dışarıya gitmeyeceksiniz. Bu gelenekler, bu topraklarda yaşadı. Bu topraklarda da yaşamaya devam edecek." Bir daha sorayım; Bu topraklarda Müslüman olmayanların iş derdi, aş derdi, eş derdi, dinini yaşama derdi var mı? Yok. O zaman sizi niye gerdi Ey Davutoğlu, ey AKP?Bu sorunun cevabını Muhterem Hocam Prof. Dr. Haydar Baş'ın 2010 yılında verdiği bir demecinden aktarayım: "Bu rüzgâr bu topraklardan gelmedi. Bu rüzgâr çok ötelerden geldi. Onlar şunun hesabını yaptılar. Biz bütün orduları bir araya getirdik, Türk milletinin sırtını yere getiremedik. O halde bunlarda bir öz var. Onu almalıyız ki bunların da bizden farkı olmasın, geriye sadece posaları kalsın. İşte bu dinlerarası diyalog, medeniyetlerarası ittifak safsatası bundan sonra icat edildi. Bizim Müslüman olan kimliğimizi Türklüğümüzü elimizden almak için başlatılan bir Haçlı seferberliğidir. Haçlı, bizi meydanlarda mağlup edemedi. Şimdi kültür yoluyla, siyaset ve medeniyet yoluyla mağlup etmeye çalışıyor. Milleti tanımayıp teşhisten uzak olan insanlar, milleti yabancı devletlerin verdiği raporlara göre tanıyıp, sizi onların düşüncesine göre yönetenler vallahi de billahi de sizi batırmaktan başka bir işe yaramazlar?" (23-05-2010 Yeni Mesaj)Dün de, bugün de Haçlı Batı'nın hedefi Anadolu'yu 1071 öncesine döndürmektir. Ne olmuştu 1071'de? Tarihte Anadolu'nun askeri fethi olarak geçer. Bunun ötesi de var. Ehl-i Beyt soyundan Ahmet Yesevi Hazretlerinin talebesi Hünkâr Hacı Bektaşi Veli ve yarenleri Anadolu yaylasına geldiler. Orta Anadolu'ya yerleştiler. Hünkâr Hazretlerinin eşi de Türkmen Türklerindendi. Öyle bir hayat yaşadılar ki, Anadolu coğrafyasındaki insanların Türk'üymüş, Laz'ıymış, Kürt'üymüş, Çerkez'iymiş, Arap'ıymış, Rum'uymuş, Yahudi'siymiş, hiçbirini ayırmadan gönüllerini ve ellerini onlara açtılar; ceplerinde ve ellerinde ne var onlara hediye ettiler. Zaman geçti Anadolu yaylası öyle bir yeşillendi ki, Allah Allah. Zamanla İsevi ve Museviler, 'Biz Türkler gibi Müslüman olacağız' dediler ve Müslüman oldular. Arkasından o Müslüman olan insanlar, 'Biz Türkoğlu Türk'üz' dediler." (Sayın Baş'ın açıklamalarından 15-06- 2010)Hünkar Hacı Bektaşi Veli, Sultan Alparslan, Sarı Saltuk, Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bayramı Veli gibi yüz binlerce Ehl-i Beyt aşığı Allah dostu, Anadolu'nun mozaiğini döşedi, cilaladılar. Şimdi kalkmış birileri bu mozaik ile oynamaya kalkıyor. Halk müsaade etse de Hak müsaade etmez. Bilesiniz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025