Haçlı siyonist emperyalizmine bağımlılık zillettir

Türk milletinin selameti, iyiliği, şerefli, haysiyetli, başı dik, onurlu bir hayat yaşaması ancak siyasetten ekonomiye, kültürden tarıma kadar her alanda tam istiklalci bir siyaset gütmesine bağlıdır. Tam istiklalci bir devlet yönetimini ancak yüzde yüz yerli ve millî olan bağımsızlıkçı Türk iradesi gerçekleştirebilir. Kendine, Allah'ına ve milletine güvenmeyen, Amerika'dan, Avrupa Birliği'nden, ondan bundan yardım dilenen ve onlara tapınan taşeron siyasetçilerin, Türk milleti yerine gâvura hizmet eden işbirlikçi yöneticilerin elinde Türk milleti, her gün biraz daha geriler ve zamanla yok olur gider. O yüzden Türk milleti bekası, selameti ve güvenli geleceği için başına mutlaka istiklalci Türk beylerini getirmelidir. Amerika'ya, Avrupa'ya, ona buna bağımlılığın bizi ne hale getirdiğinin somut bir örneğini verelim:Vaktiyle Atatürk'ün subayı olmak yerine NATO generali olmayı tercih etmiş Kenan Evren adlanan kişi, anılarını yazdığı kitabının 214. sayfasında Amerika'ya bağımlı bir köleliğin bizi ne hale getirdiğini şöyle itiraf ediyor:"Vaktiyle yapılan hataların cezasını şimdi bizler çekiyoruz. NATO'ya girmeden önce, o zamana göre fena sayılamayacak harp sanayimiz mevcuttu. Amerikan yardımı başladıktan sonra, sanki bu yardım sonsuza dek sürecekmiş gibi, Harp Sanayimiz ile uğraşan fabrikalarımızın kapısına zincir vurduk veya başka maksatlarda kullandık. Bir zaman geldi ki, ABD askerî yardımı durdu; fakat ABD menşeli olan bu silah ve araçların idamesi için millî bütçeden yedek parça almağa devam etmek zorunda kaldık. Öyle zannediyorum ki, Amerikan ordusunun elinden çıkarıp bize hibe şeklinde verdiği bu silah ve araçların fiyatı kadar parayı bugün, onların yedek parçalarına ödemekteyiz." Emperyalist Haçlı Siyonist Batı, bizim sanayi, teknoloji, üretim, fabrika gibi alanlarda kalkınmamızı istemez. İstememesi de normaldir. Düşmana niye bana düşmanlık yapıyorsun deme lüksümüz yok. Düşman, düşmanlığını yani görevini yaptığı için takdire şayandır. Asıl biz ne yapıyoruz? Ne yapmalıyız, ona bakmalıyız. Paçayı gâvura kaptırırsanız yani siyasi iradenizi ve ekonomi politikanızı gâvura teslim ederseniz, gönüllü sömürge olmayı kabul ederseniz onlar sizin köklü kalkınmanızı değil, kendi işlerine yarayacak ve sizi kendilerine her zaman bağımlı tutacak eğreti işlere yönlendirir ve sizi sürüncemede bırakırlar.Ekonomi, kalkınma, gelişme, ilerleme programlarınızı gâvurun aklıyla ve talimatlarıyla yoluna koymaya kalkarsanız onlar size "turizmi geliştirin o size yeter", derler ve Turgut Özal döneminde olduğu gibi bütün paranızı sahillere beton yığını olarak gömersiniz. Aynı gâvur, size "bütün paranızı ve enerjinizi sadece ev yapmaya ayırın" der, yine her yeri betona boğarsınız. Türk milletinin temel meseleleri yine akim kalır.O halde sürdürülebilir kalıcı ekonomik kalkınma için yapılacak işler sırayla şunlardır:-Siyasette ve ekonomide Haçlı Siyonist emperyalist bukağılardan kurtulacağız. -Emperyalist devletlerin ve uluslarüstü şirketlerin içimizdeki sözcüsü, işbirlikçisi, acentası, iş takipçisi olan dahilî bedhahlara ülke yönetimi teslim edilmeyecektir.-Montaj ve patent sanayisi terk edilecektir.-Ülke, yabancı sermaye yatırımcısı için cennet olmaktan çıkarılacaktır.-Yerli ve millî sermaye oluşturulacak ve güçlendirilecektir.-Her alanda çok iyi yetiştirilmiş kendi insan kaynaklarımız oluşturulacak, en ileri teknoloji ve bilim kullanılarak akılcı yatırım ve kalkınma alanlarına yönelinecektir.-Hiçbir devlete muhtaç olmayacağımız yerli ve millî üretim, hayatın her alanına yayılacaktır.