Gezegenimizin dört bir yanından, yedi iklim dört bucaktan merkeze doğru yoğun yolculuklar başladı bu günlerde. Telaşlar, heyecanlar, sevinç gözyaşları, ayrılık gözyaşları... Farklı duyguların tek potada eridiği, tek noktaya yoğunlaştığı zaman dilimindeyiz.
Yıllardır, o diyarın yollarına düşme hasretiyle yananlar;
Bir mübarek sefer olsa da gitsem
Kabe yollarında kumlara batsam
Hub cemalin bir kez düşte seyretsem
Ya Resulallah canım arzular Seni
mısralarını gözyaşları içinde yana yakıla söyleyip dinleyenler, şimdilerde Kabe yolcusu olmanın tatlı telaşındalar. Bize de o nasipli yolcuların ardından hasret türküleri, vuslat türküleri söylemek düşüyor şimdilik.
Güvercinler yola çıktı bu sabah
O diyara güle güle gidiyor
Geride kalanlar ediyor ah-vah
Gözyaşların sile sile gidiyor.
Sipariş listesi gün gün, saat saat artıyor. "Arafat'ta yapacağın duada beni unutma" diyenler, "Kabe'yi benim yerime de doya doya seyret" diyenler, "Ravza'da Resulullaha selam verirken, saygını, hürmetini arz ederken, benim de selamımı, hasretimi ilet" diyenler... Güvercinlerin uçuşunu öyle bir kenarda hüzün içre seyreden, kimselere sipariş veremeyenler de hasretini, aşkını, sevdasını Alemlerin Efendisi'ne olan ta'zimini seher yeline yüklüyor:
"Ey bad-ı saba uğrarsa yolun semt-i Harameyne
Ta'zimimi arzeyle Resulüssekaleyne."
Bir mübarek sefer vaktidir şimdi, Beytullah istikametine, Kalfalığını İbrahim Halilullah'ın yaptığı, çıraklığını delikanlılık çağında İsmail Peygamberin yaptığı, meleklerin taş taşıdığı Kabe'ye doğru.
Bir mübarek sefer vaktidir şimdi; İmam'ül Harameyn Ceddü'l Hasaneyn, Resülüssekaleyn, Habib-i Hüda, Şefii Rüz-i Ceza, Ebel Kasım Muhammed Mustafa aleyhisselamın diyarına doğru, civarına doğru...
Bir mübarek sefer vaktidir şimdi; Sefa'nın, Merve'nin Zemzem'in, Müzdelife'nin, Arafat'ın, Bedir'in, Uhud'un, Kabe'nin, Ravza'nın bulunduğu kutsal topraklara doğru...
Kanat çırpıp arz-ı endam ederek
Bazen ağlayarak bazen gülerek
Sevincinden sel yaşların silerek
Helalıklar ala ala gidiyor
Güvercinler! Ne söylesem ne desem
Bunca yükünüz var, ben ne istesem
Karaca kor-közde yanıp tütmesem
Der miyim dumanım yele gidiyor?
Bir mübarek sefer vaktinde Kabe yollarına düşen ey yolcular! O özel mekanlarda ve erişeceğiniz özel zamanlarda komşumuz Irak'ın başına gelenleri yâd edin, ağlayın yalvarın... Filistin'in başına gelenleri yâd edin, ağlayın, yalvarın.. Filistin'in başına gelenleri hatırlayın, ağlayın, yalvarın... Güzel Anadolumuzun, cennet vatanımızın etrafında dolaşan kara bulutları, kara kargaları ve kara, kapkara kararları hatırlayın, ağlayın, yalvarın... Bizim için kurulan tuzakların, kuranların ayağına dolaşması için, bizim de bu tuzakları, tuzakçıları fark etme basiretine erişmemiz için Alemlerin Rabbine naz ve niyazda bulunun.
Kabe yollarında yolculuğunuz mübarek olsun.
Yıllardır, o diyarın yollarına düşme hasretiyle yananlar;
Bir mübarek sefer olsa da gitsem
Kabe yollarında kumlara batsam
Hub cemalin bir kez düşte seyretsem
Ya Resulallah canım arzular Seni
mısralarını gözyaşları içinde yana yakıla söyleyip dinleyenler, şimdilerde Kabe yolcusu olmanın tatlı telaşındalar. Bize de o nasipli yolcuların ardından hasret türküleri, vuslat türküleri söylemek düşüyor şimdilik.
Güvercinler yola çıktı bu sabah
O diyara güle güle gidiyor
Geride kalanlar ediyor ah-vah
Gözyaşların sile sile gidiyor.
Sipariş listesi gün gün, saat saat artıyor. "Arafat'ta yapacağın duada beni unutma" diyenler, "Kabe'yi benim yerime de doya doya seyret" diyenler, "Ravza'da Resulullaha selam verirken, saygını, hürmetini arz ederken, benim de selamımı, hasretimi ilet" diyenler... Güvercinlerin uçuşunu öyle bir kenarda hüzün içre seyreden, kimselere sipariş veremeyenler de hasretini, aşkını, sevdasını Alemlerin Efendisi'ne olan ta'zimini seher yeline yüklüyor:
"Ey bad-ı saba uğrarsa yolun semt-i Harameyne
Ta'zimimi arzeyle Resulüssekaleyne."
Bir mübarek sefer vaktidir şimdi, Beytullah istikametine, Kalfalığını İbrahim Halilullah'ın yaptığı, çıraklığını delikanlılık çağında İsmail Peygamberin yaptığı, meleklerin taş taşıdığı Kabe'ye doğru.
Bir mübarek sefer vaktidir şimdi; İmam'ül Harameyn Ceddü'l Hasaneyn, Resülüssekaleyn, Habib-i Hüda, Şefii Rüz-i Ceza, Ebel Kasım Muhammed Mustafa aleyhisselamın diyarına doğru, civarına doğru...
Bir mübarek sefer vaktidir şimdi; Sefa'nın, Merve'nin Zemzem'in, Müzdelife'nin, Arafat'ın, Bedir'in, Uhud'un, Kabe'nin, Ravza'nın bulunduğu kutsal topraklara doğru...
Kanat çırpıp arz-ı endam ederek
Bazen ağlayarak bazen gülerek
Sevincinden sel yaşların silerek
Helalıklar ala ala gidiyor
Güvercinler! Ne söylesem ne desem
Bunca yükünüz var, ben ne istesem
Karaca kor-közde yanıp tütmesem
Der miyim dumanım yele gidiyor?
Bir mübarek sefer vaktinde Kabe yollarına düşen ey yolcular! O özel mekanlarda ve erişeceğiniz özel zamanlarda komşumuz Irak'ın başına gelenleri yâd edin, ağlayın yalvarın... Filistin'in başına gelenleri yâd edin, ağlayın, yalvarın.. Filistin'in başına gelenleri hatırlayın, ağlayın, yalvarın... Güzel Anadolumuzun, cennet vatanımızın etrafında dolaşan kara bulutları, kara kargaları ve kara, kapkara kararları hatırlayın, ağlayın, yalvarın... Bizim için kurulan tuzakların, kuranların ayağına dolaşması için, bizim de bu tuzakları, tuzakçıları fark etme basiretine erişmemiz için Alemlerin Rabbine naz ve niyazda bulunun.
Kabe yollarında yolculuğunuz mübarek olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025