Geçtiğimiz Pazar günü İstanbul'da Yeni Mesaj gazetesinin organize ettiği çok önemli bir sempozyum gerçekleştirildi. "Filistin ve Ortadoğu'nun Geleceği" isimli sempozyum çok önemli bir boşluğu doldurdu.Sempozyumun ismi de çok yerinde bir şekilde konulmuştu. Filistin ve Ortadoğu'da bugün ve geçmişte yaşanan olayları konuşmak ve bu olayları değerlendirmek elbette ki çok önemli ama bundan çok daha önemli olan şey yarını, yani geleceği konuşmaktı.İşte Yeni Mesaj gazetesinin düzenlediği bu sempozyum bu noktadan Filistin sorununa ve İsrail vahşetinin boyutlarına mercek tuttu. Çözüm üretme sorumluluğunu sırtlarında taşıyan siyasilerin sadece konuştuğu, sadece laf ürettiği ve anlamsız gözyaşlarıyla milleti aldatmaya çalıştıkları bir ortamda düzenlenen bu sempozyum aslında Filistin ve Gazze için Türkiye olarak yapılabilecek pek çok şeyin var olduğunu gösterdi. Aynı zamanda Filistin ve Gazze için Türk hükümeti tarafından hiçbir şeyin yapılmadığı da sempozyuma katılan onlarca akademisyen ve etkinliğin kapanış konuşmasını yapan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş tarafından güçlü bir şekilde ortaya konuldu. Bence İsrail vahşetini telin eden mitinglerde "bu vahşeti durdurun" sloganlarının bugüne kadar boş olan içeriği de bu tarihi sempozyumda doldurulmuş oldu. İsrail vahşeti dursun elbette. Ama nasıl?Filistin'de kan akmasın! Ama nasıl?Katliam ve soykırım olmasın...Ama nasıl?İşte bugüne kadar siyasiler tarafından bence maksatlı olarak cevap bulması engellenmiş bu gibi sorular bu sempozyumda ortaya konulan sunumlarla ve özellikle de Prof. Dr. Haydar Baş'ın manifesto niteliğindeki kapanış konuşmasıyla cevap bulmuş oldu. Eğer siyasilerde azıcık da olsa kalmış bir insaniyet varsa bu sempozyumda ortaya konulan adımları atarlar ve Filistin'de İsrail tarafından uygulanan vahşet durur. Ve sempozyumun "Filistin ve Ortadoğu'nun geleceği" adında da ifade edilen ve yukarıda işaret ettiğim bölgenin geleceği bir daha kana bulanmamış olur.Siyasiler ya bu kanı durdurmanın bir yolunu bulmalı ya da bulamıyorlarsa bu sempozyumda Prof. Dr. Baş tarafından ifade edilen adımları harfiyen uygulamalı. Bu konuda meydanları dolduran Filistin konusunda hassasiyet sahibi vatandaşlarımız da hükümetlere baskı yapmalı. Gazze'deki kan ancak bu şekilde durur.Başka yerlerin Gazze olmasına da ancak böyle engel olunabilir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024