İttihat Terakki Hükümeti, Kapitülasyonların kaldırılması üzerine Osmanlı toplumunda Müslim ve Gayri Müslimler arasında eşitliğin sağlanmasını ister. Çünkü Kapitülasyonların kaldırılması ile Kapitülasyon Mahkemeleri de kaldırılmıştır. Bu nedenle Gayri Müslimlerin adli ihtiyaçlarının karşılanması için hukuk alanında laiklik ilkelerine yeniliklerin yapılması gerekiyordu. Bu iş Şeriye mahkemelerinin adliye nezaretine bağlanması ile yapılırdı. Fakat Şeriye mahkemeleri Bab-ı Meşihat'a bağlıydı. Şeyhülislam Hayri Efendi de bu değişime karşı idi. Adliye Nazırı İbrahim Bey de Medreseli olduğu için hukuk alanında yapılması gereken reformlar yapılamıyordu.İttihat Terakki Hükümeti toplumun eşitlik ilkesi ile hukuki ihtiyaçlarını karşılamak nedeni ile 3 Mayıs 1916 tarihli bir irade ile Halil Menteşe Beyi vekâleten Adliye nazırlığında görevlendirir. Ayni İrade ile Adliye nazırı İbrahim Bey de Şurayı Devlet Reisliğine atanır. Böylece İbrahim Beyin Meclis-i Vükela (Bakanlar Kurulu üyeliği) üyeliği devam eder.Hariciye Vekili Halil Bey vekâleten Adliye Nazırı olunca Şeyhülislam Hayri Efendi görevi bırakmak ister. Halil Bey onun bu davranışını şöyle anlatır: "Adliye Nezaretine geçmekliğim üzerine Hayri Efendi istifa eder? Erenköy'deki evine gittim(Ben Adliye Nazırı oldum diye mi istifa ettin, bu yakışmaz dedim) O da(Halil Bey bu iş benim zamanımda olsun istemiyorum ben sana Ayan encümeninde yardım ederim. Benim yerime Musa kazım Geçsin) dedi. Hayri Efendinin bu kararı bir necabet(soyluluk veya bağlılık) eseri olduğunu da tebarüz (görünme) ettirmeliyim. O Menşe-i feyzi (Yükselişinin kaynağı) olan bir müesseseyi kendi eliyle yıkmak istememiştir."6 Mayıs 1916 günü Cavit Bey Şeyhülislam Hayri efendinin istifası ile hatıratına şu notu düşmüştür:""Bu gün de Şeyhülislam istifa etmiş. Halil'in Adliye nezaretine tayinini kendisine rağmen yapılmış bir muamele gibi telakki ettiğinden ve kabinede yapılan tebeddülden (Değişimden)haberdar edilmediğinden muğber(gücenmiş) olarak çekilmiş. Vuku bulan müracaatları,ricaları kabul etmeyerek fikrinde ısrar etmiştir?.Guya kapitülasyonların ilgası (Kaldırılması) dolayısıle yapılacak ıslahat meyanında tevhidi Kaza meselesi de varmış. ( Yani yargı birliğini kurmak ki bu da Şeriye mahkemeleri ile adliye mahkemelerini bir nezarete bağlamak anlamında kullanılmıştır. Bunun bir ilk adımı olarak ta şeyhülislamlığa bağlı olan Şeriye mahkemelerini adliye nezaretine bağlamaktır.) Bunun içinde kavanin-i medeni yenin ( medeni kanunun) ihzarına(hazırlanmasına) ihtiyaç vardır ki seneler sürer?.Daima Talat Beyin emrivaki politikası(Olup bitti) ve bu siyasete herkesi itaat ettirmek arzusu""7 Mayıs günü Sultan Reşat, Mabeyn Başkâtibi Ali Fuat Türkgeldi'yi Şeyhülislam Hayri Efendi'ye istifasını geri alması için gönderir. İstifasında ısrarda bulunursa da kimin Şeyhülislam olmasının sorulmasını ister. Türkgeldi, Hayri Efendi ile görüşmesini şöyle anlatır: "İstifasında karalı olduğunu Şeyhülislamın da şunlardan biri olmasını uygun görür: Esbak(bir evvelki) Şeyhülislam Musa Kazım Efendi, efdalından(yüksek yaradılışlı bilgin) bir zat olduğundan onun, yahut sudur dan(Kazaskerlerden) Mahmut Esat Efendinin veya Necmettin Molla ile Hacı Evliya Efendilerden birini seçsin der"" Sultan Reşat Musa Kazım Efendi'yi İttihatçı olduğundan dolayı veya Avrupa kültürüne yatkınlığından dolayı Farmasonlukla suçlar. Ve hayır der. Mahmut Esat Efendiye de Karısını yolda koluna takarak gezmesinden dolayı hayır der. Türkgeldi'ye git sadrazama söyle Necmettin Molla ile Hacı Evliya'dan hangisi münasipse onu seçsinler der."Başkatip Sultan Reşat'ın düşüncesini Sadrazam Sait Halim Paşa'ya bildirir. Fakat İttihat Terakki partisi Merkez-i Umumi de yapılan görüşmede hükümet üyeleri ilimde batılılığı benimseyen ve partinin Milli kültüre dayalı düşünce sistemini benimseyen Musa Kazım Efendi'yi Şeyhülislam olarak isterler. Sadrazam Padişahın direktifini hatırlatınca da Musa Kazım Efendide diretirler. Ve Musa Kazım Efendi 8 Mayıs 1916 tarihli irade ile Şeyhülislam olur. 9 Mayıs 1916 tarihli irade ilende Evkaf idaresi Şeyhülislamlıktan alınarak ayrı bir bakanlık haline getirilir ve Şuray-ı Devlet Reisi İbrahim Bey vekâleten Evkaf Nazırlığına atanır. Yine 9 Mayıs 1916 tarihli bir irade ile Sultan Reşat Hayri Efendinin Ayan Meclisi üyeliğine atanmasını sağlar. Meclis-i Mebusanda ki İttihat Terakki gurubu onun üyeliğini 6 ay sonra onaylar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011