Hukuk duayeni, Anayasa hukukçusu ve Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ünal Emiroğlu'nun hoşgörü ve müsaadelerine sığınarak bir tespiti aktarmak
istiyorum.
Avrupa dönüşü uçakta final sınavı için Medeni Hukuk dersine göz atarken; bir de ne göreyim!
Türk Medeni Kanunu, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın projelendirdiği ve kaynaklarını ortaya koyduğu "her Türk kadınına 1 500 TL ev hanımı maaşı" projesinin, hak, hukuk ve hakkaniyetin gereği olduğunu haykırıyor.
Türk Medeni Hukuku, Prof. Dr. Baş, haklı diyor.
Sadece BRICS ve bazı AB üyesi ülkeler, Prof. Dr. Baş'ın projelerini alıp uygulamıyor? Hukukçularımız da Prof. Dr. Baş haklıdır, projesi hakka ve hukuka mutabıktır, diyor. Ev hanımlarına maaş takdir ediyor.
Medeni kanun, söz konusu esası, evlilik birliği bağlamında kadın-erkek arasındaki mal rejimine ilişkin getiriyor.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 196. maddesi aynen şöyle: "Eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, ailenin geçimi için her birinin yapacağı parasal katkıyı belirler.
Eşin ev işlerini görmesi, çocuklara bakması, diğer eşin işinde karşılıksız çalışması, katkı miktarının belirlenmesinde dikkate alınır.
Bu katkılar, geçmiş bir yıl ve gelecek yıllar için istenebilir."
Yani kadının ev işlerini görmesi, çocuklara bakması vs. bir emektir, üretimdir, hizmettir, katma değerdir.
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi de, evlilik birliği içinde edinilen taşınmaza dair verdiği kararda, eşin evdeki emek ve hizmetinin ciddi bir katma değer olduğuna dikkat çekiyor:
"Dosya kapsamı ve tüm delillerden, evlilik birliğinin kurulmasından sonra davalı koca Muzaffer'in seyyar olarak kuruyemişçilik yaptığı, davacının ise ev hanımı olduğu ve evin sorumluluğunu üstlendiği anlaşılmaktadır.
Davalı kocanın çalışarak ürettiği artı değeri hane gelirine kattığı gibi, davacı Fadiye'nin de kendi emek ve gücü ile ev işlerine katkı sağladığı açıktır.
Davacı kadının başka bir işte çalışmadığı gerekçesi ile bu katkı ve emeğini göz ardı edilerek evlilikten sonra edinilen dava konusu taşınmazın, davacı kocanın geliri ile edinilerek üzerine bina yaptırıldığını kabul etmek hayatın olağan akışına uygun düşmez" (E. 2006/11169 K. 2006/12117 T. 31.10.2006).
Evlilik birliğinin kurulmasından sonra edinilen bu evde, ev hanımı olarak evde hizmet eden kadın da pay ve hak sahibidir, diyor Yargıtay.
Siyaset, tam bu bağlamda hinlik yapıyor, hukuku dolanıyor, şark kurnazlığı sergiliyor.
Devlet olarak kadının evdeki emek ve hizmetinin karşılığını takdir edip, Prof. Dr. Baş gibi "ev hanımı maaşı vermek" yerine, eşinin sırtından emeğin karşılığını kotarıyor.
Halbuki halkının emek, üretim ve kaynaklarının karşılığında bağımsızlık hakkı olan senyorajı devreye sokarak milli para basıp piyasaya arz etmek, Bağımsız Devlet için hem bir hak, hem de görevdir.
Prof. Dr. Baş'ın Sosyal Devlet-Milli Devlet tezinde tarif ettiği ve Anayasa'mızda "Sosyal Hukuk Devleti" olarak nitelenen devlet, kadının evdeki emek ve hizmetinin karşılığını bizzat kendisi veriyor. Her ev hanımına 1 500 TL ev hanımı maaşı bağlayacağım diyor Prof. Dr. Baş.
Kapitalizme teslim olarak hukuku dolanan ve pişkin bir şark kurnazlığı sergileyen siyasal İslamcıların devlet uygulaması ise, söz konusu emeğin ve hizmetin karşılığını eşe yüklüyor? Öteki eşin emeğinden çalarak berikine tahsis ediyor!
Kadının ev işleri ve hizmetinin karşılığını azımsamayın.
İngiltere'de kadının ev işlerindeki emeğinin yıllık karşılığı 32 bin 812 sterlin (152 500 TL) olarak hesaplandı.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun en son 2014 yılında güncellediği istatistiklere göre, ülkemizde ev kadınlarının, ev içindeki görünmeyen emekleri için piyasa şartlarındaki ücretin aylık en az 17 bin TL olduğunu ortaya koyuyor.
Prof. Dr. Baş, BTP iktidarında işte bu hakkı ben aylık 1 500 TL ev hanımı maaşı olarak vereceğim, diyor.
Hukuk da Haydar Hoca haklı diyor.
Prof. Dr. Baş'ı iktidara taşımayıp boylarına-poslarına bakarak kapitalizm bağımlısı siyasal İslamcıları işbaşına getirerek her ay 1 500 TL ev hanımı maaşını kaybeden hanımlar daha çok vahlanacak? 1 000 TL vatandaşlık maaşından olan vatandaşlarımızın vahlandığı gibi.
istiyorum.
Avrupa dönüşü uçakta final sınavı için Medeni Hukuk dersine göz atarken; bir de ne göreyim!
Türk Medeni Kanunu, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın projelendirdiği ve kaynaklarını ortaya koyduğu "her Türk kadınına 1 500 TL ev hanımı maaşı" projesinin, hak, hukuk ve hakkaniyetin gereği olduğunu haykırıyor.
Türk Medeni Hukuku, Prof. Dr. Baş, haklı diyor.
Sadece BRICS ve bazı AB üyesi ülkeler, Prof. Dr. Baş'ın projelerini alıp uygulamıyor? Hukukçularımız da Prof. Dr. Baş haklıdır, projesi hakka ve hukuka mutabıktır, diyor. Ev hanımlarına maaş takdir ediyor.
Medeni kanun, söz konusu esası, evlilik birliği bağlamında kadın-erkek arasındaki mal rejimine ilişkin getiriyor.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 196. maddesi aynen şöyle: "Eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, ailenin geçimi için her birinin yapacağı parasal katkıyı belirler.
Eşin ev işlerini görmesi, çocuklara bakması, diğer eşin işinde karşılıksız çalışması, katkı miktarının belirlenmesinde dikkate alınır.
Bu katkılar, geçmiş bir yıl ve gelecek yıllar için istenebilir."
Yani kadının ev işlerini görmesi, çocuklara bakması vs. bir emektir, üretimdir, hizmettir, katma değerdir.
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi de, evlilik birliği içinde edinilen taşınmaza dair verdiği kararda, eşin evdeki emek ve hizmetinin ciddi bir katma değer olduğuna dikkat çekiyor:
"Dosya kapsamı ve tüm delillerden, evlilik birliğinin kurulmasından sonra davalı koca Muzaffer'in seyyar olarak kuruyemişçilik yaptığı, davacının ise ev hanımı olduğu ve evin sorumluluğunu üstlendiği anlaşılmaktadır.
Davalı kocanın çalışarak ürettiği artı değeri hane gelirine kattığı gibi, davacı Fadiye'nin de kendi emek ve gücü ile ev işlerine katkı sağladığı açıktır.
Davacı kadının başka bir işte çalışmadığı gerekçesi ile bu katkı ve emeğini göz ardı edilerek evlilikten sonra edinilen dava konusu taşınmazın, davacı kocanın geliri ile edinilerek üzerine bina yaptırıldığını kabul etmek hayatın olağan akışına uygun düşmez" (E. 2006/11169 K. 2006/12117 T. 31.10.2006).
Evlilik birliğinin kurulmasından sonra edinilen bu evde, ev hanımı olarak evde hizmet eden kadın da pay ve hak sahibidir, diyor Yargıtay.
Siyaset, tam bu bağlamda hinlik yapıyor, hukuku dolanıyor, şark kurnazlığı sergiliyor.
Devlet olarak kadının evdeki emek ve hizmetinin karşılığını takdir edip, Prof. Dr. Baş gibi "ev hanımı maaşı vermek" yerine, eşinin sırtından emeğin karşılığını kotarıyor.
Halbuki halkının emek, üretim ve kaynaklarının karşılığında bağımsızlık hakkı olan senyorajı devreye sokarak milli para basıp piyasaya arz etmek, Bağımsız Devlet için hem bir hak, hem de görevdir.
Prof. Dr. Baş'ın Sosyal Devlet-Milli Devlet tezinde tarif ettiği ve Anayasa'mızda "Sosyal Hukuk Devleti" olarak nitelenen devlet, kadının evdeki emek ve hizmetinin karşılığını bizzat kendisi veriyor. Her ev hanımına 1 500 TL ev hanımı maaşı bağlayacağım diyor Prof. Dr. Baş.
Kapitalizme teslim olarak hukuku dolanan ve pişkin bir şark kurnazlığı sergileyen siyasal İslamcıların devlet uygulaması ise, söz konusu emeğin ve hizmetin karşılığını eşe yüklüyor? Öteki eşin emeğinden çalarak berikine tahsis ediyor!
Kadının ev işleri ve hizmetinin karşılığını azımsamayın.
İngiltere'de kadının ev işlerindeki emeğinin yıllık karşılığı 32 bin 812 sterlin (152 500 TL) olarak hesaplandı.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun en son 2014 yılında güncellediği istatistiklere göre, ülkemizde ev kadınlarının, ev içindeki görünmeyen emekleri için piyasa şartlarındaki ücretin aylık en az 17 bin TL olduğunu ortaya koyuyor.
Prof. Dr. Baş, BTP iktidarında işte bu hakkı ben aylık 1 500 TL ev hanımı maaşı olarak vereceğim, diyor.
Hukuk da Haydar Hoca haklı diyor.
Prof. Dr. Baş'ı iktidara taşımayıp boylarına-poslarına bakarak kapitalizm bağımlısı siyasal İslamcıları işbaşına getirerek her ay 1 500 TL ev hanımı maaşını kaybeden hanımlar daha çok vahlanacak? 1 000 TL vatandaşlık maaşından olan vatandaşlarımızın vahlandığı gibi.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019