Bu satırlar benim için 2021 yılının son yazısı, sizin için ise 2022 yılının ilk yazısı.
İnşallah, yeni yıl geride bıraktığımız 2021'i bize aratmaz, sorunların üstüne yenilerinin eklendiği bir yıl değil de eski problemlerin çözüme kavuştuğu huzurlu ve umut dolu bir yıl olur 2022.
2021 yılını geride bırakırken, hepimizin zihnimde bu yıl en çok iz bırakan olaylarından biri ekonomide yaşanan sorunların son aylarda ayyuka çıkması oldu.
Yıllardır ekonomide atılan yanlış adımların ağır faturası 2021'de kesildi milletimize. İnşallah yeni yılda bu faturaların devamı gelmez.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocam, bu günleri de kastederek birkaç yıl önce 'zifiri karanlık bir döneme giriyoruz' demişti. Dediği gibi girdik, ancak zifiri karanlıktan çıkacak olduğumuza dair hiçbir işaret yok maalesef.
Türk lirasındaki astronomik değer kayıplarının ardından gelen zamlar, 2021 yılının her zaman hatırlanacak olaylarından olacak.
Geçinebilmenin iyice zorlaştığı, ay sonunu getirebilmenin dar gelirli milyonlarca vatandaş için imkânsız bir hal aldığı bir yıl yaşadık.
Bitmeyen koronavirüs salgını ise ekonomik krizin çok daha ağır hissedilmesine neden oldu.
Bu bağlamda 2021 yılı ekonomide her şeyin ayan beyan ortaya döküldüğü bir yıl oldu.
Aslında iktidardaki siyasilerin ülkemize hizmet anlamında bir şey veremeyeceklerinin de görüldüğü bir yıl oldu 2021.
Ülkemizi 20 yıldır yöneten politikacılar sanki yeni iktidar olmuş gibi göz boyama amaçlı söylemlerle milletin karşısına çıkma cüretini 2021 yılını son günlerinde kendilerinde bulabildiler yine…
Türk lirasının hurda olarak daha kıymetli hâle gelmesine neden olanlar, yılın son günlerinde yeni model açıklama telaşına düştüler.
Önce 'Yeni Ekonomik Model' dediler.
Sonra 'Türkiye Ekonomi Modeli' diye revize ettiler.
Geçen hafta ise adını 'Milli Ekonomi Modeli' diyerek, Prof. Dr. Haydar Baş Hocam'ın 2005 yılında ortaya koyduğu modeli olan Milli Ekonomi Modeli' istismarına giriştiler.
İşte ülkemizin yönetimi ve özellikle de ekonomisi, 'sorunları çözeceğiz' diye ayağa kalkıp, model aşırmacılığıyla milli olabileceğini zannedenlere emanet.
Böyle bir vasatta zifiri karanlıktan çıkmak nasıl mümkün olabilir?
Anlayacağınız Rita Mae Brown'ın 'Ani Ölüm' adlı kitabında ifade ettiği, 'Aynı şeyi tekrar tekrar yapıp, farklı sonuçlar beklemek, delilik belirtisidir' sürecini yaşıyoruz.
Türk siyasetine hareket geldi
2021 yılının dikkat çeken gelişmelerini söyle deseniz, sayacağım şeylerden biri de Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) ses getiren atakları olur.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamın Hakk'a (c.c.) vuslatından sonra Ekim 2020'de yapılan olağanüstü kongrede delegelerin tamamının oylarını alarak, BTP Genel Başkanı seçilen Hüseyin Baş'ın açıklamaları ve hamleleri geride bıraktığımız yıl çok gündem oldu.
Bu hamlelerin en dikkat çekenlerinden biri Ayasofya'da 10 Kasım gününde Atatürk'e mevlit okumak için İstanbul Müftülüğü'ne yapılan başvuruydu. Beklendiği gibi topu birbirine atan valilik ve müftülük bu başvuruya olumsuz yanıt verdi.
Bunun üzerine Sayın Hüseyin Baş da 'Demek ki Ayasofya ibadete değil, siyasete açılmış' diyerek taşı tam gediğine oturttu. Bu sözü günlerce haber bültenlerinde yer aldı.
Bu hamlelere bir örnek daha vermek gerekse, BTP lideri Hüseyin Baş'ın geçen hafta paylaştığı, "döviz kurlarında yaşanan sert düşüşe ilişkin, "Piyasaya yerli biri tarafından en az 40 milyar dolar döviz sürüldü" açıklamasını söylerim.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, o gün bugündür her katıldığı programda bu 40 milyar dolardan bahsetmeden edemiyor. Demek ki Sayın Hüseyin Baş, o açıklamasıyla da iktidarın tam bam taline dokunmuş.
Sayın Hüseyin Baş'ın her biri ses getiren bu çıkışlarıyla dolu 2021 yılı ülkemizde siyasetin belirleyicisinin artık gençler olduğunu göstermesi açısından da önemli bir yıl oldu.
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024