22 yıllık Erdoğan'ın AB politikalarını ancak bu başlık ifade eder, diye düşünüyorum. Çünkü gerçekten büyük bir istikrar var.
Düşünsenize! İktidardan önce AB topluluğuna dinen her türlü ithamı yapacaksınız, küfürle eşleştireceksiniz. Sonra iktidar olup bir anda AB'nin her istediğini yerine getireceksiniz.
Daha sonra hemen her yıl, yılda en az bir kere 'Ey AB' restini çekeceksiniz ve günün sonunda "AB'ye tam üyelik stratejik hedefimizdir" diyeceksiniz.
Bu bir istikrardır ve kolay kolay hiç kimse böyle bir istikrarlı duruş sergileyemez.
Birkaç örnek vereyim
Yıl 2013. (Ey AB) "54 yıl siz Türkiye gibi bir ülkeyi bu kapıda niye bekletiyorsunuz? Yani yapamadığı, yapmadığı veya yerine getirmediği ne var?"
Yıl 2024. "AB'ye tam üyelik stratejik hedefimizdir."
Kapıda bekleme istikrarını gördünüz mü?
AB'nin yükünü alacağız
Yıl 2015. "Türkiye Avrupa Birliği'ne yük olmaya değil yük almaya geliyor" diyen Sayın Erdoğan, 2016'da ise AB'nin Türkiye'ye vermeyi taahhüt ettiği 3 milyar Euro'luk ödemenin gelmediğine dikkat çekerek; (Ey AB) "Kusura bakmayın alnımızda enayi yazmıyor. Edirne'den insanları otobüslere bindirdik geri çevirdik. Bu 1 olur 2 olur. Kapıları açarız hadi hayırlı yolculuklar deriz."
Yıl 2023. AB ile Geri Kabul Anlaşması imzaladı. Yıl 2024. "AB'ye tam üyelik stratejik hedefimizdir" dedi.
Gördünüz mü istikrarı? AB'nin yükünü aldı, bu devlet ve millete yükledi.
Erdoğan sertleşiyor
2017'de (Ey AB) "Şayet Türkiye'nin AB ile olan mevcut ilişkisine bile tahammül edemiyorsanız, çıkın bunu mertçe söyleyin ve gereğini mertçe yapın."
2018'de (Ey AB) "O çok sevdiğiniz teröristler, çıkarlarına dokunduğunuz gün sadece nefretlerini değil silahlarını da size çevireceklerdir."
2019'da Ey AB! "Kendinize gelin. Operasyonumuzu 'işgal hareketi' diye nitelendirmeye çalışırsanız işimiz kolay, kapıları açar, 3.6 milyon mülteciyi sizlere göndeririz."
Geçen yıl (2023); "Önce gelin Türkiye'nin Avrupa Birliği'nde önünü açın, ondan sonra biz de Finlandiya ile nasıl onun önünü açtıysak, İsveç'in de önünü açalım."
İsveç, Finlandiya NATO üyesi oldu. Türkiye mülteci doldu.
Ve Sayın Erdoğan geçen hafta kameraların karşısına geçip; "AB'ye tam üyelik stratejik hedefimizdir" dedi.
Anladınız mı istikrardan kastımı?
'Bizim yapmamız gerekeni Avrupalılar yapıyor'
Ekranların son iki aydır siyasi başlıklarından birisi 'AB'de yükselen milliyetçilik, değişim ve dünyaya etkileri' şeklinde.
Hele geçen hafta Sayın Hakan Fidan'ın, '3. Dünya Savaşı kapıda' açıklaması ile bu başlık birleştirilerek bin bir olasılıklar anlatılıyor.
Çok az uzman hariç Avrupa'daki milliyetçilik kavramına açıklık getirilmiyor. Avrupa'nın milliyetçilik anlayışı "din, vatan, iman, çan, kilise" üzerine mi kurulu, cevap verilmiyor.
Bu ve daha fazla kavramların mahiyetini 'Bizim yapmamız gerekeni Avrupalılar yapıyor' başlığıyla 3 ay önce BTP lideri Hüseyin Baş açıklamıştı.
Sayın Baş şöyle diyordu: "Avrupa'daki değişimi, ortak para birimi Euro'ya karşı bir değişim, Avrupa Merkez Bankası'na karşı bir değişim, Amerikan dolarına karşı bir değişim, Fed'e karşı bir değişim ve küresel emperyalist sisteme karşı bir değişim olarak okuyorum.
Aslında bu hareketi yapması gereken ülkeler, bizim gibi ülkeler yani Amerika'nın direkt olarak, ekonomik olarak sömürdüğü ülkeler.
Bizlerin bunu yapması lazımdı ama bu ses daha çok Avrupa'dan çıkmış oldu, o da enteresan bir bilinç düzeyi.
Aşırı sağın yükselişi Fransız İhtilalinden beri savaşsız bitmemiştir
Şunu da görmemiz lazım; aşırı sağın yükselişi dünyada Fransız İhtilalinden beri hiç savaşsız bitmemiş.
Ben hep söylüyorum; dünya savaşa hazırlanıyor. Savunma bakanlıkları her yerden farklı farklı açıklamalar yapıyor. Ülkelerin silah sanayilerine yatırımları inanılmaz derecede artış gösteriyor.
Türkiye ABD'ye göre pozisyon alıyor, ABD'ye güvenilmez
Dünya başka bir yere gidiyor. Bir de bunun üstüne aşırı sağın yükselişini koyduğumuz zaman dünyada enteresan bir çekişme ve kavga ortamı oluşabilir. Bir an önce bizim de pozisyon almamız lazım, defalarca söyledik, altını çiziyoruz.
Ama Türkiye şu anda öyle gitmiyor. Ne yazık ki. Türkiye'yi yönetenler pozisyonu yanlış alıyorlar. Pozisyon Amerika'nın dış politikası bizim iç politikamız. Amerika'ya göre pozisyon alıyoruz ama ne kadar ABD'ye güvenilir? Bu da tartışma konusu bile değil bence."
Ya sizce?
- BTP lideri Baş’tan, Erdoğan’a zor soru / 03.10.2024
- İsrail için söz tükenmiş yazı bitmiştir / 02.10.2024
- Geleceğimizi de çaldılar / 01.10.2024
- Erdoğan dışarıdan da içeriye oynuyor / 30.09.2024
- Doğu sınırlarımız namustur ya batı sınırlarımız! / 29.09.2024
- ‘Türkiye’nin sorunu artık siyasi parti sorununu aşmıştır’ / 28.09.2024
- Suriyelilerin gitmesini bir de Bilal Erdoğan istemiyor / 27.09.2024
- BTP neden gizlendi, gizleniyor? / 26.09.2024
- Bağımsız Türkiye Partisi neden kuruldu? / 25.09.2024