Siyasetçiler kimlik sorunu yaşıyor

İnsanların, toplumların önüne geçen, devlet adına karar alan, alınan kararları sorgulama, uyarma görevinde olanlar senden, benden daha çok ellerine dikkat etmeleri geriyor. Dillerine dikkat etmeleri gerekiyor. Bakışlarından oturuşuna, tokalaşmasından yürüyüşüne kadar dikkat etmeleri lazımdır.

Bu bahsettiğim güruh yalan söyleyemez, kendi menfaatini düşünemez, parti çıkarlarını devlette ve millet çıkarlarından üstün göremez, aldatmaz, aldanmaz, rakiplerine saygı göstermek zorundadır, hedef göstermez, tehdit etmez, ayrıştırmaz, kindarlaştırmaz gibi nice vasıfları taşımak mecburiyetindedir. 

Ama maalesef toplumun önüne geçenler, insanları yönlendirme konumunda olanlar, devlet adına karar verenler ve muhalefet edenler bu gibi nice vasıflardan çok uzak.

Hepsi partisini, ideolojisini ve de oturduğu makamı koruma ve kollama gayretiyle her şeyi mubah gören, her fiili legal gören bir kimliğe bürünmüş vaziyetteler. 

Basit birkaç örnek vereyim mi?

Son bir buçuk yılda 8 yüzden fazla mafya ve çete çökertildi, haberleri ortada.

Dünya medyası, kara para cenneti listesine Türkiye'yi de almış. Her yıl 25 ile 60 milyar dolar para aklanıyor, ifadeleri var.

Her yolsuzluk haberi içinde illaki AKP'nin ağır toplarının adı geçiyor. Hiç birisi yargı kanalıyla aklanmayı tercih etmiyor.

Günde en az 20 cinayet, istismar, tecavüz haberleri ajanslara düşüyor.

Onlarca, yüzlerce suç kaydı olanlar, hüküm giyenler sokaklarda. Çünkü cezaevlerinde yer yok. 

2 yıla yakındır Sinan Ateş'in öldürülmesi, talimatını verenlere yaklaşamadılar.  

Bir ay oldu hala Narin'i kim öldürdü, sorusu soruluyor.

Diğer taraftan Narin cinayetinde ismi geçen AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu'nun damadı Mutlu Akbulut, kripto para ve internet dolandırıcılığı operasyonu sonrası tutuklanıp cezaevine gönderildi.

Tutuklayan hakimin mesaisi bitti. Zanlı nöbetçi mahkemeye çıkarılarak serbest bırakıldı.

Ama Sayın Erdoğan; "23 yıldır güven veren ve erişebilir adalet hedefimizden asla kopmadık" diyor.

Sahi, kime güven veriyor?

Devlet Bahçeli

Asgari ücret hakkında konuşmadı. Emekli maaşları hakkında konuşmadı. İngiltere, Kıbrıs'a asker gönderiyor, konuşmadı. Yunan karasularımıza girdi, topraklarımıza çıktı, konuşmadı.

Hasan Nasrallah şehit oldu, konuşmadı. İsrail, 'İran'a demokrasi, özgürlük götüreceğiz, dedi. Konuşmadı.

Sinan Ateş'in annesinin yaptığı açıklamalar hakkında; "Yaşı başına bakmadan konuşmak bir hanımefendiye yakışmamaktadır… Kapımızın önünde baykuş öttürmeyiz, akbabaların da kanatlarını yolarız' dedi.

Aynı Bahçeli, Sinan Ateş'in ölümüne ilişkin davayı takip eden gazetecileri ve CHP'ye "Ayağınızı denk alın" şeklinde açıkça tehdit etti.

Daha bu sözler tartışılırken TBMM'de, CHP Başkanına; "Birbirimizi kırmıyoruz inşallah. Üzülme! Bazen siyaseten söylememiz gerekenler oluyor" dedi.

Özgür Özel

ABD'de yüzlerce katlı gökdelenler arasında 36 katlı bir gökdelencik yapıldı. Adına Türkevi, denildi.

Şuanda ABD'de yolsuzluk başlığı ile gündem olan, Türkiye'de, 'vergiden kaçınanların' gönderdiği paralarla yapıldığı iddia edilen New York'taki Türkevi'nden 'gurur' duyduğunu açıkladı Özgür Özel.

İstanbul'da daha uzunları var. Onlarla gurur duy!

Ardından, CHP'li vekillerine, 'Erdoğan'ı ayakta karşılayın' talimatı ile gündeme geldi. Erdoğan geldi, hepsi ayağı kalktı.

Erdoğan giderken Sayın Özel ve arkadaşları bu kez ayağı kalkmadı. 

Gelirken ayağı kalkmalarını, 'makama saygı' olarak nitelendiren Özgür Özel, giderken oturmalarını neye göre nitelendirdiği merak konusu. 

Cevdet Yılmaz: Türkiye bir huzur adası

Ülkedeki gelir adaletsizliği ortada. Asgari ücret açlık sınırı altında. Mehmet Şimşek ve Bilal Erdoğan ekonomik çöküş EYT'liler (emekliler) yüzünden, diyor.

Ama AKP'li cumhurbaşkanının yardımcısı Cevdet Öztürk; 'Türkiye bir huzur adası. Alt orta gelir grubundan üst orta gelir grubuna terfi ettik. Bu sene kişi başı gelirde 15.000 doları aşacağız. Yüksek gelirli ülkeler ligine çıkma eşiğine geldik' cümlelerini kuruyor.

Neden bu tablo ortaya çıktı?

Milletimiz kimliğine sahip çıkmadığı için. 

Merhum Prof. Dr. Haydar Baş yıllar önce; 'ayağı kalk Türk Milleti, ayağı kalk. Korktukları şey olun. Türk olun' çağrısı yapmıştı.

Bu çağrıya cevap verseydik siyasetçilerimiz mecburen kimlik sahibi olacaklardı.