Benim gördüğün kadarıyla, Turgut Özal ile başlayan ekonominin kuşatılması, milli kaynakların ve milletin alın terinin talanı, Çiller ile yükselişe geçmiş, Kemal Derviş ile resmen yasalaşmıştı. Bu kuşatmaya, bu talana dur, demek için BTP kuruldu.
Yine Özal döneminde bu milletin birliğine saplanan PKK terörü, Çiller döneminde bölgenin boşaltılması, bölge halkının ötelenmesi, Ecevit dönemindeki askeri operasyonlar ile bu kanlı yaraya tampon yapılması ve bu anlayışlar ile terörün bitirilemeyeceği, milletin kardeşliğinin tesis edilemeyeceğini görüldüğü için BTP kuruldu.
Geçmişi çok eskilere dayanan bu milletin, manevi birliğine karşı başlatılan saldırılar, darbe girişimleri, Çiller, Yılmaz, Ecevit iktidarları döneminde 'dinler arası diyalog', 'küresel barış' adları ile ortaya çıkması, bizzat siyasilerin desteği ve medyanın etkisiyle bütün insanımız maneviyatına diğer ifade ile İslam'a karşı başlatılan bu Deccal fitnesine dur demek, dini ve milli birliğimizi sağlamak için BTP kuruldu.
ABD'de 11 Eylül planlı saldırıları gerçekleştirilmiş ve bizzat ABD Başkanı, 'Haçlı seferlerini başlatıyorum' diyerek Türkiye ve Ortadoğu'yu hedef göstermişti.
Bu son Haçlı seferine karşı Türkiye ve İslam coğrafyasını korumak, önce milletimizin ve bütün Müslümanların birliğini sağlayarak bu işgale karşı durmak için BTP kuruldu.
Bu hedefler laf ile olur mu?
Tabii ki olmaz. Bundan dolayı BTP, halkın karşısına (daha sonra kitaplaşacak olan) ekonomi tezleri ile sosyal devlet projeleri ile milli mücadele ve Atatürk stratejileri ile tarihi ve dini gerçekler ile çıktı.
İzlenen ekonomi mantığını sonuçlarını aktardılar, çözümü gösterdiler.
Bu milletin birliğine kimlerin, terör ile kastettiğini, hedeflerini anlatılar, terörün nasıl bitirileceğini ortaya koydu.
ABD'nin, AB'nin, İsrail'in bu coğrafya üzerindeki siyasi ve dini hedeflerini bizzat kendi ağızlarından açıkladılar. Tarihi ve dini gerçekleri ortaya koydular.
Siyasilerin güdümündeki malum kesimin başlattığı diyalog projesinin hedeflerini, ortaya çıkaracağı sonuçları ortaya koydular. Milli ve manevi birliğin nasıl tesis edileceğini açıkladılar.
Sadece açıkladılar mı?
Yine hayır. Dünya siyaset tarihinde bir ilk gerçekleşti. Neydi o ilk? Bağımsız Türkiye Partisi ekonomik, sosyal ve stratejik hedeflerini, vaatlerini noterden tasdik ettirerek vatandaşın önüne koydu.
Sonuç ne oldu?
Vatandaşımız noter tasdikini dikkate almak yerine lafa kandı ve tercihini AKP'den yana kullandı.
Haliyle her gelen gün, ay, yıl bir önceki günden, aydan, yıldan daha kötü olmasına rağmen insanımız lafa kanmaya devam ederek AKP'yi 22 yıldır iktidarda tuttu.
22 yıl sonunda ekonomimiz artık tam işgal altında. Cumhuriyet kazanımlarımız yok pahasına satıldı. Yeraltı ve yerüstü zenginliklerimiz ve de topraklarımız, ormanlarımız, koylarımız, limanlarımız yabancılara satıldı.
Artık insanımız, alın terinin karşılığını bile alamıyor. Yukarıdan takdir edilen ücrete mahkum yaşıyor.
Haçlı işgali (BOP) Irak, Libya, Tunus, Mısır, Yemen ve Suriye'yi yaktı. Milyonlarca Müslüman katledildi, zenginlikleri pay edildi. Bu süreçte AKP ise Haçlı ittifakının yanında yer aldı.
Aynı AKP şimdi İsrail'in, Filistin'de başlattığı son soykırımın ve işgalin hedeflerinden birisinin de Türkiye olduğundan bahsediyor.
Terör
AKP, teröristlerle masaya oturarak teröristlerin legalleşmesine sebep oldu. Açılım süreci ile bu legalleşmeyi sahaya yansıttı. PKK en güçlü dönemini ve en geniş kadro genişliğini çözüm süreci ile sağladı. 22 yıl sonunda terör, bırak bitmeyi dağdan şehirlere indi. Hatta Meclis'e girdi.
Şimdi aynı mantığın yeşil yüzü (HÜDA-PAR) ile üniter yapımız, anayasanın ilk dört maddesi, federasyon, özerlik gibi kavramlar gündem getirilerek içi boşaltılıp, sıradanlaştırılmaya çalışılıyor.
Bugün FETÖ, dedikleri Deccal yapılanması ile yıllarca el ele, kol kola yürüyen, her istediklerini veren iktidar partisi sayesinde insanımızın inancına da ağır darbeler vuruldu.
22 yıl önce kurduğumuz, 'bu milletin % 99, 9'u Müslümandır' cümlesini AKP'li 22 yıl sonunda kuramıyoruz. Ateizm, deizm, cinsel sapıklıklar patlamış durumda.
Yapılan anketlerde 'Peygambere, ahirete inanmıyorum' diyenlerin oranı % 35'leri aşmış durumda.
"Ahir zamanda ümmetim bölük bölük Hıristiyan olacak, Musevi olacak, okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkacak ve fakat kendini Müslüman zannedecek. Bir mescitte bin insan olacak, bunların içinden bir tanesi mü'min olmayacak, işte Deccal fitnesi budur" (Müslim, Sahih, fiten, 7187, 7188; Tirmizi, Sünen, fiten, 4252; İbn Mace, Sünen, fiten, 28, 3952) Hadisi Şerifi gerçekleşti.
İnsan ihmal edildi. Narin gündemi malum. 2 yaşındaki bir masumun başına gelenler ve ortaya çıkanlar şeytanı bile çarptı.
19 yaşında 19 suç kaydı bulunan bir genç yani AKP ile dünyaya gelen bir genç gözünü kırpmadan polisimizi şehit etti.
Bunlar bireysel olaylar değil siyasi ve toplumsal çürümenin ortaya çıkardığı vahim sonuçlardır.
Ve bu sonuçların ikinci ve üçüncü sorumlusu iktidar partisi ve meclisteki muhalefet partileridir.
Asıl sorumlu ise bizleriz. Çünkü millet, tercihlerinin bedelini ödüyor.
Umut mu? Bizim umudumuz hep var. Çünkü BTP'nin başında 'var bir hayalimiz' diyen Hüseyin Baş var.
- Ümmü'l-Benin gibi Ehl-i Beyt’i sevmek / 22.11.2024
- Mevzu kılıç kaldırmak değil, Atatürk / 21.11.2024
- AKP, Türkiye’de fakirliği bitiren partidir! / 20.11.2024
- Türk Milleti nasıl sıradanlaştırıldı? / 18.11.2024
- AKP’den önce Suriye’de PYD yoktu / 17.11.2024
- Siyasetin gündeminde sen yoksun kardeşim / 16.11.2024
- İİT-İsrail ve Erdoğan / 15.11.2024
- MHP ile başlatılan süpernova / 14.11.2024
- Sayın Erdoğan’ın 10 Kasım açıklamaları / 13.11.2024