Doğu sınırlarımız namustur ya batı sınırlarımız!

Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Süleyman Soylu, Hulusi Akar, Devlet Bahçeli başta olmak üzere Cumhur İttifakı'nın öğeleri son yıllarda "Sınır namustur" ifadesini sık sık kullanıyorlar.

Devleti yönetenlerin sık sık bu kavramı kullanması bile ortada büyük bir sorunun diğer ifade ile namus meselesinin olduğunun itirafıdır.

Bir soruda benden "Sadece doğu ve güneydoğu sınırlarımız mı namustur?"

Neden sordum?

Çünkü Erdoğan da, Bahçeli de, diğerleri de söz konusu doğu ve güneydoğu sınırlarımız olunca sınır ile namusu yan yana kullanıyorlar.

Söz konusu batı sınırlarımız olunca 'namus' kavramı hemen tatile çıkıyor.

Batıda sınır namus değil mi?

Yunanistan hava sahamızı delik deşik etti, ediyor. Öyle ki Genelkurmay bile artık Ege'de gerçekleşen hava sahası ihlallerini açıklamama kararı aldı. 

Yunanistan adamalarımızı işgal etti, bayrağını çekti. Yunan bakanları ve askerleri, gözümüzün içine baka baka mangal partileri yaptı.

Yunanistan, uluslararası sularda gemimizi taradı.

Yunanistan her fırsatta Megalıidea'yı gündem etmekte ve bizleri işgalci göstermekte.

Yunanistan, Türk toprağı olan Koyun Adası'nda tatbikat yaptı. Tatbikatı adada izleyen Savunma Bakan Yardımcısı Hardalias, arkada İzmir görünecek şekilde poz verdi.

Yunan Cumhurbaşkanı silah sokulması yasak olan Meis adasında askeri törenle karşılandı. 

Ya! Hangisini yazayım! Yıllardır yaz, yaz bitmedi. Bitmesini AKP istemedi. Özetle, Yunanistan, Erdoğan iktidarının pasif politikalarından aldığı güçle namusumuzu çiğnedi, çiğniyor.

Son yaşanılanları takip etmişsinizdir! Öyle bir gece ansızın filan değil! Gün ortası karasularımıza girdiler, topraklarımıza çıktılar.

Peki, sınır namustur, diyenler ne yaptı?

Sadece laf! 

'Hava sahamıza girdi', diyerek Rus uçağını düşüren AKP iktidarının başı Sayın Erdoğan, New York'ta görüştüğü Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile Yunan botlarının Bodrum ve Datça'ya kadar gelmesiyle ilgili olarak konuştuğunu, Miçotakis'in "bu konuyu masaya yatıracağını ve çözeceğini ifade ettiğini" söyledi.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, telefonda görüştüğü Yunanistan Denizcilik ve Ada Politikaları Bakanı Christos Stylianides'e Yunan Sahil Güvenlik botlarının Türk karasularını ihlal etmesinden duyulan rahatsızlığı ifade etti.

Dışişleri Bakanlığımız, "Bu tip hadiselerde izlenen diplomatik prosedür bellidir ve senelerdir harfiyen yerine getirilmektedir. İhlallerin ardından gerekli girişimlerin yapılmadığına dair iddialar gerçeği yansıtmamaktadır" açıklamasını yaptı.

Devlet Bahçeli bir şey dedi mi, bilmiyorum?

Karşılığı ne oldu?

Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias, "Leros ve Oniki Ada'nın tüm adaları, tıpkı Uluslararası Deniz Hukuku Sözleşmesi'nin öngördüğü gibi, kıta sahanlığı hakkına, Münhasır Ekonomik Bölge hakkına ve 12 mile kadar karasuları hakkına sahiptir. Bu aynı zamanda geleneksel bir hukuktur ve herkesi, yani bunu imzalamamış ülkeleri bile bağlar." dedi.

Nasıl? Yunana iyi bir ders vermişiz, değil mi?

Bir daha sorayım: Doğu sınırlarımız namustur. Eyvallah! Ya batı sınırlarımız?

Bakın Atatürk ne diyor?

"Felâketler, elemler, mağlûbiyetler milletler üzerinde bir takım etkenlerin vücut bulmasına sebebiyet verir. Bu etkenlerin başlıcası, öyle kara günlerinden sonra milletlerin uyanması vakalarını bulması ve kendi, benliğini duymasıdır.

Milletleri yükselten bu özelliklere bir etken daha ilâve edelim: İntikam hissi... Milletlerin kalbinde intikam hissi olmalı. 

Bu alelâde bir intikam değil! Hayatına, ikbaline, refahına düşman olanların zararlarını yok etmeye yönelen bir intikamdır. Bütün dünya bilmeli ki, karşımızda böyle bir düşman oldukça onu affetmek elimizden gelmez ve gelmeyecektir. Düşmana merhamet acizlik ve zaaftır. Bu, insaniyet göstermek değil, insanlık özelliğinin yok oluşunu ilân etmektir. 1923 (Atatürk'ün S.D. II. S. 117)

"Mazinin kararsız, çürümüş zihniyeti ölmüştür. Bütün dünya bilmelidir ki, Türk milleti hakkını, haysiyetini, şerefini tanıtmağa kadirdir. Türk vatanının bir karış toprağı için bütün millet bir vücut olarak ayağa kalkar. Haysiyetinin bir zerresine, vatanın bir avuç toprağına vuku bulacak tecavüzün bütün mevcudiyetine vurulmuş darbe olacağını artık Türk milletinin fark etmediğini sanmak hatadır. 1924 (Behçet Macit, Gazi ve Eserleri, S. 96)

AKP-MHP ve de diğerleri Haçlı Batı karşısında acizdir.

Ama Atatürk'ün dediği gibi'Türk milleti hakkını, haysiyetini, şerefini tanıtmağa kadirdir.'