Cihat Yaycı ABD’nin Kıbrıs Rum kesiminde askeri üs kiralamasını değerlendirdi

Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı ABD'nin Kıbrıs Rum Kesiminde askeri üs kiralama planını değerlendirdi.

Yaycı, "Güney Kıbrıs'taki herhangi bir üssün başka devletlere açılması ya da başka devletlere üs verilmesi, üs kolaylığı sağlanması Türkiye'nin garantörlük hakkının ihlali anlamına gelir" dedi.

Cihat Yaycı şunları söyledi;

"Kıbrıs'ta Güney Kıbrıs Rum yönetimi ABD'ye, Fransa'ya, Rusya'ya sürekli üs veriyor, üs imkanlarını kullandırıyor. Hatta bu yüzden NATO Güney Kıbrıs Rum yönetimine 'Seninle bir savunma işbirliği anlaşması yaparız ama Rusya'ya üs vermekten, Rusya'yı liman kolaylıkları sağlamaktan vazgeç' dediler, onlar da vazgeçtiler ve Güney Kıbrıs yönetimiyle Amerika Birleşik Devletleri bir savunma işbirliği anlaşması imzaladı.

Amerika Birleşik Devletleri bir NATO üyesidir ve Güney Kıbrıs Rum yönetimiyle savunma işbirliği anlaşması imzalıyor. Güney Kıbrıs bir NATO üyesi değildir o zaman peki Güney Kıbrıs kime karşı savunuyor kendisini? Türkiye'ye karşı! Türkiye NATO üyesi nasıl oluyor da Amerika bir NATO üyesi olarak NATO üyesi olmayan bir devletin NATO üyesi olan bir devlete karşı savunmasında destek sağlıyor?

Şimdi bu NATO içerisinde çok ciddi bir çelişkidir. Şimdi burada hem askeri varlık, Kıbrıs'ın hem ABD hem NATO üssü haline gelmesi. Michael Rubin denilen FETÖ hamisi CIA etki ajanı o da aynı şekilde 'Kuzey Kıbrıs'taki Türk Silahlı Kuvvetleri üslerini de Amerika kiralasın,  NATO üssü yapsın dolayısıyla Türkiye buradan ayrılsın biz de burayı NATO üssü haline dönüştürelim' fikrinin yansımalarıdır bunlar. Bunlar hiç boş laflar değildir çok dikkat etmek lazımdır.

İngiliz üsleri dediğimiz yer aslında İngiliz topraklarıdır karıştırmamak lazımdır. Adada üç tane devlet vardır. Birisi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti diğeri Güney Kıbrıs Rum yönetimi ve İngiltere'nin üsleri.  İngiliz üsleri Güney Kıbrıs Rum yönetiminin bir toprağı değildir. Dolayısıyla İngiltere topraklarını Amerika'ya açıyor. Amerika, İngiltere ve Fransa buradan İsrail'i destekliyorlar soykırımda.

Şimdi burası Türkiye'nin garantörlüğü dışında ama Güney Kıbrıs'taki herhangi bir üssün başka devletlere açılması ya da başka devletlere üs verilmesi, üs kolaylığı sağlanması Türkiye'nin garantörlük hakkının ihlali anlamına gelir. Türkiye'nin bunu dillendirmesi lazımdır; madem siz bizim artık garantörlük hakkımızı, 1960 anlaşmalarını yok sayıyorsunuz o zaman Kıbrıs Cumhuriyeti de yok demektir. O zaman iki devlet var demektir. Güney Kıbrıs Rum yönetimi bu üsleri verirken madem bizden onay almıyor o zaman Kendisi de Kıbrıs Cumhuriyeti'nin devamı olmadığını kabul ediyor demektir. O zaman da iki devletin yani Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin de varlığını kabul ediyorlar demektir fiilen.

Burada çok dikkatli olmak lazımdır. Bu tür önemli pasları da olumsuz gibi görünen durum içerisinde bize avantaj sağlayan diplomatik durumları da gündem yapmak lazımdır.

15 Kasım Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 41. yıl dönümü. O'nun da yıldönümünü kutluyoruz, ebediyen var olmasını diliyoruz."