Erdoğan'ın "çevir kazı yanmasın" teranesi

Son raddede AKP hükümeti ile, Türk ekonomisi battıkça batmış; nihayet artık batmaya yer kalmamış? Dış politikadaki "AKP teslimiyetçiliği", sadece Türkiye'ye değil, bölgemizdeki ülkeleri de Haçlı ateşine sürüklemiş. İç politika ise akıllara seza? Tam iflas hali var ortada.Başbakan R. T. Erdoğan, fındık tüccarı özel danışmanı Cüneyt Zapsu'nun "American Enterprise Institute" şeflerine "Bu adamı kullanın? Onu delikten aşağı süpürmeyin, uygunsuz bir ifade olacak ama, bu adamı kullanın" şeklinde şuyu' bulan teklifine "tatmin edici bir karşılık" alamamış olacak ki; hafta sonu Erdoğan, BOP'çu olmanın dayanılmaz hafifliğiyle Artvin'de "pişmanlık sinyalleri" veriyor. Hafta ortası da Zapsu, Başbakan'a hakaret ve Türkiye Cumhuriyeti'ni aşağılamaktan Şişli Adliyesi'nde ifade veriyor."Çevir kazı yanmasın" politikası bu olsa gerek?Erdoğan, "Eğer biz Türkiye olarak Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika (GOP) girişimi içerisinde yer aldıysak bunun tek sebebi şuydu: Ortadoğu ve Kuzey Afrika'ya barış gelsin. Bunlar olacak diye biz eşbaşkan olarak kabul ettik. Ama gelişmeler onu göstermiyor. Öyleyse bize düşen, bu durumumuzu gözden geçirmektir. Zira buna saygı duymayanlar bizden de bu olanlar karşısında ne yazık ki bunun mukabilini görürler. Şu anda bu acı tabloların yaşanmasının sebebi, bugün gücü elinde bulunduranların, bizim medeniyetimizin tarih boyunca ortaya koyduğu barış ve vicdan perspektifinden uzak olmalarıdır."Buna "çevir kazı yanmasın" politikasından başka ne ad verilebilir?!Erdoğan, "Diyarbakır'ı BOP'un yıldızı yapmak"tan vaz mı geçti yoksa?! Erdoğan, işgalcilerle "stratejik ortak"lıktan vaz mı geçti yoksa?!.. Baksanıza; Erdoğan, "durumumuzu gözden geçirme"ye karar verdim, diyor. Baksanıza; Erdoğan, "bizim medeniyetimiz"i hatırlıyor, güç sahiplerinin bundan nasipleri yok, buyuruyor.Tam da ABD ile "Stratejik Vizyon Belgesi"nde mutabık kalınıp deklare edildiği hafta? "Çevir kazı yanmasın" politikası değil de, nedir bu?!Nasıl diyordu Barış Manço rahmetli:"Acıh da bağa vir biraz da oğa vir,Çevir kazı yanmasın aman kız uyanmasın!Acıhda bağa vir biraz da oğa vir?"AKP'nin 4 yıllık icraatlarıyla "ecnebilere peşkeş" çekilen Yüce milletimizin "medeniyeti", "yer altı ve yerüstü kaynakları", "en kârlı işletmeleri", "vatan toprakları", "asalet ve onur"u ne olacak sayın Erdoğan?! Başına çuval geçirilen Türk Milleti ve Türk askerinin "milli onur"u ne olacak?! Bütün bunları kim, nasıl geri getirecek?Erdoğan, 4 yıl koltukta oturacak diye, Türk Milleti bu kadar faturayı ödemek zorunda mıydı; devlet ve millet bu faturaları öderken, siz hangi faturaları ödeyeceksiniz? Biraz da ondan söz edin.Öte yandan söylediklerinizde şayet samimi iseniz, buyurun, stratejik vizyon belgesini lağv ettiğinizi, stratejik ortaklıktan çekildiğinizi, BOP'un taşeronu olmaktan vaz geçtiğinizi, eşbaşkanlıktan çekildiğinizi açıklayın? Pişmanlık sinyalleri verdiğiniz koltuğu da sahiplerine devredin? Aksi halde, bu iş "çevir kazı yanmasın"dan öteye geçmez.Erdoğan'ın, "çevir kazı yanmasın" politikası PKK terörü bağlamında da tecelli ediyor.Önce sözün bittiği yerden başlayalım?Bakın bakalım; 9 Aralık  2005'te Hakkari'nin Çukurca'sında PKK'lı teröristlerin çapraz ateşi sonucu şehit olan Halil Kömür'ün babası Ahmet Kömür'ün başına neler geldi? Yüreği yanık baba, şehit oğlunun Gaziantep Ulu Camii'ndeki cami kapısında "Bize bir şey olmaz, vatan sağolsun? Türklüğünden utanan Başbakan utansın. Türk'üm diyemeyen Başbakan utansın. AB'ye burayı peşkeş çeken Başbakan utansın" şeklindeki sözlerinden dolayı Gaziantep 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nde yargılanan şehit babası Ahmet Kömür, mahkeme başkanı tarafından 11 ay 25 gün hapis cezasına çarptırıldı.Her gün 3'er, 5'er civan şehit düşüyor? Geçen son iki günde tam "14 şehit" verdi Türk Milleti. Erdoğan, Ağrı'da basıyor duygusal konuşmayı? "Temenni ediyorum ki, duygularım aklıma, bilgime, tecrübeme egemen olmasın. Hep demokratik çizgide bu işi halledelim istedik, ancak bu gece 8 yavrumuz şehit oldu, Bitlis'te de 5 yavrumuzu şehit etmişlerdi, bunlar artık çekilir şeyler değil, yarın sabah yapacağımız toplantı ve ardından yapacağımız Bakanlar Kurulu toplantısı çok şeylere gebedir, onu da söyleyeyim" diyor Erdoğan.AKP'nin "stratejik ortağı işgalci ABD" sayesinde PKK, Kuzey Irak'ta Kürdistan oldu, koltuğa oturdu. Talabani kisvesine büründü Irak'ta Cumhurbaşkanı oldu, Barzanî kisvesine büründü Kürdistan Bölgesi Devlet Başkanı oldu. Gerisi hikaye? Gerisi, çevir kazı yanmasın.20-25 yıllık "terör problemi" hususunda, yıllardan beri süregelen devlet mücadelesi ve devlet geleneklerini altüst edercesine "Sorun Kürt sorunudur, gerekirse devlet özür dilemesini bilmelidir" diyen Erdoğan, şimdi "Artık çekilir şeyler değil; duygularım aklıma, bilgime, tecrübeme egemen olmasın" türünden keyif bağışlıyor.Akıl, bilgi ve engin tecrübenizle Türkiye'yi sürüklediğiniz "vahim batak" burası sayın Erdoğan; biraz da "duygularınız egemen" olsun, bakalım "çevir kazı yanmasın politikası"ndan başka ne çıkacak?Erdoğan'a göre "yarın çok şeylere gebe"ymiş; herhalde "dağ fare doğuracak." Erdoğan, muhalefetsiz Meclis buldu, dilediği gibi "çevir kazı yanmasın" edebiyatı yapıyor. Bu arada "Sen, önce, AB talimatıyla ipten indirdiğin şu Apo'yu hallet" cevabıyla Erdoğan'a pirim yaptırmak için; önceki koalisyonun AB'ci ve IMF'ci milliyetçisi, MHP Genel Başkanı "Seni Çankaya'dan aşağı indirmezsem adam değilim" diye alttan üflüyor.Meclis, "Erdoğan'ın duygularının egemenliği"ni değil, "millet iradesinin egemenliği"ni bekliyor. 4 yıllık ağır tecrübeden sonra bu egemenliği, Erdoğan'dan hiç beklemiyor. Dolayısıyla Erdoğan'ın "çevir kazı yanmasın" teranesi, müflis tüccar teranesinden başka bir şey değildir. Müflis tüccar teraneleriyle Türkiye yönetilemez ve Türk Milleti kurtulmaz.  Bu bağlamda Millet ve Meclis, delikanlı gibi muhalefet yapan, milli çözüm üreten, Nobel'e aday Milli Ekonomi Modeli'nin ve Milli Devlet tezinin sahibi olan, milli duruştan ödün vermeyen Bağımsız Türkiye Partisi'ni bekliyor. Erdoğan'ın "yarın çok şeylere gebe" deyişini merak edip "ondan hala bir şey bekleyenler"e son bir fıkra anlatayım; işi tatlıya bağlayalım?Bekçi, çarşıda dolaşırken bir ses duymuş. Yaklaşmış? Hırsız, elinde eğe, dükkânın asma kilidini kesiyor. Yanaşmış? "Sen ne yapıyorsun böyle?" demiş bekçi.Hırsız istifini bile bozmamış: "Hiiiççç, keman çalıyorum!""- Bu nasıl keman, hiç ses çıkmıyor?""- Bunun sesi yarın sabah çıkar!"