Beştepe'de dün düzenlenen 20 bin sözleşmeli öğretmenin atama töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun öğretmenlere yaptığı çağrıda uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sınavına yönelik boykot çağrısının art niyetli bir girişim olduğunu ifade ederek, "Siz eğitim-öğretim mimarı mısınız sokakta çapulcu musunuz?" şeklinde konuştu.
Bu sözler, eğitimde yaşanan sorunlar üzerine önceki gün Ankara'da basın açıklaması yapmak isteyen özel okul öğretmenleri için söylendi.
Şık olmadı. Demokratik haklar çerçevesinde her insan düşüncesini ifade edebilir. Bu düşüncesi kimilerine tutarsız da gelebilir. Ancak hiç kimse, hele de öğretmenler protestolarını sokakta gerçekleştiriyorlar diye çapulcu ilan edilemezler.
Buna hiç kimsenin hakkı yok.
Dün yalnızca 20 bin öğretmen ataması yapıldı. Ancak ülkemizde 600 bine yakın öğretmen adayı yıllardır atanmayı bekliyor.
AKP hükümeti öğretmen atamalarını bu hızla sürdürürse, hiç yeni mezun öğretmen eklenmese dahi atamayı bekleyen öğretmenlerin tamamının atanabilmesi için 30 yıl gerekiyor.
Bunun adı mezarda atama değil midir?
Türkiye'deki 75 eğitim fakültesinde 280 bin öğrenci eğitim görüyor. Yani her yıl en az 60 bin öğrenci 'öğretmen' unvanıyla bu fakültelerden mezun oluyor.
Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki öğretmen açığı da yaklaşık 150 bin.
Yılda 15 bine yakın öğretmen de emekli oluyor.
Her yıl 20 bin yeni atama yapıldığını varsayarsak, atanamayan öğretmen sayısının azalmak şöyle dursun, her yıl on binlerce yeni nefer kazanacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Rahmetli babam da öğretmendi. Hiçbir zaman sokağa çıkıp hak talebinde bulunduğunu anımsamıyorum. Çünkü o zamanlar öğretmenlik hem saygınlığı olan hem de özlük hakları diğer mesleklere göre çok daha iyi olan bir meslekti.
Babamın belki de en büyük şansı öğretmenlik yaptığı yıllarda AKP gibi bir hükümetle ülkemizin henüz tanışmamış olmasıydı.
Ama şimdiki öğretmenler babam kadar şanslı değil maalesef.
Ülkede nüfusun yüzde 10'lük üst gelir grubu ve bir de son günlerde kirli çamaşırları döküle döküle bitmeyen yandaş yeni zenginler hariç, milletin tamamının gelirini eritmiş bir hükümetin dayanılması zor çilesine atanan ya da atanmayı bekleyen öğretmenler de 20 yıldır katlanıyorlar.
Kendilerine siyasilerin takdir ettiği maaşları ve çalışma şartlarına tepki göstermek için demokratik haklarını kullanmak için gösteri yaptıkları zaman da 'çapulcu' diye aşağılanabiliyorlar.
Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğretmenlere 'çapulcu' derken haklı!
Zira bugün öğretmenler çapulcu ise bu 20 yıldır bu ülkeyi yöneten AKP hükümetinin eseridir.
Ne diyelim, müessir AKP olunca eser de çapulcu oluyor işte…
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024