Erdoğan-Baykal "müflisler" orta oyunu

TBMM Genel Kurulu'ndaki 2006 bütçesi görüşmeleri, Türk siyasetinin gelip dayandığı seviye bakımından tam bir fecaat arz ediyor.R.T. Erdoğan ve Deniz Baykal arasındaki diyaloglar, Karagöz-Hacivat oyununu aratmayacak cinsten.Türk milletinin yüzde 30'u açlık sınırının altında, yüzde 40'ı yoksulluk sınırının altında bir gelirle hayatını devam ettirmeye çalışırken "devlet gemisi"nin kaptan köşkündeki bu manzara hiç de umut verici değil. Sadece iktidar iflas etmemiş; Meclis içi ve Meclis dışı muhalefet de müflis? Heybede bir şey olmayınca, politik seviye "çocukların sokak dalaşını andıran veya ilkokul müsameresini okşayan bir düzey"de seyrediyor.Koca koca adamların "devlet ağızları"na kulak kabartın Allah aşkına? Bu seviye, Türk devleti, Türk milleti ve medeniyetine uymuyor.Milletin anası ağlıyor. Ekonomi battıkça batmış, üç kuruş için vatan satılıyor. Ciğeri beş para etmez AB şefleri, Türk devleti ve kurumlarına hakaret üstüne hakaret ediyorlar. Bölgemiz kaostan kaosa sürükleniyor. Etrafımızdaki ateş çemberi daralıyor? Devlet idaresini kendilerine teslim ettiğimiz koca koca adamlar ise, devlet idaresi namına Karagöz-Hacivat oyunu oynuyor.Şu politik seviyeye bakın Allah aşkına?Erdoğan - El kol hareketleri yapma..! Biz hep o el kol hareketle büyüdük. Eğer istenirse başka türlü de konuşurumBaykal - Hangi Recep Tayyip Erdoğan, Hikmetyar'ın önünde diz çöken mi, Anıtkabir'de saygı duruşu yapan mı? Erdoğan - Değiştim. Ben değişerek geliştim. 30 yıl öncesinde kalmadım, çünkü çağdışı değilim.Bir gürültü, bir patırtı ve bir ses: "Yalancılar".3 yılını IMF başta olmak üzere "ecnebilerin talepleri"ni karşılamakla geçiren "projesiz bir iktidar" ve aynı şekilde iktidarın "koltuk değneği" olmaktan öte bir iş görmeyen "çözümsüz muhalefet"in Türk siyasetini sürükledikleri seviye, Türkiye'yi sürükledikleri badire bu.Başbakan R. T. Erdoğan, koltuk değneği CHP'nin "çözümsüz muhalefeti"ni kullanarak kendini temize çıkartmaya çalışıyor; bir öneriniz varsa dinleyelim, millet dinlesin, diyor.Erdoğan, yanlış ağza kulaklarını dayıyor.Erdoğan, "Öneriniz varsa dinleyelim" çıkışında maalesef samimi değil? Samimi olsaydı ve gerçekten Türk milletinin açlığı ve sefaletini yüreğinde hissetseydi, Kasım ayının sonunda dünyanın dört bir yanından gelen yüzlerce bilim adamının katılımıyla İstanbul'da gerçekleştirilen ve 2 gün süren "Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi"ne kulak verir, davete icabet ederdi. Kendisi gelemese de danışmanlarını gönderir, "milli çözüm"ü kaynağından öğrenirdi. AKP ve onun koltuk değneği IMF'ci muhalefet partiler, Türk ekonomisini ne kadar batırırlarsa batırsınlar, artık çözüm var? Mikrop keşfedildi, antibiyotik ortaya kondu. İşlem tamam.Türkiye'nin ekonomik tablosu, tehdit olmaktan çıkmıştır; zira BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ekonominin kitabını yazmıştır. Öncelikle tüketici kesimin güçlendirilerek üretimin nasıl şahlandırılacağının, işsizliğin nasıl halledileceğinin, Türk milletinin tamamına hangi kaynaklardan "vatandaşlık maaşı" bağlanağının, ev hanımlarının nasıl emekli edileceğinin, borçların nasıl kapatılacağının, "Vergisiz, Zamsız ve Tam Bağımsız bir Türkiye"nin ve "Sosyal Devlet"in nasıl oluşturulacağının kitabını yazdı, matematiğini gösterdi, formüllerini ortaya koydu. Bu bağlamda bugün, "çözümsüz iktidar ve muhalefet"in Karagöz-Hacivat oyunlarıyla Türkiye'yi sürükledikleri "politik seviye" ve "siyasi çıkmaz", ekonomik bataktan çok daha acil, çok daha öncelikli ve çok daha ciddi bir tehdittir. Bu tehdidi de ancak "Bu sefer BTP?" demek suretiyle siviliyle-askeriyle topyekün Türk Milleti ortadan kaldırabilir. Bundan sonra, batan Türkiye'nin vebali topu-sağa sola atanların omuzlarındadır.Son bir not; Türk milleti ve ordusuna küstahça hakarette bulan Türkiye- AB Karma Parlamento Komisyon Eş Başkanı Joost Lagendijk'e derhal dava açılması ve "hatta şayet özür dilemez ise asla Türkiye'ye sokulmaması" gerektiğini yazmıştım o gün. Lagendijk hakkında soruşturma başlatan Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı'na bu bağlamda teşekkür ediyor, "soruşturma dava açmaya dönüşürse kıyamet kopar" diye yaygarayı basan omurgasız yerli AB çakallarına Bağımsız Türk Yargısı'nın onurlu tavrını göstermelerini bir Türk evladı olarak rica ediyorum.