Son faiz artışları ile beraber kredi kartlarının bir canavara dönüşüp vatandaşın cebini yediği bir döneme girdik.
Kredi kartı kullanımında ay sonu asgari ödeme seçeneği sunulması, yani borcun %25'inin ödenmesi ve geri kalanın aylık faizle ötelenerek ileriki aylara bırakılabilmesi ve devamında katlamalı faizle bir ejderhaya dönüşmesi birçok hane halkını zora sokacak gibi.
Vatandaş bankaların eline adeta rehin bırakılmıştır.
Maliye politikası yapanlar, vatandaşın yanında mı, yoksa bankaların yanında mı?
İhtiyaç sahibi kişilerin eline kredi kartı oyuncağı verilmiş ve herkes bankalara çalışmaktadır.
Devlet vatandaşının nasıl sağlığını korumakla mükellefse, aynı şekilde cebini, parasını, gelirini de korumalıdır.
Bu konuda ilk atılacak adım, kredi kartından asgari ödeme durumunun kaldırılması, en azından %50 ödeme limitinden başlayarak her ay limit %10 artırılarak tamamen %100 ödeme şekline kısa zamanda geçilmesidir.
Bu adım, kart kullanımını kısıtlayacağı için enflasyonla mücadelede de önemli bir alan yaratabilir, hem de vatandaşın bankalar tarafından yüksek faiz (aylık %5) sarmalında esir alınmasını önler.
Ayrıca kredi kartı limitleri bankalara tanınmış bir likidite hakkı gibi, yani olmayan para ile faiz elde etme mekanizmasıdır. Kontrolsüz kredi kartı limit artışına da dur denilmelidir.
Alışverişleri kart sistemi ile dijital ortama taşımak elbette kayıt dışı ekonomiyi izleme yönünden kullanışlı bir araçtır. Ancak, bu devletin kullanması gereken senyoraj hakkının banklara devri şekline dönüşmemelidir.
Şu an sistem bankalara ve rantiyeye çalışmaktadır. Bankalar hem kart kullanıcısı vatandaştan katmerli kredi kartı faizi almakta, hem de pos makinası kullanan iş yerlerinden pos sisteminde biriken ödemeleri nakitte dönüştürmek için faiz almaktadır.
Böyle bir gelir hiçbir ülkede yoktur. Bu durum tam bir rant ekonomisidir. Yani kredi kartı sistemi bankalar için ballı börektir.
Devletin görevi, bu vahşi kapitalist döngüyü kırmak, kıramıyorsa hiç değilse vatandaşın bu çarktan korunması için gerekli tedbirleri acilen alınmasıdır.
Kredi kartı asgari ödeme durumu acilen kaldırılmalı ve kullanıcılar harcamalarının tamamını ay sonunda ödeyeceklerini bilerek harcama yapmalıdır.
Ayrıca, zaruret sınıfında olmayan bazı harcamaların başta tütün ve alkol ödemelerinin kredili karttan çıkartılıp, nakit ödemeye yönlendirilmesi sağlanabilmelidir.
Maalesef bu ülkede kredi kartı ile altın satıldığına bile şahit olduk, fakiri daha fakir yapan, zengini zenginleştiren enflasyon döngüsünden samimi olarak çıkış isteniyorsa kredi kartı sisteminin tamamen ıslah edilmesi ve hane halkının istismarının durdurulması gereklidir.
Ekonomide milli ve insani bir duruşa geçilmelidir. Tedbir alınmazsa, oluşan teminatsız borç faizleri bir af ile silinecek ve ödeme geçmişte olduğu gibi devlet tarafından bütün topluma yayılacaktır. Bankaların faiz çarkı aynen devam edecektir.
- Mevlana Mesnevi’si ve İslam imajı / 04.09.2024
- Mevlana ve Türklük / 26.07.2024
- Sünnilik gömleği Türkiye’ye dar geliyor / 21.07.2024
- Borsa asli yörüngesinden uzaklaşmış, rantiyeye teslim olmuş / 03.03.2024
- Enflasyonun önemli bileşenlerinden birisi kontrolsüz kredi kartı sistemi / 21.02.2024
- Koronada yeni varyantlar ne olacak? / 03.10.2023
- Koronavirüs salgını nasıl durabilir? / 26.04.2021
- Salgında özgürlük ve karantina paradoksu / 02.03.2021
- Muhiddin Arabi’de vahdet anlayışı / 14.12.2020