Demokratik ülkelerde, seçim sonuçlarını en çok etkileyen faktör ekonomidir. Seçmenlerin çoğu, ekonomi dışındaki alanlarla pek fazla ilgilenmez ve onlara bakarak oy kullanmaz. Onun içindir ki, siyasi partiler seçime giderken, seçmenlere verecekleri ekonomik vaatleri özenle seçerler.Ekonomik vaatler konusunda, milletimiz büyük bir tecrübeye sahiptir. Çünkü milletimiz, seçimden sonra birçok vaadin unutulduğunu görmüş ve yaşamıştır. Bu sebepten millet de, ekonomik vaatlerin kaynağını sormakta ve kaynağı açıklanmayan vaatleri dikkate almamaktadır. Zira kaynağı olmayan vaatlerin aldatmacadan ibaret olduğunu artık bilmeyen kalmamıştır. Bundan dolayıdır ki, siyasi partilerin ekonomik vaatlerinden çok, vaatlerin kaynağı tartışılmaktadır. Kaynak tartışması, özellikle iktidar partisi AKP ile ana muhalefet partisi CHP arasında yoğun bir şekilde sürdürülmektedir. Bunun başlamasına neden olan CHP'nin seçim beyannamesinde yer alan ekonomik vaatlerdir. CHP, söz konusu seçim beyannamesinde başlıca şu ekonomik vaatlerde bulunmuştur: "Hanelere 360 TL kira ve fatura desteği, 16,7 milyon kişi ve 3,5 milyon haneye sosyal destek, kadınlara 400 TL kreş desteği sağlamak. Asgari ücreti ve en düşük emekli maaşını 1500 TL'ye yükseltmek ve ayrıca emeklilere dini bayramlarda birer maaş ikramiye vermek." Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, CHP'nin vaatlerinin toplamının 149 milyar TL'yi bulduğunu ifade etmiş ve CHP'lilere şöyle seslenmiştir: "CHP'liler çıksınlar kaynağını ortaya koysunlar. Hangi vergiyi arttıracaklar, hangi harcamayı kısacaklar. Bırak 149 milyar TL'yi bana üçte birini açıklasınlar, ben onlara oy vereceğim." Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, CHP'ye, Kemal Derviş'i kastederek şu soruyu da sormadan geçmemiş: "İktidar olmaları halinde, davet ettikleri çok değerli ekonomist var, ona sordular mı acaba? Merak ediyorum sormuşlar mı?"Kaynak tartışmalarından anlaşılan o ki, AKP ve CHP'ye göre kaynak, sadece paradır. Hâlbuki ekonomik anlamda kaynak servettir, yani yeraltı ve yerüstü doğal kaynaklardır. Para, bu kaynakları harekete geçiren bir araçtır. Kaynakları harekete geçirmesi gereken paranın, asıl kaynak kabul edilmesi, finans kapitalizmin uygulanmasından sonra ortaya çıkmıştır. Esasen ekonomik sömürüyü ve krizleri doğuran da, bu anlayıştır. İlginç olan şudur ki, BTP'nin ekonomik vaatlerinin kaynağını hiçbir parti sormuyor, daha doğrusu sormaya cesaret edemiyor. Bunu sorsalar, biliyorlar ki, tartışma gidip ekonomik model tartışmasına dayanacak ve o zaman da foyaları ve boyaları dökülecektir. O bakımdan körler sağırlar, birbirini ağırlar misali kendi aralarında tartışıyorlar. Tabiri caizse havanda su dövüyorlar. BTP'nin programına aldığı MEM'de nelerin kaynak olabileceği ve o kaynakların nasıl paraya dönüşeceği, herkesin anlayabileceği bir dille izah edilmiştir. Ne yazık diğer partiler, bunu görmezden geliyor ve kaynak oluşturacağız diyerek gerçek kaynaklarımızı, yani topraklarımızı, madenlerimizi, limanlarımızı, stratejik kurumlarımızı yabancılara satıyorlar. Deyim yerindeyse, baş ağrısını baş keserek tedavi etmeye çalışıyorlar.İnsanı kahreden şudur ki, millet hâlâ bu kişilerden medet umuyor. Himmete muhtaçlardan himmet bekliyor. 7 Haziran seçimlerinin bunu değiştiren bir dönüm noktası olmasını temenni ediyoruz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018