Kur'an-ı Kerim'in birçok ayetinde büyük övgülere mazhar olan Ehl-i Beyt, Peygamber Efendimizin hanımları mıdır, akrabaları mıdır, Haşimoğulları mıdır, yoksa Ehl-i Beyt ifadesinin dinimizde hususi bir anlamı mı vardır?Cenab-ı Hak ve O'nun Habibi, İslam'ın anlaşılmasında ve yaşanmasında temel olan konuları asla insanların tartışmasına bırakmamış, yaşanan hadiselerle her şeyi yerli yerine oturtmuştur. Ehl-i Beyt konusu da işte böyle bir konudur. Hem ayetle hem de mütevatir ve sahih hadislerle net olan bir konudur, tartışmaya asla müsait bir konu değildir. Hatta inkarını bırakın tartışılması dahi kişileri dinden çıkartır.Şimdi Tathir ayetini de içine alan Kesa hadisi olarak bilinen hadis-i şerifi sizlere aktaralım:"Müslim, Sahih'inde kendi senediyle Hz. Aişe'den şöyle naklediyor:Resulüllah (SAV), üzerinde siyah kıldan dokunmuş bir aba olduğu halde dışarı çıktı. O sırada Hasan b. Ali yanına geldi. O'nu abanın altına aldı. Hüseyin b. Ali yanına geldi, O'nu da abanın altına aldı. Sonra Fatıma geldi; O'nu da abanın altına aldı. Daha sonra Ali geldi; Resulüllah, O'nu da abanın altına alarak, 'Yüce Allah, ancak ve ancak siz Ehl-i Beyt'ten her türlü çirkinliği defetmek ve sizi tertemiz kılmak ister' ayetini okudu." (Müslim, Sahih, Fezail'us-Sahabe, c.4, s.1883/2224)Dikkat ederseniz, bu hadiste, Tathir ayetinde geçen Ehl-i Beyt için Peygamber'in hanımları değil, bütün akrabaları ya da Haşimoğulları değil sadece ve sadece beş kişi; Hz. Peygamber, Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin Efendilerimiz sayılıyor. Hadisi rivayet eden Peygamberimizin hanımı Hz. Aişe Ehl-i Beyt'e dahil değil.Ehl-i Sünnet'in büyük müfessiri Fahri Razi, bu rivayeti kendi tefsirinde kaydettikten sonra şu bilgiyi veriyor: "Bilinmesi gerekir ki, müfessirler ve muhaddisler arasında bu rivayetin sahih olduğunda ittifak vardır." (Razi, Tefsir'ul-Kebir, c.8, s.85)Yani Ehl-i Beyt'in bu beş kişi olması hem Ehl-i Sünnet'in hem de Ehl-i Beyt alimlerinin ittifak ettikleri bir konu?Tirmizi ise Sünen'inde Ümmü Seleme'den (r.anha) şöyle rivayet ediyor:"Resulüllah, abasını Hasan, Hüseyin, Ali ve Fatıma'nın üzerine örterek buyurdu ki, 'Allah'ım, bunlar Benim Ehl-i Beyt'im ve yakınlarımdır. Onlardan her türlü kötülüğü gider ve onları tertemiz kıl.' Bunun üzerine Ümmü Seleme diyor ki; 'Ben de onlardan mıyım ya Resulüllah?' diye sordum. Resulüllah, 'Sen hayır üzeresin' buyurdu." (Tirmizi, Sünen, c.5, s.351)Bu hadis-i şerifte ise Resulüllah (s.a.a.), aba altındaki beş kişi için sadece "Ehl-i Bey'imdir" demiyor aynı zamanda "yakınlarım" ifadesini de kullanıyor. Tathir ayetini açıklayan Kesa hadisini, sahabe ve tabiinin ileri gelenlerinden büyük bir grup rivayet etmiş; bu ayetin, Resulüllah'ın elbisesi altına aldığı beş kişi hakkında indiğini vurgulamışlardır.Enes b. Malik, Zeyd b. Erkam, Zeynep binti Ebi Seleme, Sa'd b. Ebi Vakkas, Ebu Said el Hudri, Hz. Aişe, Abdullah b. Cafer, Abdullah b. Abbas, Ata b. Ebi Rebah, Cabir b. Abdullah, Ebu Zer Gifari, Vesile b. Eska... bunlardan sadece bir kısmıdır. (Ahmet b. Hanbel, Müsned, c.2, s.18)Kesa hadisini kaydeden ve Tathir ayetinin Resulüllah'ın abasının altına aldığı beş kişi hakkında indiğini söyleyen kaynakların sayısı da çok fazladır. Sadece Ehl-i Sünnet kaynakları 40'ı aşkındır. Bunlardan bazıları:Ahmet b. Hanbel, Müsned, c.1, s.331; c.2 s.285; c.3, s.285; c.4, s.107; c.6, s.292, 298, 304.Buhari, Tarih'ul Kebir, c.1, s.69, 70, 110Müslim, Sahih, c.4, s.1883.Tirmizi, el-Cami'us-Sahih, c.5, s.351, 352, 663, 699Nesai, Hasais-u Emir'il Mü'minin, s.37,49.Taberani, el Mu'cem'ul Kebir, c.3, s.46/2662; s.47/2666; s.49/2698Zamahşeri, el-Keşşaf, c.1, s.369.İbn Kesir, el-Bidaye ve'n-Nihaye, c.7, s.338.Suyuti, Durr'ül Mensur, c.5, s.198, 199Bütün bu kaynaklar da göstermektedir ki, Allah Resulü "Ehli Beyt" ve "yakınlarım" derken Kendisinin de dahil olduğu aba altındaki beş kişiyi kastediyor.Cenab-ı Hakk'ın tertemiz kıldığı Ehl-i Beyt işte bunlardır, Meveddet ayetinde sevmemizin farz kılındığı Peygamber yakınları işte bunlardır. Kur'an-ı Kerim'in birçok ayetinde bahsedilen Ehl-i Bey de bu mübarek şahsiyetlerdir.Daha detaylı bilgi için Prof. Dr. Haydar Baş'ın İmam Ali eserine bakabilirsiniz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025