3.5 yıl DSP'nin birinci parti olarak ülkeyi idare ettiği koalisyondan ve onun ülkeyi batıran icraatlarından rahatsız olmayan ve fakat kamuoyu araştırmalarında partilerinin oy oranının %3'lerde seyrettiğini görünce, çok ciddi ve bir o kadar makul, biraz saç, biraz kakül gerekçelerle partiden kopma noktasına gelen "dokuzlar" daha henüz yolun başında bir kez daha iç bölünmeye uğrayıp altı kişiye düştü.
Dün "Ulusa Sesleniş" yapan dokuz eksi üç, eşittir altı vekil, fırsat kalırsa, Ulus'tan sonra sırasıyla, önce Çankaya'ya, ardından Sıhhiye'ye, sonra Samanpazarı'na, OSTİM'e ve Kızılcahamam'a, hatta Bala'ya da sesleneceklerini açıkladılar.
Mustafa Tamburacı eşliğinde Ali Tamburacı tarafından yapılan sesleniş şöyle:
Ulusumuz!
Biz başlarken dokuz, elan altı milletvekili olarak 3.5 yıldır ne çektiğimizi bilemezsiniz. Anamızdan emdiğimiz sütün burnumuzdan bile gelmediğini belirtmek isteriz.
Bu süre içinde çektiğimizi yazmak, denizler mürekkep, ağaçlar ve dahi kalaslar kalem olsa bile mümkün değildir.
Bizim bu üç ve buçuk yıl içinde çektiklerimizi Nazi kampında olanlar bile çekmemiştir.
Bu 3.5 yıl süresinde Kurdeşen Hanım'ın bulaşıklarını bile yıkadık.
Anamızdır, büyüğümüzdür diye sesimizi çıkartmadık.
Bakkala, manava, kasaba ve dahi odun kömür almaya bile yollandık.
Dile kolay, bakıra kalay, horon yahut halay, elde poşet saatlerce kapıda bekletildik.
Neymiş; Kurdeşen Hanım ille de kendisi açacak kapıyı, sarsmamak için hiyerarşik yapıyı.
Bütün bu kişiliğimizi rencide edecek ağır işlerde çalışmaya sizin için razı olduk ey halkımız.
Çıkartmadık sesimizi,
Kaptırmadık fesimizi,
Tuttuk nefesimizi.
Şimdi fırsat doğdu, sesleniyoruz.
Ulusumuz!
TBMM'nde yapılan bütün oylamalarda biz sizin lehinizde oy kullanacaktık.
Fakat oylama öncesi bizim kollarımızı bağladılar ve bize sürekli havada duran birer plastik kol taktılar. Uzaktan kumandalı bu kolla oylamalarda bize evet dedirttiler. Yalan diyorsak plastik kolumuz kurusun.
Bazen de Levent Kırca'yı Meclis'e getirip bizim yerimize sokaktan topladıkları adamlara makyaj yaptılar ve sizin aleyhinize çıkan kararlara evet dedirttiler.
"Eğer razı olursa IMF,
Seçmen yiyecek künefe" dediler. Biz de siz künefeden mahrum kalmayasınız diye IMF'nin bütün kararlarına evet dedik, sadece sizin için. Yalan diyorsak ekmek kebap çarpsın, hayatta künefe yemek nasip olmasın bize.
Biz sizin aleyhinizde parmak kaldırır mıyız hiç?
Bütün bunlar zinhar yalandır.
Bizi, işte bu %3 derde salandır.
Dokuzdan üç çıkınca geride altı kalandır.
Şaşırınca karı halandır.
Beline ibrişim kuşak dolandır.
Ulusumuz!
Biz altı kişi olarak "Denize düşen yılana sarılır" olsa da, Deniz'e dalmaya karar verdik.
Denize dalayım mı?
Bir koltuk alayım mı?
Nasıl olalım bilmem
Sert ya da mülayim mi?
Eğer meclise sunduğumuz "Ankara'ya deniz getirme" önergemiz kabul edilseydi, bu olmayacaktı, güller solmayacaktı.
Bu dalış tamamen havaların mevsim normallerinin üstünde seyretmesindendir.
Gerçi bu ara sıcaklar biraz düştü, ama biz arkadaşlar olarak daha önce bu kararı aldık ve şöyle bir slogan ürettik:
"Karga dahi bir kuştur,
Sözünden dönen puşttur,
Aman sıkmak ne hoştur,
Transfer uğruna koştur babam koştur".
Görüyorsunuz ulusumuz, başkaları şarkıcılara yüklü miktarda para verirken, biz israf olmasın diye kendi şarkımızı kendimiz üretiyoruz.
Ne demişler?
"Kendi şarkını kendin üret,
Duruma göre geçmişe küfür et."
Şöyle de denebilir:
"3.5 yıl durmadan malı götür,
İşler sarpa sarınca dönüp yediğin kapa tükür. "
Şuna ne dersiniz?
"3.5 yıl aba-u ecdadı abat eyle,
Sonra kalk bir çuval inciri berbat eyle."
Şu son olsun:
"Ayırdık yolları anadan yardan
Sen haber ver oğlum kazançtan kardan.
Böyle seslendik ulusa,
Şayet yutan olursa,
Eskişehir ve Bursa,
Yaşadık eğer tutarsa."
BASINDANDeniz Baykal: "Sayın Derviş'in CHP rozetini kutsal Cuma günü takacağız". (medya)
Ardından da Rahip Moon'un gönderdiği kutsal dua okunacak ve topluca Cuma namazına gidilecek. Hutbeyi Derviş'in okuyacağı, ikameti de Baykal'ın yapacağı sızan haberler arasında. Her türlü sızmaya hazırlıklı olun.
* * *
Yaşar Okuyan: Mesut Yılmaz (Laila) Layla'dan bile oy alamaz. (medya)
Lafa bak hizaya gel. Ya da; Tut kelin perçeminden.
Sayın Yılmaz uğruna bir ömür verdiği "Uyum yasaları" sayesinde bundan sonra reyi;
Marsilya,
Bolivya,
Ve Sicilya'dan alacak.
Alman Hıristiyan Partisi ile ittifak yapabilirse, Almanya'dan bile oy alabilir.
Alamayabilir de.
Dün "Ulusa Sesleniş" yapan dokuz eksi üç, eşittir altı vekil, fırsat kalırsa, Ulus'tan sonra sırasıyla, önce Çankaya'ya, ardından Sıhhiye'ye, sonra Samanpazarı'na, OSTİM'e ve Kızılcahamam'a, hatta Bala'ya da sesleneceklerini açıkladılar.
Mustafa Tamburacı eşliğinde Ali Tamburacı tarafından yapılan sesleniş şöyle:
Ulusumuz!
Biz başlarken dokuz, elan altı milletvekili olarak 3.5 yıldır ne çektiğimizi bilemezsiniz. Anamızdan emdiğimiz sütün burnumuzdan bile gelmediğini belirtmek isteriz.
Bu süre içinde çektiğimizi yazmak, denizler mürekkep, ağaçlar ve dahi kalaslar kalem olsa bile mümkün değildir.
Bizim bu üç ve buçuk yıl içinde çektiklerimizi Nazi kampında olanlar bile çekmemiştir.
Bu 3.5 yıl süresinde Kurdeşen Hanım'ın bulaşıklarını bile yıkadık.
Anamızdır, büyüğümüzdür diye sesimizi çıkartmadık.
Bakkala, manava, kasaba ve dahi odun kömür almaya bile yollandık.
Dile kolay, bakıra kalay, horon yahut halay, elde poşet saatlerce kapıda bekletildik.
Neymiş; Kurdeşen Hanım ille de kendisi açacak kapıyı, sarsmamak için hiyerarşik yapıyı.
Bütün bu kişiliğimizi rencide edecek ağır işlerde çalışmaya sizin için razı olduk ey halkımız.
Çıkartmadık sesimizi,
Kaptırmadık fesimizi,
Tuttuk nefesimizi.
Şimdi fırsat doğdu, sesleniyoruz.
Ulusumuz!
TBMM'nde yapılan bütün oylamalarda biz sizin lehinizde oy kullanacaktık.
Fakat oylama öncesi bizim kollarımızı bağladılar ve bize sürekli havada duran birer plastik kol taktılar. Uzaktan kumandalı bu kolla oylamalarda bize evet dedirttiler. Yalan diyorsak plastik kolumuz kurusun.
Bazen de Levent Kırca'yı Meclis'e getirip bizim yerimize sokaktan topladıkları adamlara makyaj yaptılar ve sizin aleyhinize çıkan kararlara evet dedirttiler.
"Eğer razı olursa IMF,
Seçmen yiyecek künefe" dediler. Biz de siz künefeden mahrum kalmayasınız diye IMF'nin bütün kararlarına evet dedik, sadece sizin için. Yalan diyorsak ekmek kebap çarpsın, hayatta künefe yemek nasip olmasın bize.
Biz sizin aleyhinizde parmak kaldırır mıyız hiç?
Bütün bunlar zinhar yalandır.
Bizi, işte bu %3 derde salandır.
Dokuzdan üç çıkınca geride altı kalandır.
Şaşırınca karı halandır.
Beline ibrişim kuşak dolandır.
Ulusumuz!
Biz altı kişi olarak "Denize düşen yılana sarılır" olsa da, Deniz'e dalmaya karar verdik.
Denize dalayım mı?
Bir koltuk alayım mı?
Nasıl olalım bilmem
Sert ya da mülayim mi?
Eğer meclise sunduğumuz "Ankara'ya deniz getirme" önergemiz kabul edilseydi, bu olmayacaktı, güller solmayacaktı.
Bu dalış tamamen havaların mevsim normallerinin üstünde seyretmesindendir.
Gerçi bu ara sıcaklar biraz düştü, ama biz arkadaşlar olarak daha önce bu kararı aldık ve şöyle bir slogan ürettik:
"Karga dahi bir kuştur,
Sözünden dönen puşttur,
Aman sıkmak ne hoştur,
Transfer uğruna koştur babam koştur".
Görüyorsunuz ulusumuz, başkaları şarkıcılara yüklü miktarda para verirken, biz israf olmasın diye kendi şarkımızı kendimiz üretiyoruz.
Ne demişler?
"Kendi şarkını kendin üret,
Duruma göre geçmişe küfür et."
Şöyle de denebilir:
"3.5 yıl durmadan malı götür,
İşler sarpa sarınca dönüp yediğin kapa tükür. "
Şuna ne dersiniz?
"3.5 yıl aba-u ecdadı abat eyle,
Sonra kalk bir çuval inciri berbat eyle."
Şu son olsun:
"Ayırdık yolları anadan yardan
Sen haber ver oğlum kazançtan kardan.
Böyle seslendik ulusa,
Şayet yutan olursa,
Eskişehir ve Bursa,
Yaşadık eğer tutarsa."
BASINDANDeniz Baykal: "Sayın Derviş'in CHP rozetini kutsal Cuma günü takacağız". (medya)
Ardından da Rahip Moon'un gönderdiği kutsal dua okunacak ve topluca Cuma namazına gidilecek. Hutbeyi Derviş'in okuyacağı, ikameti de Baykal'ın yapacağı sızan haberler arasında. Her türlü sızmaya hazırlıklı olun.
* * *
Yaşar Okuyan: Mesut Yılmaz (Laila) Layla'dan bile oy alamaz. (medya)
Lafa bak hizaya gel. Ya da; Tut kelin perçeminden.
Sayın Yılmaz uğruna bir ömür verdiği "Uyum yasaları" sayesinde bundan sonra reyi;
Marsilya,
Bolivya,
Ve Sicilya'dan alacak.
Alman Hıristiyan Partisi ile ittifak yapabilirse, Almanya'dan bile oy alabilir.
Alamayabilir de.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024