Televizyon ve gazetelere bakarsanız, hızlı bir şekilde eski gündemlerine dönme gayretindeler.
İktidarıyla muhalefetiyle siyasetin gündemi ise daha başka, iktidar çevreleri başından beri iyi yönetemediği deprem felaketinin, bir an önce milletin gündeminden çıkmasını arzu ediyor.
Deprem bölgesinde olup o acıyı bizzat yaşayanların, yakınlarını kaybedenlerin, evini-barkını, yurdunu-yuvasını kaybedenlerin gündemleri ise zaten deprem olmuş çıkmış.
Üzerinden tam bir ay geçtiği halde, irili-ufaklı binlerce artçı deprem zaten kendisini asla unutturmuyor.
Ülkenin neresinde yaşıyor olursa olsun, bütün bir millet, hayatta kalan depremzedelerin acılarını dindirmek ve sıkıntılarını bir nebze olsun gidermek için seferber olmuş durumda.
Buradaki asıl mesele, üzerinden zaman geçtikçe, yaralar yavaş yavaş kabuk bağladıkça, medyanın da umursamaz tavrının etkisiyle depremzedelerin dertleriyle baş başa kalma tehlikesi.
İktidar çevreleri ve iktidarın güdümündeki yandaş medya, yaşanan o korkunç felaketi bir an evvel gündemden düşürme gayretinde olabilirler ki belirtileri fazlasıyla var, kesinlikle buna izin verilmemeli ve ısrarla konu gündemde tutulmalıdır.
Bölgede cevap bekleyen sorular ve çözüm bekleyen sorunlar dağların boyunu aşmış durumda.
Her vesile ile ve ısrarla bu sorular sorulmalı ve sorunlar mutlaka gündeme getirilmelidir.
Felaketin üzerinden koskoca bir ay geçmiş olmasına rağmen, özellikle deprem bölgesinin kırsal kesimlerinden, ilçelerden ve köylerden hala 'çadır çadır' sesleri yükseliyorsa, bir bakanın çıkıp; 'depremzedeler çadır istiyorlardı ona da kavuştular' şeklindeki açıklaması ne manaya geliyor?
İlk günden beri, yetkililerden sadır olan bu tür sorumsuz ve sorunlu açıklamaların, acıyı ve sıkıntıları yaşamakta olan vatandaşlarımızın sıkıntılarını bin kat daha artırdığı hesap edilemiyor mu?
Depremin yaşandığı 6 Şubat günü, neredeyse her saat başı ekranlara çıkıp 'ulaşamadığımız yer kalmadı' diye açıklama yapan o malum yetkili, sonraki günlerde ortaya çıkan korkunç manzaradan ötürü acaba bir mahcubiyet duydu mu ve acaba yüzü kızardı mı?
Kısal kesimde, köylerde ölümden kurtulan gözü yaşlı vatandaşlarımızın; 'günlerce gelen-giden olmadı, cenazelerimizi kendi imkânlarımızla çıkardık ve yem torbaları ile defnettik' şeklindeki beyanlarına bu sayın yetkililer ne diyecekler acaba?
Bölgede sorular da, sorunlar da dağların boyunu aşmış vaziyette.
Ankara, kaçmak istese dahi, asla deprem gündeminden kaçamaz, sebep olduğu derin yaraları sarmakla mükelleftir.
- Duyurun her yana bu feryadımı / 23.11.2024
- Enflasyona ezdirilmeyenlerden misiniz? / 22.11.2024
- Kâr muhafızlarının iktidarı / 21.11.2024
- Kimsesizler çığ gibi… / 20.11.2024
- Söyleyecek sözü mü kaldı? / 19.11.2024
- 21. asrın ilk çeyreğini böyle bitiriyoruz / 16.11.2024
- Riyad’da sergilenen riyakârlık / 15.11.2024
- Utanmayı unutmuş bir İslam dünyası / 13.11.2024
- Özlüyoruz / 12.11.2024