KKTC’nin kurucusu ve eski cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın vefatıyla beraber Kıbrıs konusu hiç olmadığı kadar tekrar gündeme geldi. Merhum Denktaş sağlığında bütün ömrünü adadığı davasını son nefesinde de unutmadı. Başucunda duran kızının anlattığına göre son sözleri: “Hristofyas’a söyleyin KKTC bağımsız bir cumhuriyettir” oldu.
Vefatında da Kıbrıs’a bu manada hizmet ederek aramızdan ayrıldı.
Denktaş, kızım sana söylüyorum gelinim sen anla kabilinden olan son sözünü kimlere söyledi?
Kıbrıs’ı çöken ve dağılan Hıristiyan kulübü AB uğruna feda etmek isteyenlere…
Kıbrıs’ı, Türklerin Rumlar tarafından hunharca katledilmesine sebep olan 1974 öncesi statüye döndürmek isteyenlere…
Annan Planı, Rum tarafından reddedilirse (Rumlar iyi ki Annan Planı kabul etmedi) biz de ülke ülke dolaşıp KKTC’nin devlet olarak tanınmasını sağlayacağız diyenlere…
22 Ocak 2012 tarihinde Newyork’ta Kıbrıs Türkünü adada köle haline getirecek düzenlemeleri içeren anlaşmaları imzalamak isteyenlere…
Kıbrıs’ı AB’ye devrederek Mehmetçiği adadan çıkarmak isteyenlere…
KKTC’yi feshettikten sonra Türkiye’nin güneyini Rumların inisiyatifine terk etmek isteyenlere…
Ne diyelim anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.
Kıbrıs’ın Maliyeti
Ekonomik krizlerle boğuşan Güney Kıbrıslı Rumlar, çareyi ada sahillerinde petrol ve doğalgaz aramakta bulmuşlar. Çıkaracakları petrolü boru hatları sayesinde Avrupa’ya ihraç etmek için Türkiye’ye muhtaçlar. Bu amaçla Türkiye’ye bir nevi ortaklık dahi teklif ettikleri gelen haberler arasında. Türkiye bu teklifleri kabul edip Rum tarafını ihya ederse işte o zaman merhum Denktaş’ın kemiklerini sızlatırlar. Yıllardır Kıbrıs’ın stratejik öneminin yanında bir petrol denizi üzerinde yüzdüğünü anlatmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin maden zenginliğini görmek istemeyen ve IMF’nin yıkımdan başka bir sonuç getirmeyen politikalarını benimseyen kafa, 1974 Barış harekâtından beri Kıbrıs’ın bize yıllık 300 milyon dolarlık bir yük olduğundan hareketle bu yükten kurtulmamız gerektiğini anlatıyor. Okulda, çarşıda, pazarda, mecliste ve kahve köşelerinde aynı kara propaganda yapılıyor. Her yerde aynı nakarat: Kıbrıs bize yüktür.
Ama nedense Kıbrıs’ın Yunanistan’a yük olduğundan bahseden yok. Hayatımda bu anlama gelecek bir şey duymadım. Ne hikmetse yük olan hep KKTC. Olsun böyle yüke can kurban. Bu maksatlı, kötü niyetli beyanları her yerden duymanız mümkündür.
Eğer sahip olduğu ekonomik ve ticari potansiyel değerlendirilse 300 milyon dolar maliyete karşı milyarlarca dolar kar etmek mümkündür. Rum tarafı milyarlarca dolar petrol ve doğalgaz bulduğuna göre biz de buluruz. Hem de taşıma ve pazarlamada bütün avantajlar elimizde olduğu halde.
KKTC, başta madencilik olmak üzere turizm, tarım, eğitim ve uluslar arası nakliyat alanlarında dünyada söz sahibi yapılabilir. Tabii bu başarıyı IMF ve çöken AB’nin yöntemleriyle değil ancak Milli Ekonomi Modeli ile yapabiliriz.
Vefatında da Kıbrıs’a bu manada hizmet ederek aramızdan ayrıldı.
Denktaş, kızım sana söylüyorum gelinim sen anla kabilinden olan son sözünü kimlere söyledi?
Kıbrıs’ı çöken ve dağılan Hıristiyan kulübü AB uğruna feda etmek isteyenlere…
Kıbrıs’ı, Türklerin Rumlar tarafından hunharca katledilmesine sebep olan 1974 öncesi statüye döndürmek isteyenlere…
Annan Planı, Rum tarafından reddedilirse (Rumlar iyi ki Annan Planı kabul etmedi) biz de ülke ülke dolaşıp KKTC’nin devlet olarak tanınmasını sağlayacağız diyenlere…
22 Ocak 2012 tarihinde Newyork’ta Kıbrıs Türkünü adada köle haline getirecek düzenlemeleri içeren anlaşmaları imzalamak isteyenlere…
Kıbrıs’ı AB’ye devrederek Mehmetçiği adadan çıkarmak isteyenlere…
KKTC’yi feshettikten sonra Türkiye’nin güneyini Rumların inisiyatifine terk etmek isteyenlere…
Ne diyelim anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.
Kıbrıs’ın Maliyeti
Ekonomik krizlerle boğuşan Güney Kıbrıslı Rumlar, çareyi ada sahillerinde petrol ve doğalgaz aramakta bulmuşlar. Çıkaracakları petrolü boru hatları sayesinde Avrupa’ya ihraç etmek için Türkiye’ye muhtaçlar. Bu amaçla Türkiye’ye bir nevi ortaklık dahi teklif ettikleri gelen haberler arasında. Türkiye bu teklifleri kabul edip Rum tarafını ihya ederse işte o zaman merhum Denktaş’ın kemiklerini sızlatırlar. Yıllardır Kıbrıs’ın stratejik öneminin yanında bir petrol denizi üzerinde yüzdüğünü anlatmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin maden zenginliğini görmek istemeyen ve IMF’nin yıkımdan başka bir sonuç getirmeyen politikalarını benimseyen kafa, 1974 Barış harekâtından beri Kıbrıs’ın bize yıllık 300 milyon dolarlık bir yük olduğundan hareketle bu yükten kurtulmamız gerektiğini anlatıyor. Okulda, çarşıda, pazarda, mecliste ve kahve köşelerinde aynı kara propaganda yapılıyor. Her yerde aynı nakarat: Kıbrıs bize yüktür.
Ama nedense Kıbrıs’ın Yunanistan’a yük olduğundan bahseden yok. Hayatımda bu anlama gelecek bir şey duymadım. Ne hikmetse yük olan hep KKTC. Olsun böyle yüke can kurban. Bu maksatlı, kötü niyetli beyanları her yerden duymanız mümkündür.
Eğer sahip olduğu ekonomik ve ticari potansiyel değerlendirilse 300 milyon dolar maliyete karşı milyarlarca dolar kar etmek mümkündür. Rum tarafı milyarlarca dolar petrol ve doğalgaz bulduğuna göre biz de buluruz. Hem de taşıma ve pazarlamada bütün avantajlar elimizde olduğu halde.
KKTC, başta madencilik olmak üzere turizm, tarım, eğitim ve uluslar arası nakliyat alanlarında dünyada söz sahibi yapılabilir. Tabii bu başarıyı IMF ve çöken AB’nin yöntemleriyle değil ancak Milli Ekonomi Modeli ile yapabiliriz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cihat Tekin / diğer yazıları
- İkinci Trump dönemi nelere gebe? / 11.11.2024
- İç cephe nasıl tahkim edilir? / 04.11.2024
- Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu / 03.11.2024
- Çözüm değil çözülme süreci / 25.10.2024
- Hazine üzerinde oturan dilenci olmayalım / 20.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor -2- / 13.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor / 06.10.2024
- Siper savaşları out Siber savaşları in / 23.09.2024
- Açlık sınırı = asgari ücret + 10.268 TL / 19.09.2024
- Lütfen herkes işini yapsın / 14.09.2024
- İç cephe nasıl tahkim edilir? / 04.11.2024
- Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu / 03.11.2024
- Çözüm değil çözülme süreci / 25.10.2024
- Hazine üzerinde oturan dilenci olmayalım / 20.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor -2- / 13.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor / 06.10.2024
- Siper savaşları out Siber savaşları in / 23.09.2024
- Açlık sınırı = asgari ücret + 10.268 TL / 19.09.2024
- Lütfen herkes işini yapsın / 14.09.2024