"Danimarka, dünyanın ilk yapay rüzgar enerjisi adasını inşa etmek istiyor. Enerji ve İklim Bakanlığı'ndan yapılan bir basın açıklamasına göre, Jutland yarımadasına 80 kilometre uzaklıktaki Kuzey Denizi'ndeki enerji parkı, nihayetinde on milyon Avrupalı hanenin elektrik tüketimini karşılayabilecek.
Ada başlangıçta yaklaşık 17 futbol sahası büyüklüğünde bir alan olan 120.000 metrekarenin üzerine çıkacak. İlk aşama tamamlandıktan sonra üç milyon haneye enerji sağlanabilir.
Danimarka'nın İklim Bakanı Dan Jorgensen; "Bu, Danimarka ve küresel yeşil dönüşüm için gerçekten büyük bir an" dedi. Jorgensen, santralin ada çevresindeki yüzlerce rüzgar türbininden on gigawatt'a kadar yeşil elektrik toplayacağını ve Avrupalı komşularına bol miktarda yenilenebilir enerji sağlayacağını söyledi. Ayrıca burada üretilen enerji, iklim dostu yakıtlar üretmek için kullanılabilir." (Kaynak: www.stern.de).
Bu projeler size bir yerden tanıdık geldi mi? Duyar gibiyim evet bana da tanıdık geldi. Hani bizim hiç dinlemediğimiz, dinlesek de inanmadığımız Milli Ekonomi Modeli Sosyal Devlet Milli Devlet projeleri var ya, işte oradan tanıdık geldi bana.
"Elektriği size bedava vereceğim" dediğinde Prof. Dr. Haydar Baş'ı dinleseydik işte o zaman Danimarka'dan evvel bu projelerin kendi ülkemizde uygulandığını görürdük.
Milli Ekonomi Modeli'nde enerji ile ilgili şöyle bir cümle geçmektedir:
"Ekonominin can damarı olan enerji konusunda milli bir enerji politikasının olması şarttır. Aksi takdirde bu gücü elinde bulunduranlara bağımlılık söz konusu olur, buda iktisadi ve siyasi bağımsızlığın kaybedilmesi demektir."
Enerji bu kadar önemli işte. Enerji üretmek sanıldığı kadar pahalı da değildir. MEM'de enerji yatırımları maliyetli kredilerle borç alınarak değil, emisyon ile karşılanacaktır.
Milli Ekonomi Modeli Sosyal Devlet Milli Devlet'ten geliştirilen bir projeden bahsetmek istiyorum.
BTP'nin enerji politikalarından sorumlu eski IGDAŞ Genel Müdürü Fuat Şengül'ün geliştirdiği proje kapsamında açıklamalarda bulunan son belediye seçimlerinde İstanbul'da adaylığını koyan Selim Kotil; "Karadeniz'den Marmara'ya yılda 260 kilometreküp, Marmara'dan Karadeniz'e ise yılda 123 kilometreküp su akıntısı var. Karadeniz'den gelen akıntı denizin altından, diğeri ise denizin üstünden gerçekleşiyor. İstanbul Boğazı'nın altına Kandilli'den başlayarak yapılacak istasyonlar ile 5 bin MW elektrik üreteceğiz. 5 bin MW elektrik, 4 tane Keban Barajı'ndan üretilen elektriğe eşit. Sadece İstanbul Boğazı'ndan üreteceğimiz elektrik, bütün İstanbulluların kullandığı elektriğin yüzde 25 ile yüzde 28 arasındadır" demişti.
Bu projeler ülkemize fayda sağlayacak, refah seviyemizi artıracak. Milli Ekonomi Modeli uygulandığı zaman ülkemiz cennet vatan olacak. Fakirliğin, işsizliğin, borç bataklarının olmadığı bir ülke olacak. Hayallerimiz gerçekleşecek...
Neden bu fırsatı yıllardır tepip duruyoruz? Ne istiyoruz? Bıkmadık mı Kapitalizmin bize sunduklarından. Ne fayda gördük de daha devam ediyoruz. BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın dediği gibi sistemin yanlış olduğunu artık idrak edemiyor muyuz? Bunu maalesef ki yaşayarak öğreniyoruz değil mi? Türkiye borç batağında, ekonomi çökmüş, millet aç.
Keşke bu hale gelmeden evvel Prof. Dr. Haydar Baş'ı dinleseydik. Bari şimdi Hüseyin Baş'ı dinleyin.
Sözlerimi MEM'in bir cümlesi ile bitirmek istiyorum: "Enerjide de bağımsızlıktan yana olan Milli Devlet, alternatif kaynakları devreye koyup bunu sağlarken, Sosyal Devlet olmanın gereği olarak kendi insanına enerjiyi bedava verecektir."
- Ne yazmalıyım? / 26.09.2024
- Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / 20.07.2024
- Avrupa'da BTP / 28.02.2024
- Berlin’de Prof. Dr. Haydar Baş’ı andık / 18.04.2022
- Milli Ekonomi Modeli -8- / 26.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -7- / 23.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -6- / 21.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -5- / 19.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -4- / 17.03.2022