Son günlerde kanımızı donduran cinayet haberlerinden sonra onlarca suç kaydı olmasına rağmen aramızda dolaşan suçlular konusu yeniden gündeme geldi.
Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi (TÜRKAD) Başkan Yardımcısı ve Hukukçu Hadi Dündar'a göre; verilen cezalar ne yazık ki şahısları suçlardan alıkoymuyor. Cezaların caydırıcı ve ıslah edici olması gerekir. Ancak ne yazık ki bizde durum böyle olmuyor. Sebebi ise İnfaz Kanunu. Şahıs ceza alıyor, ancak cezaevine uğramadan elini, kolunu sallayarak dışarıda dolaşabiliyor, bu birinci ve en önemli sebep.
Dündar, ikinci sebebin ise 3 yıl 4 ay ceza alan kişinin kapalı cezaevine uğramadan çıkması olduğunu, böyle olunca da çok fazla suç işleme ve aynı şahsın birden fazla suç işlemesine imkân tanındığını söylüyor.
Birçok uzman da aynı düşünceye sahip.
Madem İnfaz Kanunu değişmesi gerekiyor, o zaman neden bekleniyor?
Kaç tane insanımız daha sokak ortasında katledilmesi gerekiyor ki, yetkililer bu işin önünü almak için gerekeni yapsın?
Ancak iktidar böyle kanayan yaralarımıza derman olacağına, farklı politik hesaplar peşinde koşup, çoğunlukla hiç uymadıkları anayasayı toptan değiştirmekle meşgul oluyorlar.
Oysa yüzlerce sabıkası olanların aramızda dolaşıp suç işleyecek fırsat kollamalarının sebebi anayasa değil, sadece İnfaz Yasası…
Üstelik gazeteci Nuray Babacan'ın konuyla ilgili haberine göre bunca suçlunun aramızda serbestçe dolaşmasının sebeplerinden biri olan salgın döneminde uygulanan "denetimli serbestlik" düzenlemesinin kapsamının daha da genişletilmesi gündemde.
Söz konusu düzenlemenin TBMM'de görüşülmeyi bekleyen yargı paketine önergeyle eklenmesinin tartışıldığını aktaran Babacan, "Pandemi döneminde başlayan bu hak, 31 Temmuz 2023 tarihi itibariyle haklarındaki karar kesinleşip infazı başlayanlar için geçerliydi. Böyle bir düzenlemede suçun işlediği tarihin esas alınması gerektiği belirtiliyor. Şimdi yapılacak düzeltmeyle bu tarihten önce işlenen tüm suçlar, davaları ne zaman kesinleşirse kesinleşsin bu haktan yararlanacak" diye yazdı.
"Daha önce serbest bırakılanların yarısı kadar daha salıverilme bekleniyor" diyen Babacan şunları kaydetti:
"Söylenmese de Adalet Bakanlığı bu yolla sessiz bir operasyon yapıyor. Cezaevlerindeki doluluk bu yolla azaltılırken, 'salınma işlemi' rutine bağlanmış oluyor. Diğer taraftan her gün sokaklarda yeni suçlara tanık olunuyor. Yakalananların birden fazla sabıkasının olmasının altında yatanın bu olduğu iddia ediliyor."
Yani, şikâyet ettiğimiz bu günler daha iyi günlerimiz. Bahsi geçen bu düzenleme hayata geçerse sokaklarda daha fazla suçlu serbestçe dolaşıyor olacak.
Teoman'ın şarkısında söylediği gibi, 'bunlar iyi günlerimiz, daha beter olacak her şey…'
World Prison Brief verilerine göre Türkiye, 356 bin 865 tutuklu sayısıyla 223 ülke arasında 6. sırada bulunuyor. Sıralamada Türkiye'den önce ABD, Çin, Brezilya, Hindistan ve Rusya var.
Verilere göre 1.4 milyar nüfuslu Hindistan'da 573 bin tutuklu varken, 85 milyon nüfuslu ülkemizde 356 bin kişi tutuklu.
Lütfen ilgili yetkililer cevap versin, bunun nedeni acaba nedir?
Hindistan'da insanlar daha az mı suç işliyor? Yoksa suçlara verilen cezalar mı daha caydırıcı?
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024