Devletlerin ne kadar güçlü olduklarının test edildiği zamanlar kriz dönemleridir.
O devleti yönetenlerin yeterli olup olmadıkları krizle karşılaşmadan, sistem tıkır tıkır işlerken değil, çoğunlukla bu kriz zamanlarında ortaya çıkar.
Devletin ekonomisinin ne kadar güçlü ve yaşanabilecek şoklara karşı ne kadar dayanıklı olduğu da bu zor zamanlarda belli olur.
İşte Karadeniz'deki iki komşumuz olan Ukrayna ve Rusya bugün bunun sınavını veriyorlar.
Ukrayna, topraklarını işgal eden Rusya'ya karşı veriyor sınavını.
Sizce başarılı mı?
Bence değil.
Evet, Rus güçlerden geri alıp kurtardığı bazı toprakları var Ukrayna'nın, ancak bu, hâlâ azımsanmayacak büyüklükte ve stratejik birçok toprağının işgal altında olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Kırım yarımadasını kaybettiği yetmezmiş gibi Azak Denizi kıyısı boyunca uzanan topraklar da Ukrayna'nın elinden fiilen çıkmış durumda.
Topraklarını işgal eden güce karşı direniyor Ukrayna, ancak bunu kendi imkânlarıyla yapamıyor.
Başta ABD olmak üzere yaptıkları hiçbir yardımı karşılıksız yapmayan Batılı ülkelerin para, silah ve belki de asker desteğiyle Rusya karşısında bu savaşı yaklaşık 10 aydır sürdürebildi Kiev.
Kimileri için bu bir başarı olabilir, ancak kanımca Rusya işgaline direnen Ukrayna savaş ne kadar uzun sürerse başka devletlerin boyunduruğu altına o kadar fazla girmiş olacak.
Zira alınan parasal ve askeri desteklerin bedellerini geri ödenmesi belki de onlarca yılına mal olacak Ukraynalıların.
İş işgal noktasına gelince başka bir seçeneği olmayabilir doğrudur, ancak gerçekten güçlü bir devlet, işlerin bir gün bu noktaya gelebileceğini düşünerek gerekli hazırlığını önceden yapabilmelidir.
İşte Rusya Ukrayna'dan bu noktada ayrışıyor.
Batılı ülkelerin ağır yaptırımları altında Rusya bu savaşı veriyor ve Ukrayna'yı kazanıyor gibi göstermeye çalışanların aksine Moskova savaşı kaybetmiyor…
Yukarıda da ifade ettiğim gibi bir ülkenin başka bir ülke topraklarını işgal etmesi –kim yaparsa yapsın- yanlıştır, tasvip edilemez.
Ancak Rusya, bütün bu yaptırımlara rağmen ve son olarak Rus petrolüne 60 dolar tavan fiyat kotası getirildiği halde savaşı tek başına finanse edebiliyor.
Bunun çok sayıda sebebi sayılabilir. Rusya ekonomisinin bu kadar dirençli olmasının altında yatan en önemli nedeni ortaya koyan Rusya Başbakanı Mihail Mişustin'in, son yaptığı açıklamaya dikkatinizi çekmek isterim.
Mişustin, şunları söylüyor:
"Rusya ile Çin arasındaki ticarette ulusal para birimlerinin payı artıyor. Ticaretimizin neredeyse yarısını ulusal para birimlerimizle gerçekleştiriyor olmamız son derece önemli. Ticarette ulusal paralarla ödemelerin hâkim pozisyonda olması gerekiyor. Bu, çok kutuplu dünyanın egemen ekonomik ve mali politikasının mantığıdır."
Malumunuz 'milli paralarla ticaret' Prof. Dr. Haydar Baş Hocam'ın dünyada kabul görmüş tezi Milli Ekonomi Modeli'nde ifade ettiği formüllerden yalnızca biri.
Mişustin'in de ifade ettiği gibi başta Rusya ve Çin olmak üzere artık birçok ülke Batılı ülkelerin kurduğu ekonomik hegemonyadan hızla kendilerini kurtarıyorlar.
Bu konuda Rusya ve Çin için 'milli paralarla ticaret' hâlihazırda yaşandığı gibi en büyük kriz dönemlerinde can simidi olmuş durumda.
Derdim elbette Rusya ve Çin'i övmek değil, hangi açıdan bakarsanız bakın bizimle neredeyse hiçbir ortak noktası olmayan ülkeler, uygulayıp kendileri için olumlu sonuçlar aldıkları ekonomik hamlelerin kaynağı olan Milli Ekonomi Modeli'nin hâlâ ülkemizde hayata geçmemiş olmasından duyduğum üzüntüyü dile getirmek istiyorum.
İktidar olsun muhalefet olsun ekonomik sorunlarımıza ecnebilerden çözüm aramaktan başka bir yol düşünmedikleri ülkemizde, Milli Ekonomi Modeli'ni yine Prof. Dr. Haydar Baş'ın izinde Hüseyin Baş liderliğinde yürüyen Bağımsız Türkiye Partisi kadroları iktidara taşıyacak inşallah.
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024