Birkaç gün önce Boğaziçi Üniversitesi ve Açık Toplum Vakfı'nın desteğiyle Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünden Prof. Hakan Yılmaz yönetiminde, 18 yaş ve üzeri Türkiye nüfusunu temsil eden 2300 kişilik bir örneklem kullanılarak yüzyüze görüşmelerle yapılan bir araştırmanın sonuçları açıklandı. Araştırmanın amacı çözüm sürecine ilişkin toplumdaki algıları, bu algılar üzerinden çözüm sürecinde yapılabilecekler ve yapılamayacakları saptamaya çalışmak.Katılımcılara yöneltilen ilk soru sahip oldukları en önemli kimliğin ne olduğu. %74 bu soruya "T.C. vatandaşı olmak" cevabını verirken, %61 "Türk Milletinin mensubu olmak" cevabını vermiş."Anadiliniz Türkçe midir?" sorusuna %85 "evet" cevabı verirken, %8 "Türkçe anadillerimden biridir" cevabını vermiş. Sadece %6 "hayır Türkçe dışında bir dil anadilimdir" demiş. Prof. Hakan Yılmaz %93'lük bir oranın Türkçe'yi anadili olarak gördüğü sonucunun Avrupa ülkeleri içinde dahi önemli bir oran olduğunu, bunun da Türkiye'de ulus inşası sürecinin başarıyla gerçekleştiğinin bir göstergesi olduğunu vurguluyor.Araştırmanın en önemli sorularından biri de "Kürt sorununu doğuran en önemli sosyal neden hangisidir?" Bu soruya en yüksek oranda verilen cevap; "Kürt nüfusunun yoğun olduğu illerde işsizlik ve yoksulluğun yaygın olması." Bir diğer cevap; "bu illerde ağalık sistemi ve feodal yapı nedeniyle Kürt köylülerin çoğunun topraksız ve yoksul olması." Diğeri; "bu illerde doğal kaynakların ve insan gücünün sömürülmesi yüzünden geri kalmış olması." Bir başkası; "bu illerin Türkiye'nin diğer bölgelerine kıyasla devlet hizmetlerinden faydalanmaması." Prof. Yılmaz bu göstergelerin Güneydoğu sorununun aslında etnik değil ekonomik kaynaklı olduğu sonucuna varılabileceği yorumunu yapıyor.Araştırma Türkiye gerçeklerini ortaya koyması açısından gerçekten takdire şayan. Ama şu da bir başka gerçek ki; aslında bu sonuçlar Prof. Haydar Baş Bey'in uzun yıllardır Milli Ekonomi Modeli'ni ve Sosyal Devlet projelerini anlatırken savunduğu fikirlerin bir ispatı niteliğinde. O değil miydi; "Güneydoğuya ekonomik refahı getirdiğimizde, onlara iş, aş imkanı sağladığımızda dağdaki gençler geri döner, bir daha da onları kullananlara kanmaz" diyen? O değil miydi; "Türk-Kürt kardeştir, bizim aramızda etnik bir sorun yoktur" diyen? O değil miydi; "Güneydoğudaki madenlerin derhal yabancıların elinden alınıp halkın hizmetine sunulması gerekir" diyen? O değil miydi; "tarımı hayvancılığı bitirmeyin, Avrupa Birliği yaptırımlarına boyun eğmeyin" diyen?O değil miydi; Sosyal Devlet projelerini sırf bu gerçekleri gördüğü için üreten? Ama biz vatandaş olarak O'nu dinlemedik ve yanlış politikaların peşinden gittik. Bu araştırma aslında düşündüğümüz ya da hissettiklerimizle peşinden gittiğimiz politikaların çeliştiğini gösteriyor. Öyleyse artık bu çelişkiden kurtulmanın zamanıdır. Yoksa çözümler çözümsüzlük olmaya devam edecek...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Asude Havuzlu / diğer yazıları
- Mutluluk… / 22.11.2020
- Üniversite sınavındaki sorunları değil sistemi tartışalım / 02.07.2020
- Kaynakların sınırsızlığı üzerine / 23.04.2020
- Artık kimse... / 18.04.2020
- Yetim kalmak / 03.04.2020
- #HayatMEMleevesığar / 30.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın-II / 26.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın / 25.03.2020
- Başkalarının acısına bakmak / 05.03.2020
- Coğrafya kader midir? / 03.03.2020
- Üniversite sınavındaki sorunları değil sistemi tartışalım / 02.07.2020
- Kaynakların sınırsızlığı üzerine / 23.04.2020
- Artık kimse... / 18.04.2020
- Yetim kalmak / 03.04.2020
- #HayatMEMleevesığar / 30.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın-II / 26.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın / 25.03.2020
- Başkalarının acısına bakmak / 05.03.2020
- Coğrafya kader midir? / 03.03.2020