Çin'de açıklanan son resmi rakamlar önemli bir gerçeği ifade ediyor: Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli'nin tüketimi teşvik projeleri küresel krizden tek çıkış yolu.Neden mi? Dilerseniz Çin'de yaşanan ekonomik süreci biraz irdeleyelim.Malum, Çin üretimini ağırlıklı olarak ihracata bağlamış olan bir ülke?Dünya pazarlarında talep olduğu müddetçe Çin ihracat yapabiliyor ve ekonomisini büyütebiliyor. Ucuz iş gücü ve devletin de desteği sebebiyle Çin ile başka bir ülkenin rekabet edebilmesi oldukça zor.ABD'de başlayan küresel kriz dalga dalga tüm dünyayı kuşatınca, Çin de bundan nasibini aldı. Neticede en önemli müşterisi ABD'nin ekonomisi allak bullak oldu ve doğal olarak da Çin mamullerine talep azaldı. Diğer küresel pazarlarda da genel talep azalınca Çin'in ihracat rakamları düşmeye başladı.Özellikle son 6 ayda Çin'in dış ticareti daraldı ve ihracatı Nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 22.6 gerileyerek 91.94 milyar dolar olarak gerçekleşti.Küresel kriz sebebiyle Çin'in ihracatı bu daralmayı yaşarken, Ulusal İstatistik Bürosu'nun verilerine göre, geçen ay Çin'in büyüme oranı yılın ilk çeyreğinden yüzde 1.9 daha fazla oldu.İhracata bu kadar bağımlı olmasına rağmen büyümedeki artışın sebebi neydi?Çin, talebi teşvik etmeye yönelik tek model olan Milli Ekonomi Modeli'nden diğer 52 ülke gibi istifade ederek iç talebi canlandırma paketi devreye koydu.Tam 586 milyar dolarlık, diğer bir ifadeyle 4 trilyon yuanlık bir teşvik paketi?Çin bu paketle, Çin halkının sosyal refahını arttırmaya çalıştı, ayrıca altyapı çalışmalarına da bütçe ayırarak Nisan ayı itibarıyla sabit yatırımlarını yüzde 30.5 oranında arttırdı.Yani Çin, aynen MEM'in tavsiye ettiği gibi halkına bir vesileyle para pompaladı ve iç pazarın canlanmasını sağladı.Esasen Çin bu manevrayla ilk defa sağlıklı bir büyümenin işaretlerini de vermiş oldu.Çin Ticaret Bakanı Jiang Zanwei'nin geçen Şubat ayında yaptığı açıklama oldukça önemliydi. Zanwei, Çin hükümetinin iç talebi genişleterek tüketimi teşvik etmek için aldığı önlemlerin ilk sonuçlarının görüldüğünü belirtmiş, ekonomik büyümenin esas olarak iç talebe dayanarak ve özellikle tüketim artışıyla gerçekleştirilmesine olanak veren bir yapı oluşturulduğuna ve ekonomik büyüme hızının yüzde 8 olarak korunacağına Çin'in tam bir güven duyduğunu belirtmişti.Dünya Bankası yetkilileri de Çin'in attığı adımların doğru adımlar olduğuna yönelik açıklamalar yaptılar. Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, Çin'in talebi canlandırmak için çabuk ve agresif adımlar attığını ve buna bağlı olarak Çin'de büyümenin sürpriz yaparak beklentileri aşabileceğini belirtti.Evet, Çin herkesin de şahit olduğu şekilde, MEM'in gösterdiği doğru adımlarla ileriye doğru yürüyor.MEM'i uygulayan Rusya'nın ve Brezilya'nın ve diğer onlarca ülkenin elde ettiği faydalar da ortada?Her zaman söylediğimiz gibi MEM'i uyguladıkları noktada fayda görüyorlar, uygulamadıkları noktalarda ise zarar görüyorlar.Artık Türkiye de içinden çıkan MEM'in farkına varmalı ve daha büyük ekonomik darbelerden kurtulmalı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025