CERN'le kendi batıllarına delil arıyorlar

Prof. Dr. Haydar Baş'ın ekonomi sahasındaki dehasına Milli Ekonomi Modeli eseri ile bütün dünya şahit oldu. Ama görünen o ki, Prof. Dr. Baş, ekonomi sahasında olduğu kadar fizik ilminde de gerçek bir dahi.Geçtiğimiz günlerde CERN deneyini değerlendirirken fizikle ilgili çok önemli tespitler yaptı. Malum, Batılı bilim adamları bu deneyi maddeyi tanımak ve kâinatın yaradılış sırrını keşfetmek için yapıyorlar. Kendi açıklamaları böyle?Tabii, bu hedef manevi bir hedef?Prof. Dr. Haydar Baş, bu konuda şu önemli uyarıda bulunuyor:"Bilim adamları yola çıkarken birtakım varsayımlardan hareketle yola çıktılar. Ve her ne kadar yaptıkları deney fiziki olmuş olsa bile manevi referanslardan hareketle bir deney yapıyorlar. Mesela bir karanlık madde ve tanrı parçacığı gibi bir takım ifadelerle beraber elde tutulmayan, gözle görülmeyen duyu organlarıyla hissedilmeyen bir varlıktan bahsediyorlar. Bu manevi bir referanstır. Şimdi eğer işe manevi bir referansla başlayacaklarsa batının manevi referansları sağlam değildir. Teslis akidesi üzerine bina edilmiştir. Gene varmak istedikleri netice o sonuç olacaktır. Yani başladıkları nokta olacaktır."Dikkat ederseniz, Batının ekonomi sahasında da yanlışı daha tanımdan başlıyordu, fizikte de aynı manzarayı görüyoruz. Batının bu temel yanlışı her sahada yaptığını da görüyoruz. Batının bu temel yanlışı, Prof. Dr. Baş'ın da altını çizdiği gibi hep teslis inancından kaynaklanmaktadır.Batının, ekonominin tanımına koyduğu "kaynakların sınırlı olduğu" inancı, inançlarında yer alan "Allah'ın eli fakirdir" batıl inancının bir tezahürüdür. Batının bu temelden çıkarak oluşturduğu ekonomi binası, dünyaya kan ve gözyaşından başka bir şey getirmemiştir.Şimdi de fizik sahasında benzer bir hataya düşüyorlar. Fiziksel bir patlamayla manevi bir konuyu anlamaya çalışıyorlar. Hz. İsa'nın babasız dünyaya gelmesini anlayamayan ve akılla yoruma kalkışan, hatta bu sebeple, Hz. İsa'ya ve Hz. Meryem'e ilah gözüyle bakan Batının tabii ki kâinatın ve maddenin yaradılışını bu şekilde anlayacağını düşünmesi normaldir. Prof. Dr. Haydar Baş, "Eğer gerçekten manevi bir gücü referans olarak kabul ediyorlarsa bu tevhit akidesi olması lazım" dedikten sonra, yaradılışın sırrını şöyle açıklıyor: "Allah yoktan var ettim, buyuruyor. Bu çok ayrı bir nükte. Bu nükteye batı gelmediği müddetçe yaptığı her deneyişin sonucu yanlıştır. Yani adı fizik de olsa, kimya da olsa, biyoloji de olsa kendini kandırmaktır. Kendi batılına delil aramaktır."Prof. Dr. Baş, Batının anlamak için çaba sarfettiği, ama bu şekilde anlamasının asla mümkün olmayacağı maddeyi doğru bir bakış açısıyla bakın nasıl anlatıyor:"Eğer doğruyu gerçeği, tevhidi bulmak istiyorsa hodri meydan çıksın maddenin yokluğunu ispat eden delilleri ortaya koysun. Yani maddeyi yok etsin. Daha doğrusu maddeyi çökertsin. Hani elektronun çekirdek etrafında dönüşü var ya maddeyi vücuda getiren bu dönüştür. Bu madde içi zamandır. Madde içi zamanı durdurması lazım. Bunun durması için de muayyen bir soğukluğa erişmesi lazım. Çöküş böyle mümkün olur. Şu anda genleşmiş vaziyette. Bu dönüş devam ettiği müddetçe maddenin çöküşü mümkün değildir. Belli soğukluğa inerse o inişte elektron hareketi çöker, yani kaybolur gider. Kaybolunca madde yok olur. İşte oradan yola çıkarak bir şeyi ispat edecekse, erkekse ispat etsin, olay budur. Sen şimdi var olan bir şeyden ben bunu protonlarını çarpıştırıyorum, bir deney yapıyorum diyorsun. Senin yaptığın tüp bebekle insanların çocuk sahibi olması gibi bir şey."