Hükümetin, ekonomi politikalarındaki olumsuzluğunu gösteren ve döviz açığını ifade eden cari işlemler açığı mayıs ayında oldukça yüksek bir oranda artış gösterdi.Merkez Bankası verilerine göre, cari işlemler açığı bu yılın mayıs ayında geçen yılın mayıs ayına göre yüzde 77,9 'luk bir artış kaydetti.Geçen yıl 1 milyar 332 milyon dolardı, bu yıl ise 2 milyar 370 milyon dolar oldu.Cari açık 2005'in ilk 5 ayını kapsayan ocak-mayıs döneminde ise yüzde 32 artarak 11 milyar 116 milyon dolar oldu. Geçen yılın ocak-mayıs döneminde cari açık 8 milyar 417 milyon dolardı.Bu oranlar, cari açığın beklenenin çok çok üzerinde olduğunu göstermektedir. Makasın ağzı sürekli artan bir oranda açılmaktadır.Daha önceki yazılarımızda da defalarca ifade etmiştim, bu açık bundan sonra da sürekli artacaktır diye. Yanılmak isterdim, ama yanılmadım. Korkarım, bu durum daha da kötüleşecek.Nedenlerini şöyle izah edebilirim:Cari açığın azalma eğilimi göstermesi için ihracattaki artış oranının ithalatın artış oranından fazla olması gerekmektedir. Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) verileri göstermektedir ki, bunun tam tersi olmaktadır. Bu yılın mayıs ayında dış ticaret açığı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 44,3 artış göstermiştir. Nisan'da bu oran yüzde 24,4 oranındaydı. Yani dış ticaret açığı sadece artmakla kalmıyor, gittikçe artış oranları da katlanıyor. İhracat artıyor, ama ithalat ondan kat be kat daha fazla artıyor.Bu arada taşeron ekonomistlerimiz bazı sektörlerde ihracat şöyle arttı, böyle arttı diyerek methiyeler düzüyorlar. Yukarıdaki verileri örtbas etmeye çalışıyorlar, ama yalancının mumu yatsıya kadar yanar.Otomotiv sektöründe ihracatın arttığından bahsedilir. Toplam 6 milyar 636 milyon dolar 59 bin dolarlık bir ihracatımız var. Otomotivdeki başarımızdan bahsedilir, ama bu sektörde yapılan ithalattan hiç bahsedilmez.Otomotiv ihracatının yüzde 72,4'ü müstakbel adaylar Romanya ve Bulgaristan dahil AB ülkelerine gerçekleştirildi. Bu ihracatın yarısından fazlası da Almanya, İtalya, Fransa, İngiltere ve İspanya gibi otomotiv sektöründe belli bir noktada olan ülkelere yapılmaktadır.Şimdi şu noktaya dikkat! Türkiye otomotiv sektöründe montaj sanayi olarak çalışmaktadır. Bir taraftan parçalar geliyor, montajını yapıyoruz, sonra tekrar geri gönderiyoruz. Yani buna ihracat demeye bin şahit ister. Kağıt üstünde ihracat. Gazetelerimizde manşetten ihracat şu kadar arttı, bu kadar arttı diye haber yaparlar, madalyonun diğer yüzünden hiç bahsetmezler.Bu tür çabalar cari açık gerçeğini gizleyememektedir, sadece çözümü geciktirmektedir.Yarın cari açık konusuna devam edeceğim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025