AKP hükümetinin, 3 yıllık iktidarı zarfında "milletin hayrına dişe dokunur bir adım" dahi atmaz iken, "AB, ABD ve IMF taleplerini ıskalamaksızın icraata koymak" suretiyle "kendini bitirmesi", en çok "AKP beslemesi yeniyetme yeşil kartel"i telaşlandırıyor.AKP'li vekillerden çok "yandaş yeşil kartel"i ve "klasik iri kartel medyası"nı, AKP'nin koltukta biraz daha nasıl tutarız telaşı kapladı. Bu uğurda her türlü cambazlığı sergiliyorlar.Önümüzdeki seçimde milletimizin kendilerini, "önceki AB'ci-IMF'ci koalisyon ortakları"na yaptığı gibi "aynen sandığa gömme"ye karar kılma noktasına geldiği AKP'ye birkaç koltuk çıkarmak için seferber oldular.Fısıltı gazetelerinde milletin kulaklarına üflenen Amerikancı söylem ile "yandaş yeşil kartel" ile "iri kartel"in topluma pompaladıkları şeyler "birbirlerini tamamlayan argümanlar".Cambazların birinci argümanıBirinci argüman şu... Neymiş efendim, AKP masonlarla mücadele veriyormuş... Cümle ortak; "Baksanıza AKP'nin YÖK ile dalaşına, adım attırmıyorlar ki." "İri kartel" masonların tanıtım ve reklamını yapıyor, buna paralel olarak "yandaş yeşil kartel" de "güya AKP'nin bunlarla mücadelesi"ni servis edilyor. YÖK üyelerinin masonik bağlantıları güya işportaya indiriliyor. Papalık misyonunun bir parçası olan Amerika'da mukim efendinin ve diyalogcu nurcuların "İslam akaidine yönelik tabribat"ları ve "Müslüman Türk Milletinden yeni Hıristiyan azınlığın ötesinde papaz üreten misyonerlik" faaliyetleri "besleme yeşil kartel" tarafından İslam boyasıyla boyanırken, güya Rektör Yücel Aşkın gürültüsünün "Haç"lı yönleri öne çıkartılıyor. AKP, işte bunlarla mücadele veriyor ey millet, deniyor. Kırsalda da kulaklara bu ve buna benzer argümanlar fısıldanıyor "güya muhafazakar siyasetin devamı" adına.AKP'nin "kurucuları arasındaki masonlar"a dair haberler ise, gazete ve dergi arşivlerinde küflenmeye ve çürümeye terkedilmiş... Tam bir cambazlık tezgâhı.AB, masonik oluşumun daniskasıEn gelişmiş masonik oluşum olan Avrupa Birliği'ne Türkiye'yi ne pahasına olursu olsun sürüklemeyi yegane hedef edinmiş AKP'nin, yerli masonlarla mücadelesi olarak takdim edilen tablo, olsa olsa parsa kapma yarışıdır. Tiyatrodur. Cambaza bak oyunudur.AKP'nin vasıl olmak için can attığı AB'nin "küresel bir masonik örgütlenme" olduğunu bilmeyenler veya bilmezlikten gelenler varsa, Aytunç Altındal'ın "Gül ve Haç Kardeşliği" adlı eserine göz atsınlar.Türkiye'yi "etnik parselasyon" yöntemine tabi tuturak, bölgesindeki potansiyel gücünü yok edip dağıtmaya dönük en kapsamlı masonik proje olan AB'nin ne menem bir oluşum olduğunu algılamak isteyenler, vesikalara dayalı bu kaynak esere müracaat etsinler... AKP hükümetinin foyasını ve ortaya koyduğu icraatlarla hakikatte kimlere hizmet ettiğini de böylece belki fark ederler.Başörtüsünden koltuk çıkartmakGeniş taban nezdinde kredisini bitirmiş AKP'ye birkaç koltuk temin etme cambazlığının diğer argümanı ise, Çankaya hesapları etrafında kopartılan "Emine hanımın başörtüsü" fırtınası...Zannetmeyin ki bu fırtına, R. T. Erdoğan'ın Çankaya hesaplarını gerçekleştirmeye dönüktür.Bu fırtına, Erdoğan'a Çankaya koltuğunu temin etmeye dönük değil; bilakis "yenilenmiş bir mağdur Erdoğan" pozisyonu oluşturarak önümüzdeki seçimde AKP'ye ve Erdoğan'a birkaç koltuk temin etmek içindir. İlginçtir, bu fırtına, iri kartel ve yandaş yeşil kartel paslaşmasıyla karşılıklı oluşturulmaktadır. Yandaş yeşil kartel ve marjinal diyalogcu nurcu tabanın fısıltı gazeteleri, başka tarafa kaymış geniş muhafazakar tabana "ne yapalım medeniyetimize, milletimize, dinimize, başörtümüze bilmem ne edenler bari bizim adamlar..." demeye şartlandırmaktadırlar, dedirtmeye çalışmaktadırlar. Başka yolları kalmamış. Çünkü, birkaç rantiyeciye ihale vermek suretiyle geçim temin etmek dışında; AKP'nin tabana "Şu yarana merhem oldum, şu derdini çözdüm, şu işini hallettim" diyecek bir icraatı yok ki.AİHM'de "başörtüsü yasağının aynen devam etmesi savunması" yapan AKP hükümeti ve Erdoğan'a birkaç koltuk temin edebilmenin yolu, Emine hanımın başörtüsü üzerinden "Çankaya mağduru bir Erdoğan" türetmektir... Cambazlık bu.Bir hakkı teslim asaleti...Vatan gitmiş, Kıbrıs avucumuzun içinden kaymış, Türk milleti dağılmış, etnik kimlikler türitilmiş, ekonomi bitmış, faiz almış başını yürümüş, açlık ve sefalet kol gezmiş, insanımızın anası ağlamış, gençlerimiz kaybolmaya yüz tutumuş, Türk milletinin asaleti ve medeniyeti beş paralık hale sürüklenmiş, ne AKP'nin, ne de beslemesi yandaş yeşil ve iri kartel medyanın derdi... Tek dert, bundan sonraki parsa ve koltuk. Kavga kayıkçı kavgası, oyun cambaza bak oyunu...Toplumda etkili ve yetkili diye geçinenlerin birçoğu bu "medyatik cambazlık oyunu"nun tarafı veya karşı tarafında "kendilerine biçilen rolü" üstlenerek katkıda bulundu. Ama bir tek BTP, "cambazların ipliği"ni pazara çıkardı, reel ve somut Milli Ekonomi Modeli'yle, Sosyal Devlet ve Sosyal Barış projeleriyle oyunlarını bozdu... Bir kereliğine de olsa toplumun, tehlikede olan vatan, millet ve devlet adına "denenmiş eski partileri"ni bir yana bırakarak, Türk Milletinin yok edilmeye sürüklendiği bu süreçte particilik taasubunu bir kenara koyarak "Bu sefer BTP..." demeleri bir hakkı teslim olsa gerektir. Bu asil tavır, Türkiye'yi kurtarır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019