Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) 4. Olağan Büyük Kongresi geçtiğimiz Pazar günü Ankara'da gerçekleşti ve Prof. Dr. Haydar Baş yeniden partinin genel başkanı oldu.Kongre sabah saat 10:00'da başladı ve saatlerce sürmesine rağmen coşku ve tempo hiç düşmedi.Kürsüye çıkan her konuşmacı yaptıkları heyecan dolu konuşmalarıyla salondaki partilileri sürekli coşkulu tuttu.Konuşmalar muhteşemdi, sanatçı Ayhan Aşan ve Gürkan Demir'in söylediği şarkı, türkü ve marşlar muhteşemdi, salondaki heyecan ve coşku muhteşemdi?Ve öğleden sonra başlayan ve üç saati aşkın süren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın konuşması ise hepsinden daha muhteşemdi.Prof. Dr. Baş'ın konuşmasında diğer siyasi parti başkanlarının konuşmalarının aksine, hem problemlerin doğru teşhisi, hem de çözümü vardı.AKP iktidarı, uyguladığı sadaka ekonomisiyle vatandaşı bir poşet erzağa, bir miktar kömüre, birkaç ekmeğe muhtaç hale getirirken, çiçeği burnunda genel başkan Gandi Kemal ise yoksulların sofrasına oturacağından bahsediyordu.Prof. Dr. Haydar Baş ise BTP iktidarı döneminde sofrasına oturulacak yoksulun bulunamayacağını, sosyal devlet projeleriyle her vatandaşın zenginleşeceğini belirtti.Öyle ya, 500 TL Vatandaşlık Maaşı, 500 TL Ev Hanımı Meslek Maaşı, 3000 TL asgari ücret, 15 bin lira doğum parası, 250 TL çocuk parası ve daha nice sosyal devlet projeleriyle her eve en az 4000 TL aylık para girecek.Hükümet kişi başı milli geliri yıllık 8500 dolar olarak açıklamıştı. Fakat ülkemizde bulunan gelir dağılımındaki uçurum sebebiyle vatandaşın yüzde 90'nının böyle bir geliri yok.Prof. Dr. Baş'ın ifade ettiği gibi ortada para var, ama vatandaşın cebinde değil.İşte Prof. Dr. Haydar Baş'ın sosyal devlet projeleri, bu var olan gelirin adil bir şekilde paylaşımını sağlayacak.Sayın Baş'ın bu vatandaş yanlı projelerinde, adil paylaşımında Ehl-i Beyt'in kokusunu almamak mümkün değil. Ki, kendisi de bunu ifade etti ve Ehl-i Beyt'in yolundan gittiğini belirtti. Prof. Dr. Baş, 20'lik bir delikanlının enerjisiyle 3 saati aşkın hem de ayakta, sürekli artan bir tempoda konuştu, salondaki BTP sevdalıları ise hop oturup hop kalktı.Nasıl oturabilirsiniz ki, karşınızdaki lider dimdik ayakta, bir o tarafa bir bu tarafa giderek hem ölçülü hem de heyecanlı konuşuyor, hem akla hem de gönle hitap ediyor.Eminim ki ekranı başında izleyenler de heyecandan hop oturup hop kalkmıştır ki aldığım duyumlar da öyle olduğunu gösteriyor.BTP'nin bu bayram havasında geçen kongresi, sıkıcı siyasi kongreleri de tarihte bıraktı.Bir tarafta gerçeklerin yalnız gerçeklerin ortaya konulduğu bir kongre, diğer tarafta ise baştan sona sadece siyaset tiyatrosu?Bir tarafta Ehl-i Beyt'in ve aziz Türk milletinin rüzgarı, diğer tarafta ise okyanus ötesinin?Tarihi BTP Kongresi'nde Malazgit fethinin coşkusu vardı.Kongre'de, İstanbul'un fethinin coşkusu vardı.Kongre'de İstiklal zaferinin coşkusu vardı.Şunu gördüm ki, Türk milleti o heyecanı aldığı ve o coşkuya sahip olduğu zaman karşısında hiçbir engel kalmaz.Ve yine gördüm ki, Türkiye'nin geleceği Bağımsız Türkiye Partisi'ne ait?Şu bir gerçek ki, bu partiye, liderine ve kadrosuna bu coşkuyu ve heyecanı veren İrade elbette ki çok önemli sorumlulukları ve yetkileri de nasip edecektir. Hiçbir şey boşuna değildir. Her şey O'nun takdirinden ibarettir.Önemli olan emanete ehil olmak ve hak etmektir ve BTP kadroları yıllardır yaptıkları hizmetlerle ve ortaya koydukları projelerle emanete ehil olduğunu defalarca ispatlamıştır ve iktidarı fazlasıyla hak etmektedir. Acaba millet ne zaman bu çözümleri hak edecek? Millet olarak asıl sorgulamamız gereken konu budur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025