Obama, bu yıl "soykırım" diyecek mi demeyecek mi?Türkiye'nin bütün dış politikası hatta iç politikası buna kilitlendi.Dememesi için konuyla alakalı, ya da hiç alakası olmayan onlarca taviz veriliyor.Bütün dünya da "ver, ver?" diye tempo tutuyor.Ermenistan'la ilişkiler normalleştiriliyor. "Normalleştirme" ne demekse?Durun, anlamanızı biraz kolaylaştırayım. ABD literatüründe nasıl "demokratikleştirme", "işgal, katliam, tecavüz?" anlamı taşıyorsa, işte "normalleştirme" de öyle bir şey.Yani ilk anlamının tam tersi bir anlam ifade ediyor.Şimdi "normalleştirme"yi tanımlayalım.72 milyonluk Türkiye, küsuratımız kadar nüfusu olan Ermenistan'la savaş yapmış ve kaybetmiş. Siz duymadınız, görmediniz ama böyle. Neticesinde mütareke anlaşması imzalanıyor ve Türkiye yenik taraf olarak Ermenistan'ın her dediğine evet diyor. İşte ilişkilerin normalleştirilmesinin taşıdığı anlam bu?Ermenistan milim kadar geri adım atmıyor.Türkiye ise verdikçe veriyor?Bütün bunlar Obama "soykırım" demesin diye yapılıyor.Başka?ABD bastırıyor, "Afganistan'da ABD'nin kutsal(!) idealleri için çarpışacak yiğit Mehmetçik istiyorum" diye.Diğer bir ifadeyle ABD diyor ki, "Türk ordusu o kadar önemli ki, bu gücü sadece Türk milletini ve Türkiye'yi korumak için değil, ABD, İsrail ve AB için de değerlendirelim. Hatta Türkiye için bu güçlü orduyu israf etmeye bile gerek yok. Hem ABD askerlerinin canı kıymetlidir, onları heder etmeyelim. Türk askeri ABD için öldükçe biz de rahat ve huzurlu oluruz"Yanlış anlamayın, Kore harbine katılan Türk askerleri için bu ve benzeri ifadeler ciddi ciddi kullanıldı, size şaka gelmesin.Bizimkiler de atlıyorlar, "Aman Obama, sakın "soykırım" deme, sorun değil, hallederiz."Sanki ABD ideali için canını verecek olan kendi çocuklarıymış gibi.Irak'ta işgale, tecavüze imza atmış, Başbakanımızın ifadesiyle, "Kahraman(!) Amerikan askerlerinin yurtlarına sağ salim dönmesi için" Türkiye topraklarının kullanılması da diğer istenen taviz.Siyasilerimizin bu konuda olumsuz bir cevabı yok.Hatta bırakın olumsuz cevabı davetkar bir tutum içindeler."Buyurun sizindir" diyorlar.Eski bir başbakanımızın ifadesiyle, "Bu konu ABD için uygunsa, bizim incelememize gerek yok" kabilinden?Mesele yine şu 24 Nisan hikayesi?Aman ABD Başkanı Obama "soykırım" demesin.Soru şu: Eğer Obama ya da öncekiler "soykırım" deselerdi bugün ve bugüne kadar verilen tavizlerden daha fazla ne verilebilirdi?Bu tavizkar ve taşeron siyasi anlayış devam ettiği müddetçe neticede sadece ABD Başkanı "soykırım" dememiş olacak, ama geride ne Türkiye ne de Türk milleti kalacak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 1 Mayıs: İşçi de mağdur, işsiz de… / 30.04.2025
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025