Kıymetli okuyucular hepiniz bilirsiniz deveye sormuşlar boynun niye eğri. Deve demiş ki nerem doğru ki.
Maalesef Beşiktaş'ın durumu da bu. Beşiktaş ne formasyon olarak ne teknik direktörün tercihleri olarak ne de futbolcuların performansları olarak ortaya olumlu bir tablo koyabildi.
İlk hata olarak çift santrforu eleştirebiliriz. Bir kere çift santrfor günümüz futbolunda bir lüks.
Çift santrfor ile oynarken orta sahada ister istemez bir kişi eksik oynuyorsunuz.
Sergen Yalçın Larin'in yanında Batshuayi'yi forvet arkası gibi oynatmayı düşünmüş olmalı çünkü Batshuyai bu tip özellikleri gösteren bir santrfor.
Hemen arkada ise Pjanic yerleştirilmişti. Bu planın işlemesi için Batshuayi ve Pjanic'in uyumlu olması gerekliydi.
Ne var ki Batshuayi istekli ve arzulu başlasa da Pjanic ile uyumlu değildi.
Batshuayi maça kendi gibi istekli başlayan N'Koudou ile uyumlu oldu ama ne Ghezzal ne de Pjanic bu ikiliye eşlik edebildi.
Zaten Pjanic dar alan oyuncusu değil. Dar alana pas atan bir oyuncu. Kalabalığın içinde kayboluyor.
Ayrıca Batshuayi Larin'i yeteri kadar destekleyemedi Bütün bu nedenlerden dolayı Beşiktaş topa sahip olsa da pozisyon ve gol üretemedi.
Teknik direktör tercihlerine gelecek olursak eğer tek kelimeyle Mert Günok tercihinin bariz şekilde yanlış olduğunu söyleyebiliriz.
Ersin Destanoğlu formda ve daha iyi kaleci. Neden Ersin varken Mert tercih edilir ben akılcı bir izah bulamıyorum.
Futbolcu performansları da ayrı bir sorun 90 dakika boyunca Beşiktaş'ın sonuç alabilecek bir organizasyon yaptığına ben bu maçta şahit olmadım.
Ben maçın Mert ve Necip yüzünden Beşiktaş'ın elinden gittiğini düşünüyorum.
Gerçek anlamda Necip ve Mert Beşiktaş'ı yaktı.
37'de Necip kaptan olarak bir kaptanın sorumluluğuna yakışmayacak şekilde bir kırmızı kart gördü.
Yahu arkadaşım karate oynamıyoruz futbol oynuyoruz. O ne biçim bir rakibe giriş.
Hakem de bu pozisyonu VAR yardımıyla çözüyor. Bu kadar net pozisyon için direkt kırmızıyı çıkarması lazım.
Yok hayır VAR uyarısı ile kırmızıya karar kılıyor. Hadi Necip burada yaktı.
Mert'e ne demeli. Dakika 55 Mert on sekiz dışına çıkıp topa kafasıyla müdahale edecek ama o da ne top hemen kafasının üstünden süzülüp arkasına düşüyor.
Balde bomboş kaleye golü atıyor maç oluyor 2-0. Tabii Mert çok büyük talihsizlik yaşadı.
Dizi döndü büyük geçmiş olsun ama yaptığı hataydı. Adeta maçı ikram etti.
Tabii burada söylemek lazım. Mert'in çime takılıp dizinin dönmesi ile Champness centilmenliğe yakışmayacak bir gol attı.
Maç zaten 3-0 rakibin büyük bir talihsizlik yaşıyor artık atmayı ver. Neyse yine de tartışmalı bir yön bu. Maç 0-0 olsa ne olacaktı. Atmasa ne olurdu? Düşünmek lazım.
Maçın genel akışını düşünürsek. Aslında Beşiktaş maça kötü başlamadı.
N'Koudou ve Batshuayi hırslı ve istekliydiler. 9'da Ghezzal'ın şutunu kaleci Okan çok güzel çıkardı.
14'te ise Rosier kaleciyle karşı karşıya golü kaçırdı.
Öncesi N'Koudou'nun pası da çok şıktı.
Sonrasında ise Rosier penaltıya sebep oldu.
Hakem yine VAR yardımıyla pozisyonu çözebildi. Penaltı kararı bence doğruydu.
Necip kırmızıyı görüp kaptanlığını yaptığı takımı on kişi bırakınca zaten 11'e 11 pozisyon kısırlığı yaşayan Beşiktaş maçın geri kalanında çok fazla net gol pozisyonu bulamadı.
İlk yarıda uzatma anlarında Umut ile Batshuayi bir organizasyon yapsa da buradan Beşiktaş adına bir sonuç çıkmadı.
54'te Larin'in kafası auta giderken 71'de de Rosier şutu direkte patladı.
Bu sonuçla birlikte Beşiktaş son 6 resmi maçını da kaybetmiş oldu.
Şampiyonlar Ligi'nde 0 puan. Lider Trabzon ile maç fazlasıyla 14 puan fark. Kaybedilen prim 11 milyon avro.
Peki Beşiktaş nereye gidiyor? Kim bu gidişi tersine çevirecek. Beşiktaş bu kadar silik olur mu?
Diyelim şampiyonluğa oynamıyorsun. Olabilir ama evinde 4 yeme. Bu ne biçim büyük takım olmak.
Maalesef Beşiktaş'ın durumu da bu. Beşiktaş ne formasyon olarak ne teknik direktörün tercihleri olarak ne de futbolcuların performansları olarak ortaya olumlu bir tablo koyabildi.
İlk hata olarak çift santrforu eleştirebiliriz. Bir kere çift santrfor günümüz futbolunda bir lüks.
Çift santrfor ile oynarken orta sahada ister istemez bir kişi eksik oynuyorsunuz.
Sergen Yalçın Larin'in yanında Batshuayi'yi forvet arkası gibi oynatmayı düşünmüş olmalı çünkü Batshuyai bu tip özellikleri gösteren bir santrfor.
Hemen arkada ise Pjanic yerleştirilmişti. Bu planın işlemesi için Batshuayi ve Pjanic'in uyumlu olması gerekliydi.
Ne var ki Batshuayi istekli ve arzulu başlasa da Pjanic ile uyumlu değildi.
Batshuayi maça kendi gibi istekli başlayan N'Koudou ile uyumlu oldu ama ne Ghezzal ne de Pjanic bu ikiliye eşlik edebildi.
Zaten Pjanic dar alan oyuncusu değil. Dar alana pas atan bir oyuncu. Kalabalığın içinde kayboluyor.
Ayrıca Batshuayi Larin'i yeteri kadar destekleyemedi Bütün bu nedenlerden dolayı Beşiktaş topa sahip olsa da pozisyon ve gol üretemedi.
Teknik direktör tercihlerine gelecek olursak eğer tek kelimeyle Mert Günok tercihinin bariz şekilde yanlış olduğunu söyleyebiliriz.
Ersin Destanoğlu formda ve daha iyi kaleci. Neden Ersin varken Mert tercih edilir ben akılcı bir izah bulamıyorum.
Futbolcu performansları da ayrı bir sorun 90 dakika boyunca Beşiktaş'ın sonuç alabilecek bir organizasyon yaptığına ben bu maçta şahit olmadım.
Ben maçın Mert ve Necip yüzünden Beşiktaş'ın elinden gittiğini düşünüyorum.
Gerçek anlamda Necip ve Mert Beşiktaş'ı yaktı.
37'de Necip kaptan olarak bir kaptanın sorumluluğuna yakışmayacak şekilde bir kırmızı kart gördü.
Yahu arkadaşım karate oynamıyoruz futbol oynuyoruz. O ne biçim bir rakibe giriş.
Hakem de bu pozisyonu VAR yardımıyla çözüyor. Bu kadar net pozisyon için direkt kırmızıyı çıkarması lazım.
Yok hayır VAR uyarısı ile kırmızıya karar kılıyor. Hadi Necip burada yaktı.
Mert'e ne demeli. Dakika 55 Mert on sekiz dışına çıkıp topa kafasıyla müdahale edecek ama o da ne top hemen kafasının üstünden süzülüp arkasına düşüyor.
Balde bomboş kaleye golü atıyor maç oluyor 2-0. Tabii Mert çok büyük talihsizlik yaşadı.
Dizi döndü büyük geçmiş olsun ama yaptığı hataydı. Adeta maçı ikram etti.
Tabii burada söylemek lazım. Mert'in çime takılıp dizinin dönmesi ile Champness centilmenliğe yakışmayacak bir gol attı.
Maç zaten 3-0 rakibin büyük bir talihsizlik yaşıyor artık atmayı ver. Neyse yine de tartışmalı bir yön bu. Maç 0-0 olsa ne olacaktı. Atmasa ne olurdu? Düşünmek lazım.
Maçın genel akışını düşünürsek. Aslında Beşiktaş maça kötü başlamadı.
N'Koudou ve Batshuayi hırslı ve istekliydiler. 9'da Ghezzal'ın şutunu kaleci Okan çok güzel çıkardı.
14'te ise Rosier kaleciyle karşı karşıya golü kaçırdı.
Öncesi N'Koudou'nun pası da çok şıktı.
Sonrasında ise Rosier penaltıya sebep oldu.
Hakem yine VAR yardımıyla pozisyonu çözebildi. Penaltı kararı bence doğruydu.
Necip kırmızıyı görüp kaptanlığını yaptığı takımı on kişi bırakınca zaten 11'e 11 pozisyon kısırlığı yaşayan Beşiktaş maçın geri kalanında çok fazla net gol pozisyonu bulamadı.
İlk yarıda uzatma anlarında Umut ile Batshuayi bir organizasyon yapsa da buradan Beşiktaş adına bir sonuç çıkmadı.
54'te Larin'in kafası auta giderken 71'de de Rosier şutu direkte patladı.
Bu sonuçla birlikte Beşiktaş son 6 resmi maçını da kaybetmiş oldu.
Şampiyonlar Ligi'nde 0 puan. Lider Trabzon ile maç fazlasıyla 14 puan fark. Kaybedilen prim 11 milyon avro.
Peki Beşiktaş nereye gidiyor? Kim bu gidişi tersine çevirecek. Beşiktaş bu kadar silik olur mu?
Diyelim şampiyonluğa oynamıyorsun. Olabilir ama evinde 4 yeme. Bu ne biçim büyük takım olmak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Şampiyonluk hayal değil / 27.01.2025
- Galatasaray çok zorlandı / 26.01.2025
- Mourinho total futbola inanıyor / 24.01.2025
- Uğursuz gün / 22.01.2025
- Fenerbahçe'de işler yolunda / 20.01.2025
- Muazzam ikinci yarı / 18.01.2025
- Dağılmadan ve sıkılmadan / 14.01.2025
- Kötü hava kötü futbol / 13.01.2025
- Tatmin etmez / 12.01.2025
- Dermansız Fenerbahçe / 06.01.2025
- Galatasaray çok zorlandı / 26.01.2025
- Mourinho total futbola inanıyor / 24.01.2025
- Uğursuz gün / 22.01.2025
- Fenerbahçe'de işler yolunda / 20.01.2025
- Muazzam ikinci yarı / 18.01.2025
- Dağılmadan ve sıkılmadan / 14.01.2025
- Kötü hava kötü futbol / 13.01.2025
- Tatmin etmez / 12.01.2025
- Dermansız Fenerbahçe / 06.01.2025