Çok kötü başladığımız günde bir üzüntü de Galatasaray ile yaşadık.
Galatasaray bu maça kadar puan alamayıp ancak bir gol atabilen Dinamo Kiev ile 3-3 berabere kalarak büyük bir hayal kırıklığı yaşattı.
Bu maçta gözüken olgular nelerdi derseniz şunları söyleyebiliriz.
Bir Galatasaray'ın sol kanadı berbattı. Ne Yunus ne de Jakobs savunma olarak hücum olarak etkiliydiler. Sol kanat savunma olarak çöktü.
İki Barış Alper Yılmaz ilk yarı değil ama ikinci yarı oldukça faal idi. Ne var ki bu faaliyetlerinde etkili değildi.
Üç Torreira ve Berkan ikinci yarının başından ortalarına doğru oyundan savunma anlamında düştüler.
Dört Osimhen ilk yarı boyunca tek başına takım gibiydi ama aynı performansı ikinci yarı sergilemedi.
Beş Okan Buruk'un oyuncu değişikleri ve tercihlerinde hatalı idi. Çöken sol kanada bir çözüm bulacağına tuttu sağ kanadı değiştirdi.
Oyuna sonradan giren Jelert kısa süre içerisinde formda olduğunu gösterdi. Hamle oyuncusu olarak değil ilk 11'de başlamalı idi.
Hatta Jelert, berbat Jakobs'un yerine sol bek olarak başlayabilirdi.
Bazı pozisyonları değerlendirerek Galatasaray'ın eksiklerini daha iyi görebiliriz.
Bakın Galatasaray'ın kalesinde gördüğü ilk golde savunmadaki hiçbir oyuncu doğru mevkilerinde değildi.
Jakobs yerinde değildi. Jakobs'un işini yapmaya çalışan Abdülkerim Bardakçı'nın yerini doldurmaya çalışan Kaan Ayhan idi.
Böyle savruk bir savunma ile gelişen hücumun golle sonuçlanmaması mucize olurdu.
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Jakobs ile Galatasaray bir kişi eksik oynadı.
Maçta Barış Alper oldukça faal idi. Fakat etkili değildi.
42'de Torreira'dan aldığı bir pasta ileri doğru oyunu taşıması lazımdı. Fakat Torreira'ya anlamsız bir pas verdi.
Barış Alper 62'de Osimhen'e iyi bir pas verdi. Fakat bu sefer de Osimhen ofsaytta idi.
Hemen bir sonraki pozisyonda Barış rakibe bir orta kesti. Yani isabetsiz orta yaptı.
Bu pozisyonda Yunus ise bir pas alternatifi hâline geleceğine rakibin arkasında pozisyon almıştı.
75'te Barış çok iyi bir mücadele ile topu rakibinden söktü aldı. Ne var ki rakip 18'e girerken topu ayağından açarak hücumu harcadı.
Barış 50. dakikada takımına penaltı kazandırdı. Ne var ki bu pozisyonda Barış Alper sarı kartı olduğu hâlde kasten elle oynadı.
Pozisyonda VAR uyarısı ile önce faul olduğuna hükmedilmeseydi takımını 10 kişi bırakacaktı.
Her hâlde Okan Buruk, Barış'ın bu beceriksizliğini görerek onu oyundan aldı.
Yunus da kötü günündeydi. Yunus çok geç uyandı. Çoğu kez berbat günündeki Jakobs'un açıklarını kapatmak için sol bek hâline geldi.
Bu durumda hücumda etkili olması beklenemezdi. Ona rağmen Yunus 66'da Jakobs'a çok iyi bir pas vererek hücum başlattı ve hücumun sonunda şut atarak topu auta yolladı.
Yunus 81'de de çok iyi top sürerek hücumu geliştirdi ve Barış bu hücumda topu auta yolladı.
Yunus son anlarda kötü pas ile top kaybı yaptı ve Dinamo Kiev bir kontratak gerçekleştirdi.
Son anda gol olsa Yunus yanardı işin açıkçası. Bu pozisyonda Jakobs yayda topun ayağına gelmesini bekledi.
Evet Galatasaray'da büyük bir düşüş var. Hem oyun olarak hem bireysel performanslarda Galatasaray sınıfta kalıyor.
Bu maçta alınan bu sonuç Galatasaray için çok olumsuz bir sonuç.
Dinamo Kiev bu hâliyle Türkiye Süper Ligi'nde bile puan alamaz. İşin açıkçası futbolcular bence rakibi hafife aldılar.
Bu başka türlü izah edilemez. Takım çok fazla rahattı.
Fakat yine de Galatasaray'ın toparlanacağına inanıyorum. Hafta sonu Konyaspor maçı toparlanmak için iyi bir fırsat.
Ayrıca Sara iyileşmek üzere. Sara kadroya sağlıklı bir şekilde dönünce Galatasaray daha etkili hücumlar gerçekleştirecektir.
Henüz panik olmak için bir neden yok. Panik de olmamak lazım. Çünkü bu işleri daha kötü hâle getirir. İşler yoluna girecektir. Bunu göreceğiz.
Galatasaray bu maça kadar puan alamayıp ancak bir gol atabilen Dinamo Kiev ile 3-3 berabere kalarak büyük bir hayal kırıklığı yaşattı.
Bu maçta gözüken olgular nelerdi derseniz şunları söyleyebiliriz.
Bir Galatasaray'ın sol kanadı berbattı. Ne Yunus ne de Jakobs savunma olarak hücum olarak etkiliydiler. Sol kanat savunma olarak çöktü.
İki Barış Alper Yılmaz ilk yarı değil ama ikinci yarı oldukça faal idi. Ne var ki bu faaliyetlerinde etkili değildi.
Üç Torreira ve Berkan ikinci yarının başından ortalarına doğru oyundan savunma anlamında düştüler.
Dört Osimhen ilk yarı boyunca tek başına takım gibiydi ama aynı performansı ikinci yarı sergilemedi.
Beş Okan Buruk'un oyuncu değişikleri ve tercihlerinde hatalı idi. Çöken sol kanada bir çözüm bulacağına tuttu sağ kanadı değiştirdi.
Oyuna sonradan giren Jelert kısa süre içerisinde formda olduğunu gösterdi. Hamle oyuncusu olarak değil ilk 11'de başlamalı idi.
Hatta Jelert, berbat Jakobs'un yerine sol bek olarak başlayabilirdi.
Bazı pozisyonları değerlendirerek Galatasaray'ın eksiklerini daha iyi görebiliriz.
Bakın Galatasaray'ın kalesinde gördüğü ilk golde savunmadaki hiçbir oyuncu doğru mevkilerinde değildi.
Jakobs yerinde değildi. Jakobs'un işini yapmaya çalışan Abdülkerim Bardakçı'nın yerini doldurmaya çalışan Kaan Ayhan idi.
Böyle savruk bir savunma ile gelişen hücumun golle sonuçlanmaması mucize olurdu.
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Jakobs ile Galatasaray bir kişi eksik oynadı.
Maçta Barış Alper oldukça faal idi. Fakat etkili değildi.
42'de Torreira'dan aldığı bir pasta ileri doğru oyunu taşıması lazımdı. Fakat Torreira'ya anlamsız bir pas verdi.
Barış Alper 62'de Osimhen'e iyi bir pas verdi. Fakat bu sefer de Osimhen ofsaytta idi.
Hemen bir sonraki pozisyonda Barış rakibe bir orta kesti. Yani isabetsiz orta yaptı.
Bu pozisyonda Yunus ise bir pas alternatifi hâline geleceğine rakibin arkasında pozisyon almıştı.
75'te Barış çok iyi bir mücadele ile topu rakibinden söktü aldı. Ne var ki rakip 18'e girerken topu ayağından açarak hücumu harcadı.
Barış 50. dakikada takımına penaltı kazandırdı. Ne var ki bu pozisyonda Barış Alper sarı kartı olduğu hâlde kasten elle oynadı.
Pozisyonda VAR uyarısı ile önce faul olduğuna hükmedilmeseydi takımını 10 kişi bırakacaktı.
Her hâlde Okan Buruk, Barış'ın bu beceriksizliğini görerek onu oyundan aldı.
Yunus da kötü günündeydi. Yunus çok geç uyandı. Çoğu kez berbat günündeki Jakobs'un açıklarını kapatmak için sol bek hâline geldi.
Bu durumda hücumda etkili olması beklenemezdi. Ona rağmen Yunus 66'da Jakobs'a çok iyi bir pas vererek hücum başlattı ve hücumun sonunda şut atarak topu auta yolladı.
Yunus 81'de de çok iyi top sürerek hücumu geliştirdi ve Barış bu hücumda topu auta yolladı.
Yunus son anlarda kötü pas ile top kaybı yaptı ve Dinamo Kiev bir kontratak gerçekleştirdi.
Son anda gol olsa Yunus yanardı işin açıkçası. Bu pozisyonda Jakobs yayda topun ayağına gelmesini bekledi.
Evet Galatasaray'da büyük bir düşüş var. Hem oyun olarak hem bireysel performanslarda Galatasaray sınıfta kalıyor.
Bu maçta alınan bu sonuç Galatasaray için çok olumsuz bir sonuç.
Dinamo Kiev bu hâliyle Türkiye Süper Ligi'nde bile puan alamaz. İşin açıkçası futbolcular bence rakibi hafife aldılar.
Bu başka türlü izah edilemez. Takım çok fazla rahattı.
Fakat yine de Galatasaray'ın toparlanacağına inanıyorum. Hafta sonu Konyaspor maçı toparlanmak için iyi bir fırsat.
Ayrıca Sara iyileşmek üzere. Sara kadroya sağlıklı bir şekilde dönünce Galatasaray daha etkili hücumlar gerçekleştirecektir.
Henüz panik olmak için bir neden yok. Panik de olmamak lazım. Çünkü bu işleri daha kötü hâle getirir. İşler yoluna girecektir. Bunu göreceğiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Uğursuz gün / 22.01.2025
- Fenerbahçe'de işler yolunda / 20.01.2025
- Muazzam ikinci yarı / 18.01.2025
- Dağılmadan ve sıkılmadan / 14.01.2025
- Kötü hava kötü futbol / 13.01.2025
- Tatmin etmez / 12.01.2025
- Dermansız Fenerbahçe / 06.01.2025
- Büyük mücadele / 05.01.2025
- Maçın adamı Mert Günok / 04.01.2025
- Yunus coştu coşturdu / 23.12.2024
- Fenerbahçe'de işler yolunda / 20.01.2025
- Muazzam ikinci yarı / 18.01.2025
- Dağılmadan ve sıkılmadan / 14.01.2025
- Kötü hava kötü futbol / 13.01.2025
- Tatmin etmez / 12.01.2025
- Dermansız Fenerbahçe / 06.01.2025
- Büyük mücadele / 05.01.2025
- Maçın adamı Mert Günok / 04.01.2025
- Yunus coştu coşturdu / 23.12.2024