AB'ci medyanın panik atakları sürüyor. Ama nafile...
Hangi lideri parlatırlarsa üç gün sonra pudraları dökülüyor.
Boyalı basın, günlerce milletimize hakaret edercesine İsmail Cem'i yeni lider olarak lanse etmeye çalıştı.
3.5 yıllık başarısız iktidarın en önemli mevkilerini işgal eden milletvekilleri nasıl olmuştu da yepyeni siyasi hareketin öncüsü oluvermişlerdi?
Cem-Derviş-Özkan üçlüsünü "muhteşem troyka" olarak takdim edenler Cem'in ekipten sıvışması üzerine troykanın trışkaya döndüğünü görünce dümeni Baykal'a kırdılar.
Bir yıldır selam sabahı kestikleri Deniz Baykal'ı keşfettiler.
Bir iki hafta öncesine kadar barajı geçemeyeceğine inandıkları Baykal ne hikmetse üç günde barajı aşıverdi. Hatta eğer Derviş'i ikna edebilirse birinci parti olabileceği pompalanmaya başladı.
Boyalı basın, sol için bu senaryoları yazarken sağda ise ne yardan ne serden geçebiliyorlar.
Bir yandan Tayyip Erdoğan'ı baştan çıkarıcı sorularla uçururken diğer yandan Yılmaz'ın baraj sorununu çözmeye çalışıyorlar.
İki yıldır Erdoğan'ı mağdur pozisyonuna düşürmek için danışıklı dövüşen Doğan Medya, şimdilerde Tayyip Erdoğan'ı pohpohlayıp duruyor.
Enteresandır son bir haftada Erdoğan'a destek konusunda Vakit gazetesi ile Hürriyet gazetesi arasında zerre kadar fark kalmadı.
Mesela, 28 Şubat'a ateş püsküren Vakit, Tayyib Erdoğan'ın 28 Şubat'ın en önemli bürokratını vekil adayı yapmasını görmezlikten geldi.
Hürriyetçilerin Vakitçilerden farkı, Hürriyet'in tüm AB'cilere yatırım yapması.
Vakit ise şimdilik Erdoğan-Erbakan ikilisine yatırım yapmakla yetiniyor.
Hürriyet, Yılmaz'a sahip çıktıkça ANAP batıyor. Her gün bir istifa ile çalkalanıyor.
Bu durum karşısında medyanın son panik atağı, AKP, CHP'den sonra MHP'yi de barajı aşanlar listesine dahil etmesi.
DYP'yi listeden çıkardılar. Çünkü Çiller'in burnunun fazla kalktığını düşündüler. Ve başarılı da oldular. Çiller hemen panikleyip Yılmaz'la ittifaka sıcak bakmaya başladı bile...
Peki MHP'yi nasıl ve niçin barajı aşan parti ilan ediverdiler?
MHP de bu iktidarın en suskun ortağı değil miydi?
3.5 yıllık yanlış icraatların arkasında MHP yok muydu?
AB'ne, IMF'ye, Derviş'e, Apo'ya açık ve kimi zaman zımnen evet demedi mi?
Peki nasıl oluyor da MHP barajı aşabiliyordu?
Bu sanal oyunların cevabı yarına...
Hangi lideri parlatırlarsa üç gün sonra pudraları dökülüyor.
Boyalı basın, günlerce milletimize hakaret edercesine İsmail Cem'i yeni lider olarak lanse etmeye çalıştı.
3.5 yıllık başarısız iktidarın en önemli mevkilerini işgal eden milletvekilleri nasıl olmuştu da yepyeni siyasi hareketin öncüsü oluvermişlerdi?
Cem-Derviş-Özkan üçlüsünü "muhteşem troyka" olarak takdim edenler Cem'in ekipten sıvışması üzerine troykanın trışkaya döndüğünü görünce dümeni Baykal'a kırdılar.
Bir yıldır selam sabahı kestikleri Deniz Baykal'ı keşfettiler.
Bir iki hafta öncesine kadar barajı geçemeyeceğine inandıkları Baykal ne hikmetse üç günde barajı aşıverdi. Hatta eğer Derviş'i ikna edebilirse birinci parti olabileceği pompalanmaya başladı.
Boyalı basın, sol için bu senaryoları yazarken sağda ise ne yardan ne serden geçebiliyorlar.
Bir yandan Tayyip Erdoğan'ı baştan çıkarıcı sorularla uçururken diğer yandan Yılmaz'ın baraj sorununu çözmeye çalışıyorlar.
İki yıldır Erdoğan'ı mağdur pozisyonuna düşürmek için danışıklı dövüşen Doğan Medya, şimdilerde Tayyip Erdoğan'ı pohpohlayıp duruyor.
Enteresandır son bir haftada Erdoğan'a destek konusunda Vakit gazetesi ile Hürriyet gazetesi arasında zerre kadar fark kalmadı.
Mesela, 28 Şubat'a ateş püsküren Vakit, Tayyib Erdoğan'ın 28 Şubat'ın en önemli bürokratını vekil adayı yapmasını görmezlikten geldi.
Hürriyetçilerin Vakitçilerden farkı, Hürriyet'in tüm AB'cilere yatırım yapması.
Vakit ise şimdilik Erdoğan-Erbakan ikilisine yatırım yapmakla yetiniyor.
Hürriyet, Yılmaz'a sahip çıktıkça ANAP batıyor. Her gün bir istifa ile çalkalanıyor.
Bu durum karşısında medyanın son panik atağı, AKP, CHP'den sonra MHP'yi de barajı aşanlar listesine dahil etmesi.
DYP'yi listeden çıkardılar. Çünkü Çiller'in burnunun fazla kalktığını düşündüler. Ve başarılı da oldular. Çiller hemen panikleyip Yılmaz'la ittifaka sıcak bakmaya başladı bile...
Peki MHP'yi nasıl ve niçin barajı aşan parti ilan ediverdiler?
MHP de bu iktidarın en suskun ortağı değil miydi?
3.5 yıllık yanlış icraatların arkasında MHP yok muydu?
AB'ne, IMF'ye, Derviş'e, Apo'ya açık ve kimi zaman zımnen evet demedi mi?
Peki nasıl oluyor da MHP barajı aşabiliyordu?
Bu sanal oyunların cevabı yarına...
Emre Akman / diğer yazıları
- Ayı ile yatağa girmek / 05.10.2002
- AKP'deki savrulma / 30.09.2002
- Hortumcuların partileri çok, milletin partisi tek / 24.09.2002
- Milletimizin hafızası güçlüdür / 23.08.2002
- Boyalı basının panik atakları / 22.08.2002
- Şu Cemler'e bak / 30.07.2002
- Derviş nereye? / 25.07.2002
- Milletimiz büyük sürprize hazırlanıyor / 21.07.2002
- AB'nin yolu Kilise'den geçer / 03.07.2002
- AB'yi birde Alman raporundan tanıyalım / 18.06.2002
- AKP'deki savrulma / 30.09.2002
- Hortumcuların partileri çok, milletin partisi tek / 24.09.2002
- Milletimizin hafızası güçlüdür / 23.08.2002
- Boyalı basının panik atakları / 22.08.2002
- Şu Cemler'e bak / 30.07.2002
- Derviş nereye? / 25.07.2002
- Milletimiz büyük sürprize hazırlanıyor / 21.07.2002
- AB'nin yolu Kilise'den geçer / 03.07.2002
- AB'yi birde Alman raporundan tanıyalım / 18.06.2002